İçimizden gelen sanat

Geçtiğimiz hafta, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin dizi ihracatında dünyada ikinci sırada olduğunu söyledi. Ekonomi açısından istenen bir haber olmasına rağmen bence haberin bir de görünmeyen yüzü var. Dizilerimizin içeriğinin "özgün" olması halinde bir sorun yok. Ve fakat televizyon ve dizilerde gösterilen; kültür, anne baba, aile değerleri dahil birçok şey bana yapay geliyor. Kaç tane dizimiz var ki bizden izler taşıyan? Sanatımız, tarihimiz, yemeğimiz, geleneklerimiz, coğrafyamız, ihraç edilen kaç dizide var? Halbuki ne kadar güzel olurdu kültürümüzün eşsiz renklerini, bir de üzerine para kazanarak, tanıtabilmek!

Sanatın başarısı detaylarda gizlidir. Seri üretim şeklinde sanat yapılma şansı pek yok. Evet, üretkenlik arttı, çünkü kayıt imkânı kolaylaştı. Ama üretilen değerde nitelik önemli, nicelik değil. Ayrıca, teknolojiyi, senaryoları hatta kostümleri bile ithal ediyorken, dizileri ihraç etmemiz de bir tartışma konusu...

Diğer yandan, her bir bölümü sinema filmi süresinde olan dizilerimizde birçok kişi zor şartlarda çalışıyor. Bu haberle birlikte, set emekçilerinin haklarının unutulmaması dileği ile...

***

İstanbul'da tiyatro ve sinema rüzgârı esiyor... Size iki muhteşem festival tavsiye edeceğim. Sinema ile ilgilenenler için, "5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali", ünlü sinemacıların da katıldığı törenle başladı. Bu sene diğer yıllardan farklı olarak festival sadece Beyoğlu gösterimleriyle sınırlı kalmamış. Dolayısıyla erişim daha kolay. Takip edin ve vakit ayırın derim. Sinemayla profesyonel olarak uğraşmak isteyenler, özel etkinlik takvimine mutlaka göz atsınlar. İyi söyleşiler var...

 "21. İstanbul Tiyatro Festivali", 18 farklı mekânda ve 26 Kasım'a kadar tiyatro severlerle buluşuyor. Bu sene festival, "Tiyatro Bağımsızlık Yapar" sloganı ile harika görünüyor... Fransa'da, Colline Ulusal Tiyatro'da sanat yönetmeni Wajdi Mouawad'ın yazıp yönettiği ve oynadığı "Yalnız", festivalde gün saydığım oyunlardan sadece biri...

***

Mersin'in Toroslar ilçesi, ayakta alkışlanacak bir projeye imza attı. Ressam Nazife Bilgin Hazar, Toroslar Belediyesi ile birlikte, boyaları dökülen eski apartmanların duvarlarını Vincent Van Gogh, Osman Hamdi Bey, Neşet Günal, Pablo Picasso ve Salvador Dali gibi ünlü ressamların eserleriyle süsleyip, şehre ruh kattılar. Söylemem gerekir ki şahane bir fikir. Umarım diğer ilçelerimize de örnek olurlar. Lütfen, bu haberlerin devamı gelsin, ruhumuz doysun...

Yazarın Diğer Yazıları