Hükümetten beklenenler...

Ülke ekonomisinin lokomotifi olarak değerlendirilen ve üzerine yıllardır titrenilen turizm sektörü, maalesef bugüne kadar bir devlet politikası oluşturulamadığından her yıl biraz daha kötüye gitmekte. Sezon başı yapılan güzel tahminler, sezonun başlaması ile birlikte yerini endişeye ve bıkkınlığa bırakmakta.
Devlet olarak öncelikli olarak yapılması gereken “turizmci” tanımının içini doldurmaya yönelik bir çalışma içerisine girilmelidir. Turizm sektöründe haksız rekabet ortamının giderek yaygınlaşması ve rekabet deyince yalnızca “fiyatların indirilmesinin” genel kabul gören bir rekabet anlayışına dönüşmesi, ülke ekonomisine büyük zararlar vermektedir.
Ekonominin “lokomotifi” olarak görülen bir sektörde, öncelikli olarak bu lokomotifi yöneten ve ona yön verenlerin “milli” olmalarının önemi tartışmasız en başta dikkat edilmesi gereken konudur. Günümüzde “yabancı tur operatörleri” tarafından 49 yıllığına kiralanan veya satın alınan tatil köyleri, ülke ekonomimize katkı sağlamaktan oldukça uzaklaşmış ve ekonomimize ciddi zararlar vermeye başlamıştır.
Kapasiteleri 500 ile 4500 kişi arasında değişen ve ciddi bir potansiyeli içerisinde barındıran tatil köyleri, yeni dönemde ciddi olarak incelenmelidir. Bu incelemeler sonucunda aşağıdaki sonuçlar çıkacaktır.
- Yalnızca konaklama hizmeti verdikleri sanılan tatil köylerinin, aslında içlerinde barındırdıkları alış veriş merkezleri ile kendilerine verilen izinlerin kötüye kullanıldığı
- Tatil köylerinin içerisinde alış veriş merkezleri kiralayan işletmecilerin, birebir turistlerle muhatap olma avantajlarını sonuna kadar kullanmak için, tatil köyleri dışındaki esnaf hakkında olmadık karalayıcı ifadeler kullandıkları
- Tatil köyünde kalan turistlere, dışarı çıkmamaları, başlarına kötü şeyler gelebileceği, tatil köyü dışında alış veriş yaparlarsa kazıklanacakları telkininde bulundukları
- Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne sunulan belgelerde, “tur operatörü” olarak adlandırılan ve kendilerine 6 ay süreli “ikamet tezkeresi” verilen yabancıların, aslında “tur operatörü” değil, “yabancı kaçak çalışan” oldukları gerçeği ortaya çıkacaktır.
Sonuç olarak, devletimizin “istihdamı artıracakları düşüncesi ile önlerini açtığı” yabancı tur operatörleri ve onların ülkemizdeki temsilcileri, bırakın istihdam yaratmayı devlete verdikleri eksik ve yalan beyanlarla “lokomotif” olması gereken turizm sektörünün zarar eden bir sektöre dönüşmesine neden olmaktadırlar.
Tatil köyleri “acilen” asıl görevleri olan “konaklama hizmeti” alanına dönmeli, tatil köyleri içindeki alış veriş noktaları kapatılmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde, turizm bölgesindeki diğer esnafın turizm pastasından pay almalarını beklemek büyük bir hayal olarak kalacaktır.
Türkiye hakkında olumsuz ifadeleri turizmde rakibimiz olan ülke insanları değil, tatil köylerinin içinde astronomik fiyatlarla alış veriş merkezleri kiralayan insanlar kullanmakta. Vergisel anlamda ekonomiye bir katkı sağlamadığına göre, tatil köylerindeki kiralık dükkanların olması veya olmaması o kadar da önemli olmasa gerek diye düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları