Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Her şey beyinde başlar

İnsan beyninin sınırsızlığını bilmeyen var mı? Ya da düşünce gücünün nelere kadir olduğunu düşünemeyen? En ince detayları hesaplamamızda gönül ve akıl arasındaki dengeyi kurmamızda bedenin tek sahibi, tek patronu beynimiz değil midir? Kaç kez doğru ve yanlışlarımızda onunla hesaplaştık ve ondan akıl aldık. Tam da bu noktada müthiş bir kitapla tanıştım. “Her şey beyinde başlar”. Hem bilimsel, hem düşünsel, hem de eğitici, aynı zamanda keyiflendiren  bir kitap. Mümin Sekman’ın kaleminden “Her şey beyinde başlar” da okuyucu beynini tanıma yolculuğuna davet ediliyor.
Kitap birçok yabancı kaynaklı okuma bölümleri, tıbbi terimler, bilimsel veriler ve resimlerle beslenmiş. Ayrıca kitapta birçok tanınmış ustanın, dâhinin beyinle ilgili sözleri var. Bunlar kimler mi? Einstein, Shakespeare, Konfüçyüs ve Galileo gibi. Birçok film, dizi ya da konuşmalardan derlenmiş güldüren, düşündüren beyin esprileri ve söylemler yer alıyor. Hatta kamyon şoförleri için beyin haftası sloganları bile var. Keza bilimselliği ispatlanmış düşünce biçimleri. Daha neler neler her şey bu kitapta. Yazar bildiğimizi sandığımız bir çok bilinmezle buluşturuyor okurlarını. Kişisel gelişimi işleyen kitapların çoğunda didaktik olması sebebiyle sıkıcı ve okuma zorluğu çektiren ilerlemeyen sayfalar,  Mümin Sekman’ın kitabında yok. Duru, akıcı, hoş anlatımıyla okuyucusunu yormuyor.
Bilimsel detaylar ve şemalar bile güçlü ve esprili anlatımla bezenmiş kelimeleri tamamlıyor. Bilimsel verileri anlatıyor ama yine de didaktik değil. Yani bir tıp kitabı okur gibi ya da bir tez konusu gibi bunalmıyorsunuz. “Eğer hiçbir şeye sahip değilsen sahip olduğun en önemli şey beyindir” diyor Sekman. Ne yazık ki beynimizi keşif yolculuğunda sık sık kullanıcı hatalarıyla yüzleştiriyor bizleri. Yaşantımız boyunca geriye dönüp düşünürsek kaç kez “Beynim bomboş”, “Beynim durdu”, “Kafam çok bozuk” ya da  “Kafam şişti” dediğimizi hatırlayamayız ama çok sık kullandığımızı kendi yaşantımızdan biliriz. Halk dilindeki tabiriyle bugünlerde bu kelime çok moda. Çok sık duyuyorum. Şöyle deniyor mesela, “Konuşuyordum ki kal geldi” gibi.
 Yazar bu müthiş çalışmasıyla içi boşaltılmış, kal gelmiş ve çözülmez karışıklığın bilimsel ve duygusal ta derinlerine, psikolojik olarak özüne iniyor, soruyor, sorguluyor. Beynin iç kıvrımlarındaki gezintisini “Bu bir aşk çocuğudur” diyerek isimlendirip bilinen romantizmin tüm kalıplarını ters düz ediyor. Çünkü yazara göre aşk kalpte değil beyinde başlıyor. Haliyle de başladığı yerde bitiyor. Aşkın beynin bir fonksiyonu olduğunu iddia ederek pembe bulutlar üzerinde gezinen yüreklerimizi “Her şey beyinde başlar” diyerek duygudan uzak bir akli denge bütünlüğüne oturtuyor. Yani buradan çıkan sonuç kalp değil akıl seviyor. Hatta 20’li yaşlarda sona erdiği düşünülen beyin gelişiminin ömür boyunca sürdüğü de başka bir saptama. Beynimize iyi gelenler ve gelmeyenler bölümü ise çok çarpıcı. Bir avuç cevizin hücrelerimize yararından yine ayrı hücrelere sigaranın zararlarına kadar her konu didik didik işlenmiş. Bilinmezler yumağı beynimiz yavaş yavaş çözülüyor galiba. Bedeninizin sahibini tanımak ve çözmek istiyorsanız Mümin Sekman ile bu yolculuğa çıkmanızı öneriyorum.

Yazarın Diğer Yazıları