"Homini gırtlak"

ABD'de kaldığımız günlerde dünyanın en ünlü hamburgercisinin kapısından girmedik. Sebebi basitti; domuz eti. Tercihimizi bir başka kuruluştan yana kullandık. 2 Müslüman zenci çalışıyordu. Selamımı duydukları an, özel alandan servis yapılırdı. Dinen yasaklanmışları asla bana vermediler.

------

Hayrünnisa Gül'ün Cumhurbaşkanı eşi olduğu günlerde Washington DC'deki yemeği denetleyişi kimilerince eleştirilmişti. Oysa kullanılan malzeme ve kaplar değerlerimiz açısından önemlidir. Bayan Gül'e bu konuda her zaman hak verdik. Kendi adımıza konuşursak, aç kalma pahasına da olsa bilerek domuz ve türevlerini yemedik. Ancak uzun yıllar Karagümrük'te yaşamış biri olarak ünlü at-eşek kesicisi Orhan Baba'nın ürünlerini mutlaka yedirmişlerdir. Merhumla sohbetlerimizde "nallı kuzu" tekniklerini epeyi konuşmuştuk.

 

 

İki ayrı dünya

Televizyonlardaki yemek programları sayısı artmakta. Mehmet Yaşin bence en ünlüsü. Norveç'e gidip balık kültürünü işlese de programları bizden. Esnaf lokantalarını, sadece tencere yemeği pişirenleri atlamıyor.Kelle paçadan ıslama köfteye ekranlara taşıyor. "Lezzet Durakları" yüzde yüz ağız tadımız. Mehmet'i yıllar önce bir Moskova seyahatinde tanıyıp sevmiştik. Atlas Dergisi'ni yönetiyordu. Yeri geldi, askılı kolu için "geçmiş olsun" diyoruz.

-----

Vedat Milor'u gazete yazılarından önce NTV'de yakalamıştık. Aradan bunca yıl geçti hâlâ İtalya-İspanya arasında sıkışıp kaldı. En çok da 3 asırdır bu işi yapan ailelerin ustalarına akıl vermesine kızıyoruz. Tek faydası, zeytin yağının önemini ortaya koyması. Bir dönem masrafını dahi toplayamayan zeytin yetiştiricisi Milor'un sayesinde para kazanmaya başladı.

 

Mor ötesi

Karadağ'la yaptığımız hazırlık maçını sevemedim. "Son salise golü" ile galip gelebildik. Ancak 2. yarıda oyuna alınan Emre Mor izleyenleri hayran bıraktı. 18 yaşındaki bu futbolcu Danimarka altyapısının ürünü. Çağdaş eğitimin güzelliğini taşımakta. Doğal olarak tüm kulüpler peşine düşmüştür. Temennimiz bir kaç yıl daha dışarıda kalması. Türkiye'ye gelirse ne olacağı şüpheli. Eğer burada oynamayı hedeflediyse bizimkiler -Beşiktaş- kaçırmasın

------

Karadağ maçını yine a Spor'dan takip ettik. Kalabalık bir ekip vardı. atv ile paslaştılar. Son hazırlığı da onlar yayınlayacak. Ardından GüneyAmerika'daki kupaya yönelecekler.

------

İspanya-Bosna Hersek'i TRT3'te takip ederken del Bosque ile geçmişe döndük. Yıldırım Demirören'in siyah beyazlı ekibe aldığı "Yeniköy kasabı" haline getirdiği teknik adamın Beşiktaş'tan tahsil ettiği 8 milyon euro tazminat unutulacak gibi değil

 

Diğerleri

5N1K Silikon Vadisi'ndeydi. Dünyanın teknoloji merkezinde çalışan Türkler konuşuldu. Her zamanki gibi başarılı ekip çalışmasıydı. Aklımıza takılan Cüneyt Özdemir'in sıkıntılı yüzü idi. Birşeylere bozuk olduğu anlaşılmakta. Cüneyt'in gruptaki yönetim değişikliğine sıkıldığını sezdik. Erdoğan Aktaş bu programa iyilik! yapma peşinde mi acaba? Böyle bir şeye izin verileceğini sanmıyorum.

----

A. Güner adlı okurumuz, "Lig Tv'den başarısız bir örnek verir misiniz?" diye sormakta. Bunu anında cevaplayayım; "Mersin İdman Yurdu - Bursa maçının kaçırılan gölleri"

 

Yazarın Diğer Yazıları