Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

"Hüzzam"

Hüzzam makamı ismini hüzün kelimesinden almıştır. Sevinçle karışık hüzün, acıyla karışık bir buruk mutluluktan bahseder sanki. Yüreğinizin taa derinlerinden orta yerinden gelen hisler nağme olur, anı olur, notalarda buluşur ve hüzün gelir ardından. Dolar taşar, kaynar yüreğiniz ama bir türlü ağlayamazsınız. Kıyıya vurur dalgalar sonra denize geri döner.

İşte yaşam da öylesi zor olan coşkulu ve hüzünlü bir buluşmadır. Kıyılara vurur zaman içinde ve gerçeğine geri döner...

Seversiniz, çoğalırsınız, arzularsınız, eksilirsiniz. Neydim ne oldum dersiniz bazen ya da neyim demeden ne olacağım demeliyiz çok zaman. İşte böylesi bir yaşam senaryosunun içinde gelişir “hüzzam”...

Genç yaşta hayata veda eden usta yazar Güner Sümer’in önemli ve güçlü yapıtı Hüzzam, Devlet Tiyatrosu’nun usta kadın oyuncularından Maral Üner’le 23 yıl aradan sonra tekrar Ankara Oda Tiyatrosu’nda (3-4-5-6-7 ) Şubat tarihlerinde, aynı eser daha sonra (10-11-12-13-14) Şubat’ta Ankara Akün Sahnesi’nde izleyicisi ile buluşuyor. Rejisör Olcay Poyraz.
Yazar Güner Sümer  “Hüzzam” da özellikle altmış kuşağının üstü örtülü hüznünü çok iyi işlemiş. Örselenmiş dostluklar ve dağılıp yok olmuş aile yapısını, ayıpların arkasına saklanmış engellenmiş duyguları dillendirmiş.

Eser toplumsal değişime, özellikle de sınıf değişikliğine uğramış Mahpeyker’in hikâyesi. Yeni ve zor koşullara ayak uyduramayan paşa torunu Mahpeyker’in soyluluk ve güçlülüğünün yanı sıra, zamana yenik düşüşünün hüzün dolu, ironi dolu öyküsünü anlatıyor. Üstelik oyunda olmayan ama sesleriyle sahnedeymiş gibi oyunu besleyen çok güçlü bir kadro da Hüzzam’a eşlik ediyor. Bu usta sanatçılardan kimileri bugün aramızda değiller. Örneğin, Devlet tiyatrosu duayenlerinden; “Muammer Çıpa, Baykal Saran ve Yıldıral Akıncı”  bugün hayatta değiller, ama sesleriyle oradalar. Yine yaşayan aktör ve aktrislerden “Kaya Akarsu, Mehmet Atay, Erdoğan Göze, Erol Kardeseci, Günaydın Yaltırak, İstemi Betil, Nurşim Demir, Değer İmsel, Gönül Orbey” ve sütunuma sığdıramadığım birçok isim Hüzzam’a hayat vermiş.

Eser bu vesileyle sizi özlediğiniz isimlerin sesiyle de buluşturuyor... Yazar varlıkla yokluğu, açlıkla tokluğu öylesi birbirine geçirmiş ve güçlü bir biçimde işlemiş ki; eser Maral Üner gibi güçlü bir oyuncuyla ve Olcay Poyraz gibi bir yönetmenle de buluşunca enfes olmuş.
Hem anılardan, hem de yüreğinizin ta orta yerinden geçip gidiyor duygular. Hayatı sorguluyorsunuz.

1984’ten 1989’a kadar aralıksız olarak Oda Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hüzzam”  izleyemeyenler için müthiş bir fırsat... Bu sefer eserin içeriğini anlatmak istemiyorum, çünkü oyun yaşamın ta kendisi olmuş, herkes kendisinden bir şey yakalayacak!..
İyi seyirler diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları