Hulusi Akar bunları söyleyemez!..

Zekeriya Öz...

Kumpasların genel koordinatörü... Bir zamanlar, TSK'ya yönelik  düzenlediği dalga dalga operasyonlar sayesinde yere göğe sığdırılmıyordu!.. Her sabah uyanıp televizyonları açtığımızda bilmem kaçıncı dalga operasyonunda kimleri içeri attırıyor diye korku ile izliyorduk haberleri. Emrindeki polisleri, masum insanların kapısına sütçüden önce gönderiyordu. Şimdinin azılı "FETÖ" karşıtı medya organlarına servis ettiği sahte belgeleri, kopyala-yapıştır metoduyla yazdırıyor, namuslu insanların kanına giriyor, hayatlarını karartıyordu.

Zekeriya Öz...

Şu anda kaçak... Bakırköy Başsavcılığı, hazırladığı iddianameyle 17 Aralık'ta Hükümeti devirmeyi hedeflediği gerekçesiyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis  cezası istiyor...

Zekeriya Öz...

Şu anda darbeci konumunda.

Öz geçmişine baktım;

İlk ve orta tahsilini Bursa'da tamamladığı ve İmam Hatip Lisesi mezunu olduğu yazıyor.

İmam Hatip Lisesi mezunu "darbeci", "terör örgütü üyesi" Zekeriya Öz!..

Ne yapmak lazım?.. Bir gecede kanun hükmünde kararnameyle askeri liseleri  kapattığımız gibi İmam Hatip Liselerini kapatmak mı gerekiyor?.. Zekeriya Öz gibi çok kötü bir emsalden yola çıkıp "İmam Hatip Liselerinden mezun olanlar hep darbe heveslisidir. Aynı zamanda bu okullar terör örgütlerine sempatizan devşirir" diye tepinelim mi?.. Kötü örnek veya örneklerinden yola çıkıp, rövanşistlerin değirmenine su taşımaya yardım edercesine, iman ordumuzun vefakar Anadolu çocuklarını ötekileştirip, toplum önünde onları küçük düşürmeye mi çalışalım?.. 

Hayır... Hayır... Kocaman bir hayır daha...

Bir akıl tutulmasına bir tarihi yanılgıya, düzeltilmezse bir daha önüne  geçilemeyecek tarihi bir felakete tekrar dikkat çekmek istiyorum.

Bir; İmam Hatip Liseleri çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduğu okullardır. Eşsiz ve  çok değerlidir. Aynı sivil düz liselerimiz, Anadolu Liselerimiz, her türlü meslek liselerimiz ve askeri liselerimiz gibi. İki; tüm bu eğitim kurumları bu milletin varlığıdır, onların vergileri ile açılmakta ve ayakta durmaktadır. Kimsenin babasının malı da değildir!..

Askeri liselerimizde de büyük yanlışlıklar olduğu bir gerçektir. Aynı İmam Hatip Liselerimizin AKP iktidarının arka bahçesi haline getirilmesi gibi.

Binanın kötü görünümünü düzeltmek için kolonları kesilir mi?.. Yaparsanız binayı çökertirsiniz.

Bu kafayla gidersek; 3 bin 500'ü aşkın yargı mensubu açığa alındı. O zaman onların mezun olduğu hukuk fakültelerinin de kapısına kilit vuralım...

Bir başka somut veri;

15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan Tümgeneral ve Korgeneral seviyesinde isimlerin çoğu sivil lise mezunu,

Tutuklanan Genelkurmay Personel Başkanı, İstihbarat Başkanı, Plan Prensipler Başkanı sivil lise mezunu...

"Darbeci yetiştiriyor" diye askeri liseleri kapatmak ve ardından da Hulusi Akar'ın sivil lise mezunu olduğunu göstermek içi boş ve faso fiso gerekçe...

Yok değilse, o zaman yukarıda sıraladığım örneklere bakalım. Darbeci subayların mezun olduğu tüm sivil liseleri de kapatalım.

Bakın!.. Esas sorun nerede başlıyor biliyor musunuz?..

Yıllardır AKP iktidarının, Atatürk'ün bu millete armağan ettiği tevhid-i tedrisatın içini oyma faaliyetlerinde...

Eğitimi yaz-boz tahtası haline getirdiklerini, her 2 senede bir sistemini değiştirdikleri yerleştirme sınavlarını, Anadolu Liselerini nasıl çar çur ettiklerini, Anadolu Liselerinin orta sınıflarını kapatmalarını falan hepsini bir yana koyuyorum.

Tevhid-i tedrisat ile kazandığımız eğitim sistemimizin değerlerini, Bakanlığın önüne gelen "Millî"liği kim bombaladı?..

AKP iktidarı değil mi?..

Yakın bir örnekle hatırlatayım;

Sene 2010. AKP iktidarı, çıkardığı bir kanunla özel yabancı okulların kapasitesini 5 misli artırdı. Bu okullara arazi verilmesine imkan sağladı. CHP, kanunun bozulması için Anayasa Mahkemesi'ne gitti. Yüksek Mahkeme, yabancı okulların, karşılıklılık şartı aranmaksızın yeni arazi edinebilmesi ve kapasitelerini artırabilmesine olanak tanıyan yasanın iptali istemini reddetti. Tevhid-i Tedrisata hem de Lozan'a aykırı olmasına rağmen...

O zaman da tiyatro seyrediyorduk!.. Atatürk'ün ajan kaynağı okulları kapatmasının rövanşı alınmıştı!.. Zaten, ABD, Ankara'da Türk-Amerikan Koleji'nin inşasına 2008'de, Fransızlar da İstanbul Samandıra'daki Saint Joseph Lisesinin inşaatına 2004 yılında başlamışlardı. Kanunun çıkıp yürürlüğe girmesinin ardından -yerlere çok dikkat- Ankara, İskenderun ve Mardin'de Türk-Amerikan Kolejleri açıldı.

Zamanında, İmam Hatip Liselerine karşıt yobazlara, üniversiteye girişte uygulanan katsayı uygulamasına çok itiraz ettik. Askeri liselerde okuyanlar da, İmam Hatip Liselerinde okuyanlar da, sivil düz ve mesleki liselerde okuyanlar da bu milletin değerli evlatları. Bu okullarda varsa hatalar kapatılmakla değil, iyileştirmekle ve hain sızmalara kalıcı ve etkili önlem almakla çözülür. Askeri liseler, harp okulları, TSK'nın ana kolonlarıdır. Kapatma yanlışından dönülmezse TSK çatır çatır çöker.

Eğer, dönemsel değilse!.. Atatürk'ü aniden hatırlayıp kalpaklı fotoğraflarını asanlar;

Samimiyseniz; rafa kaldırdığınız tevhid-i tedrisata yeniden işlerlik kazandırın. İnanmamız kolay olsun!..

Yazarın Diğer Yazıları