Her şey İsrail'in ülke güvenliği için yapılıyor

Her şey İsrail'in ülke güvenliği için yapılıyor
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, bölgemizdeki gelişmelerin, İsrail'in ülke güvenliği ve enerji hatlarını tekeli altına almasına göre dizayn edildiğini belirtti.

Fatih ERBOZ / Yeniçağ

Afrin ve Menbiç'in kontrol edilmesi ve Fırat'ın doğusundaki Kürt yapılanması kurulmasının dikkat çekici olduğunu ifade eden Tantan, "Tüm bunlar hem İsrail'in güvenliği açısından, hem de kontrolündeki enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden güvenli bir şekilde Avrupa'ya pazarlanması açısından önemli. Türkiye burada bu proje ile aslında bir şekilde İsrail'in ülke güvenliğini sağlarken, aynı zamanda enerji aktarımında da güvenlik oluşumu yaklaşımı içinde. NATO'nun çağrılmasının sebebi de bunlar" dedi. Türkiye'nin içinden geçtiğimiz süreçte dışlanmış vaziyette olduğunu söyleyen Tantan, "Doğu Akdeniz havzasından Mavi Marmara meselesinden dolayı dışlanması da aslında bunlara yönelik bir proje olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.

Doğu Akdeniz havzasında en büyük hidrokarbon yatağının Suriye açıklarında Suriye ekonomik münhasır bölge alanında bulunduğunu bildiren Tantan sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye münhasır bölgesini ilan edemediği için bu alanda metrekare olarak sınırlı kaldı ve yine burada dışlandı. Türkiye burada gücünü kendi lehine kullanamaz durumda. Daha önce Türkiye'nin gerek Mısır gerek Katar ile yaptığı işbirliği, Türkiye üzerinden doğal gazın Avrupa'ya pazarlanması projelerinin uygulanmasını zora soktu. Mavi Marmara olayında yaşanan sıkıntılar nedeniyle İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs Rum kesimi ilişkileri gelişti. Türkiye buradan kendiliğinden dışlanmış oldu. İsrail'in, Lübnan'ı tehdit etmesinin nedeni Lübnan'daki doğal gaz yatakları. İsrail o enerji bölgesine de hakim olmak istiyor. Ayrıca TSK'ya kurumsal darbe vurulmak istenmesi de bir başka projenin parçası. Türkiye tüm bunları yaşanan süreçler içinde okuyamadığı için deniz ve hava kuvvetleri açısından sıkıntıya girdi." Türkiye'nin küresel projelerle karşı karşıya kaldığı için zorlandığını aktaran Tantan, iktidarın başta kalma arzusunun da bu küresel projelerin açığa çıkması korkusundan kaynaklandığına vurgu yaptı. Tantan, "Fırat'ın doğusunda özerk bir Kürt devleti kurulacaksa, Afrin ve Menbiç'i kontrol altına almamızla birlikte NATO çağrısının yapılması Türkiye'nin mi, İsrail'in mi güvenliğine yarıyor sorusunu akla getiriyor ki bunun cevabı içinden geçtiğimiz süreci karmaşıklaştırıyor" şeklinde konuştu.

İktidarın samimiyetsiz davrandığını ve gerçek bilgileri halkla paylaşmadığını dile getiren Tantan, şunları kaydetti:

"Burada savaşmadan kaybeden bir Türkiye var maalesef. Aslında terör ile mücadele ediyoruz ama ülkenin güvenliği için mi, yoksa küresel güçlerin bu bölgedeki enerji güvenliğini sağlamak için Türk kolluk ve güvenlik güçlerini bu maksatla kullanması için mi? Bu noktada birçok soru var. Bunlar halka anlatmalı." İsrail, İngiltere ve ABD'nin savaşmadan kazandığını, Türkiye'nin ise terörle mücadele ederken kaybettiğine dikkat çeken Tantan sözlerini şöyle tamamladı:

"Üzüldüğümüz nokta bu. İçinden geçtiğimiz süreçte öyle anlaşılıyor ki Afrin- Menbiç hattı İsrail ve enerji iletimi güvenliği hattı açısından, NATO'nun çağrılması ise NATO şemsiyesi altında Türkiye sınırlarının güvenliği sağlanarak, özerk Kürt yapılanmasının Fırat'ın doğusunda kurulması anlamı taşıyor bu süreçte. Zaten NATO gelip bu projeyi hayata geçirdiğinde ise otomatik olarak denize açılıyor bu yapı. Denize inmiş olacaklar yani."