HDP'lilerin 'Hayır' çadırı

Ak Partililerin her türlü imkânları var... Paraları gani... Semtlerde çadırlar, kabinler kurmuşlar, karavanlar yerleştirmişler. Bangır bangır bir "evet" müziği... Duvarlarda afişler...

İstanbul'da Avcılar'da meselâ; metrobüs durağının karşısındaki camiyi gelip geçenler görürler...

O caminin ardında küçük bir meydan. 

Karşı tarafında Atatürk heykeli. Bu meydana Ak Parti'nin iki karavanı yerleştirilmiş. Karavanlarda gazeteler, broşürler yığılı ama önleri boş. (Seçim zamanlarında muhakkak bir kümeleşme olurdu.)

"Hayırcılar ne zaman ortaya çıkacaklar?" dedim. Atatürk heykelinin ardından yayalara açık Marmara Caddesi'nden aşağıya doğru yürüdüm. Kulağıma "hayır" sesleri gelmeye başladı...

CHP, bir küçük çadır kurmuş... Önünde insanlar konuşuyorlar, broşürler alıyorlar...

Biraz daha ilerledim... Taa, seçimler zamanı asılmış MHP flamaları ve flamaların bitiminde HDP'nin "hayır" çadırı...

Önünde birkaç kişi...

HDP'liler, aynı yerde seçim zamanı da çadır kurarlar, müziği açarlar, halay çekip dururlardı.  

Çadıra gidip içeri baktım. Broşürler yığılı masaların ardında birkaç kişi. Yüzlerine dedim: "PKK'ya karşı en sert yazıları yazan benim. HDP çadırına geleceğim aklımın ucundan bile geçmezdi!" Masa başındaki kişi, bana gülerek, "Hayır Hepimiz Kazanalım" başlıklı morlu, yeşilli, kırmızılı ikişer yapraklık iki broşürü uzattı, alıp çıktım.

PKK'nın kurucusunun yargılanma safhasını bütünüyle takip edip kitap olarak yayınlayan da benim. (Hissiyatımızı ortaya koymadan ne ise onu verdiğimizi belirtmeliyim.). Yine HDP'nin kapatılması gerektiğini ilk yazan da benim. (HDP yönetimi beni savcılığa şikâyet etmişti. Emniyette ifade vermiştim. Savcının, HDP'nin şikâyetini ciddiye alıp beni ifadeye çağırması çok ağrıma gitmişti.) 

HDP, şu anda kanunen faaliyet gösteren bir siyasî parti. Komünist Partililerle de "hayır" broşürü dağıtırlarken yan yana geldim. Geçmişte komünistlere karşı mücadele yürüttüğümü yüzlerine söyledim.

Saray ve ötesi akılları sıra nereden tutturmak istiyorlar? "PKK 'hayır' diyor. Siz 'hayır' verirseniz terörist olursunuz!"

("Saray ve ötesi" sözü birden aklıma geldi! Halit Ziya Uşaklıgil'in hatıralarını bu adla topladığı kitabı... Halit Ziya, Sultan Reşad'ın mabeyin başkâtibiydi.)

Başından beri "Önce insan!" dedim. İnsanı kazanmaktan bahsettim. Tebliğ örnekleri verdim.

Komünist Parti de, HDP de şu an kanunen faaliyet gösteren partiler. Onlar mı beni kazanmak istediler, ben mi onları? Bir de buradan bakalım.

Saray ve ötesi!

Var mı bir diyeceğiniz?!

Yazarın Diğer Yazıları