Hepinizin çocuğu mu yurt dışında okuyor arkadaş!

Başbakan Binali Yıldırım karnesini verdiği öğrenciye "Liseye mi geçtin?" diye sormuş. Diyaloğun devamı şöyle:

-              Hayır, 7'ye geçtim...

-              Şimdi değiştirdiler bunları, bilemiyoruz ki bizim zamanımızda böyle değildi!

Bu diyaloğun sonrasında oluşan atmosfer ise şöyle:

-              Kah kah kah kah...

-              Kih kih kih kih...

-              Heh heh heh...

-              Hoh hoh hoh hoh...

Çok affedersiniz de bu kadar komik olan ne? Ağlanacak halimize güldüğünüzün farkında değil misiniz?

Liseyi üç ayrı sistemde tamamlamış olduğuma göre en az benim okul yıllarımdan bu yana -ki öncesi de vardır- her gelenin kendi elleriyle yapmak üzere bozduğu bir "puzzle"den farkı yok eğitim sisteminin... Mezun ettiğiniz her öğrencinin zihni de o yap-boz gibi; parçalanmış halde...

Ve siz şimdi, Savunma Bakanlığı'ndan transfer ettiğiniz yeni bakanınızla neredeyse bakanlığın kapısına "devren kiralık" tabelası asmak anlamına gelen 'bir başka yeni düzenleme'yle hem öğrencileri, hem velileri, hem idarecileri 'bir kere daha dumura uğratmanın arifesinde' bu sistemsizliği ti'ye alabiliyorsunuz ya... Pes! 

Hepinizin çocuğu mu yurt dışında okuyor arkadaş; hayır bizimkilere acımadığınız ortada da kendi evlatlarınıza da mı acımıyorsunuz!

Ben almayayım...

THY hosteslerinde oruç tutan yolculara bir ilgi, bir alaka, bir ısrar; ille de "ikramımızı alın" diyorlar... Neymiş "çantamıza koyaymışız, akşama yermişiz, kaşar peynir varmış zaten içinde bozulmazmış..."

Hatırlatayım hava 30 derece!

Zehirlenmeyiz belki de, sabahın kör saatinde verdiğiniz o peynir akşam yenilebilir halde olur mu Allah aşkına; midemizi mi bozacaksınız şu mübarek günlerde!

Kanallar akışı kesip, son cümlesine dek yayınladığına göre,  Cumhurbaşkanı'nın "iftar seslenişleri", "kamu spotu" statüsünde olmalı!

Tam kadın; yarım çocuk

Sağlık Bakanlığı kadın memurların döner sermaye payları hesaplanırken, süt izinlerinin "çalışmadığı saat" sayılmasını buyurmuş... Kadınları doğurtarak "tam"ladığınızı sanıyorsunuz da ya çocuklar? Anne rızkı kesilmesin diye mamaya abanırsa, anne sütünden mahrum çocuk "yarım", "eksik" büyümez mi?

Memleketin namus davası(!)

Kaç gündür yazacağım da, konu her yere çekmeye çok müsait; "hadi bu toptan da eksik kal diyorum kendime" ama yeter yahu! Çok değil, iki dakika samimiyet! İki dakika "tribün" kaygısı gütmeksizin "gerçek" bir tavır...

LGBT dünyasına ben de bayılmıyorum ANCAK;

*             "Benim memleketimde" PKK'lılar sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" 'millî orduya kumpas kuranlar" sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" asrın dolandırıcıları sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" karşı devrimciler; Cumhuriyet düşmanları, Atatürk düşmanları sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" darbeciler sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" palalılar sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" ilkokul çocuklarını zehirleyen uyuşturucu tacirleri sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" tecavüzcüler sokaklarda yürüyebildiler...

*             "Benim memleketimde" ensestçiler sokaklarda yürüyebildiler...

Aklınızda ne kadar "zararlı" varsa hepsi kol gezdi ülkemin sokaklarında, toplumun bütün değerlerini yerle bir ettiler... Bütün bunları engellemek için parmağını kıpırdatmayanlar tutmuş "Benim memleketimin sokaklarında eşcinseller yürüyemez" diyorlar, üzerlerine sefer eyleyip namusumuzu kurtaracaklar!

Gözlerim yaşarıyor; işte gerçek vatan sevgisi! İşte gerçek muhafazakârlık! İşte gerçek dindarlık! Günlerdir severek izliyoruz! Ayakta alkışlıyoruz!

Yeri gelmişken...

Hazır siyasi partiler kendi iç işlerinin idare şeklini değiştirmekten filan söz ederken, "parti içi demokrasi"nin sadece "genel başkan değiştirebilme" kabiliyetiyle sınırlı olmadığını; il-ilçe teşkilatlarının seçiminden, milletvekili, belediye başkan adaylarının belirlenmesine kadar "temsil"in her kademesinin, taban iradesi ve siyasal katılımıyla belirlenmesini kapsadığını da hatırlarlar umarım!

Merak müzesi

Zaman zaman çok irite edici hatta tehlikeli olan "merak" duygusu, bilgiye çevirmeyi becerebilenler için eşsiz bir genel kültür kanalı... Ve duyduk duymadık demeyin; memleketin ilk "merak müzesi" açıldı. Aslında şimdilik bir sergi. Her biri Uzak Doğulu sanatçıların eseri olan "obje" ve "tablolara" bakıp "geldikleri zaman ve mekana dair görünmeyeni görmeye çalışmak"; sergiyi gezecekleri bekleyen serüven bu. İlgilenenler varsa istikamet Nişantaşı; "Sauca Collection"...

Yazarın Diğer Yazıları