Hukuk düşüşte olursa enflasyon yükselişe geçer

Hukuk düşüşte olursa enflasyon yükselişe geçer

Bu hafta enteresan bir karşılaştırma ile ülkenin vaziyetinin iyi olduğu sonucuna varmamız beklendi. Bahsettiğim karşılaştırma, 80-90 yıl öncesiyle bugünün karşılaştırılması.

AKP iktidarının senelerdir en çok sevdiği kıyaslama modeli zaten bu. Geçmiş ile günümüzü kıyaslayarak bugün çok iyi bir noktada olduğumuza seçmeni inandırmak, iktidarın politikalarından biri. Bilimsel ve kültürel gelişmelerin ışığında doğan, olağan ilerlemeyi bile AKP iktidarının başarısı addederek senelerdir "nereden nereye" muhabbetine lafı getiriyor.

Öyle ki, her söylenene inanıyorsanız, sanırsınız ki tüm dünya yerinde saymış, Türkiye almış başını yürümüş veya bugünün Türkiye''sinde yok yok, AKP iktidarı sayesinde her şey son teknoloji, her şeyin en iyisi bizde. Oysa, her iki varsayım da yanlış.

Ne dünya yerinde sayıyor ne de Türkiye çağdaşlarını yakalayabiliyor.

Dünyada olup bitenler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu''nu kastederek "CHP''nin başındaki zat dünyada olup bitenleri yok sayarcasına ülkemizdeki nükleer projeleri kötülemeye çalışıyor. Sizin hayatınızda sadece mum vardı mum, gaz lambası vardı. Biz ise bunu bu hale getirdik" dedi.

Erdoğan, dünyada olup bitenleri yok saymaktan bahsedince aklıma birkaç gün önceki şu konuşması geldi:

"Gelişmiş ülkelerin 6-7 katına çıkan enflasyon ve artık ipin ucunu kaçırdıkları para genişlemeleriyle şaşkın şekilde sağa sola yalpaladığı bir dönemde Türkiye, kendi rayında güvenle yoluna devam ediyor. Amerika''ya bak, enflasyon felaket. Avrupa''ya gelin, aynı. Aradığınız gıda ürünlerini bile bulamıyorsunuz oralarda. Hamdolsun Türkiye''nin böyle bir sorunu yok."

Covid-19 pandemisi ve sebep olduğu kapanma, elbet tüm ülkelerin ekonomilerini etkiledi. ABD''de enflasyon yüzde 7 civarında. Avrupa''nın belli başlı gelişmiş ülkelerinde ise, ortalama enflasyon oranı yüzde 6.5. Yine de durumdan hoşnut oldukları veya "sağa sola yalpaladıkları" söylenemez. Durumu düzeltmek için aşamalı programlar açıklıyorlar, enflasyonu düşürmek için gayret gösteriyorlar.

Bizde yalnızca Ocak ayı enflasyon oranı TÜİK''in açıkladığına göre yüzde 11. Aylık enflasyonumuz, Amerika''nın, Avrupa''nın yıllık enflasyonunun iki katı kadar.

İşsizlik oranları desek, Almanya''da yüzde 3.6, İngiltere''de yüzde 4.5, Fransa''da yüzde 8.1, ABD''de yüzde 6.5, sınır komşumuz Bulgaristan''da yüzde 5.6, Avrupa ortalamasını sorarsanız yüzde 6.8; bizde ise TÜİK''e göre yüzde 12.1. Yine ortalamanın iki katı.

Avrupa''da, Amerika''da aranılan gıda ürünlerinin bulunamadığına gerçekten inanan yoktur diye düşünüyorum. Türkiye''de ise ürünler bulunuyor bulunmasına ama alınamıyor; zira fiyatlar almış başını gidiyor.

Hukuki denetim eksikliği

Siyasette, ekonomide, ülke yönetiminin her alanında birtakım yanlış kararlar alınıyor ve bu yanlışların hesabı hukuk yoluyla sorulamıyor. Kamuda yaşanan usulsüzlükler, yolsuzluklar yaptırıma uğramıyor. Böylece de hukuken ne vatandaş ne de yabancı yatırımcı kendini ve malını güvende hissediyor.

Öyle ki, alınan bir kararın hukuken yanlış olduğunu söylemek dahi zaman zaman hain, terörist vb. suçlamalara maruz kalmaya neden olabiliyor.

Yöneticilerin aldığı yanlış kararlar hukuki denetimin dışında kalıyor, yanlışlar katlanarak artıyor.

Böylesine yanlışlara "dur" diyebilenin olmadığı bir ortamda enflasyonun yükselmesi de elbette ki kaçınılmaz oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları