İçişleri Bakanı Efkan Ala, TRT Haber canlı yayınında FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturmada son bilançoyu açıkladı. FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında son rakamların sorulması üzerine Ala, "Şu an itibarıyla gözaltına alınan sayısı 18 bin 44, tutuklu sayısı 9 bin 677, pasaportu iptal edilenlerin sayısı 49 bin 211 ve tabii çok çeşitli bakanlıklarda, her bakanlıkta, her kurumda bu yapıyla iltisaklı olan, bu yapının elemanı olan, bu yapıya üye olan kimselere de devlet görevinden el çektiriliyor, açığa alınıyor. Kimisinin, darbeyle ilişkisi olanların işine son veriliyor." diye konuştu.
MİLLET VERDİĞİ RÜTBEYİ SÖKER
Silahlı Kuvvetler içinde işine son verilenlerin, atılanların aynı zamanda rütbelerinin de söküldüğünü hatırlatan Ala, rütbeleri milletin verdiğini, o rütbelerdeki kişilerin milletin iradesinin temsil edildiği yeri bombaladığını anımsattı. Ala, "Bu, insanın göğsünü daraltıyor. Böyle bir şey olabilir mi, bu kadar nasıl alçalabilir insanlar. İşte o Meclis oturdu, Meclis'in verdiği yetkiyle, kanun hükmünde kararnamelerle orayı bombalayan insanların oluşturduğu bu darbe girişimine katılanların rütbeleri söküldü. Millet nasıl rütbe verirse öyle sökmesini de bilir. O seviyeye indirdi, yani başladıkları yere geri döndürdü." değerlendirmesinde bulundu. Dünyada Türkiye'nin çok önemli bir mesafe kat ettiğini ancak bu yapılanlarla ülkenin çok ağır bir durumla karşı karşıya bırakıldığını vurgulayan Ala, Türkiye'nin bu rezilliği yaşatanlara hak ettiği cevabı vereceğini ve vermekte olduğunu söyledi. Darbenin olduğu gece yaşananları anlatan Ala, herkesin topyekun harekete geçtiğini ve Türkiye'yi karanlığa gömülmekten kurtardığını vurguladı.
ASKERİ OKULLARIN KAPATILMASI
Askeri ortaokulların kapatılmasının bir boşluk oluşturup, oluşturmayacağına ilişkin soru üzerine Bakan Ala, şöyle konuştu: "Boşluğu şimdikiler doğuruyor, bunun varlığından ne olur ki. O okullar tamamen ele geçirilmiş, ülkeye problem üretir hale gelmiş, sorular çalınıyor, milletin bütün evlatlarının hakkı yeniyor, orası olsa ne olacak? Kapatılacak oralar. Milletin çocukları, kendi ailelerinin yanında, toplumun içerisinde lise mezunu oluyor değil mi? Bizim dünya kadar lise mezunumuz var. Liseyi normal bitirecek, üniversiteyi normal bitirecek, alacağız oradan memleket evlatlarını yetiştireceğiz. Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı yapacak. Yetiştirip biz Sahil Güvenlik'te, Jandarma'da istihdam edeceğiz. Milli Savunma da yetiştirecek, Genelkurmay'a, orduya verecek. Ordu da onları istihdam edecek. Sonra da general olacak seviyeye geldiği zaman da milletin iradesini temsil edenler terfilerine karar verecek ve atamalarını yapacak." Bunun diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yapılacağını anlatan Ala, "Şimdi okullarda bunlar, daha önce emniyette yaptığımız gibi dağıtılacak. Yeniden milletin evlatları, lise, üniversite bitirmiş olanlar alınacak. Çünkü 11 yaşından itibaren oraya alıp belli bir tezgahtan, mekanizmadan geçirince formatlıyorsunuz. Zihinsel formatları farklılaşıyor. Toplumdan kopuk, realiteden kopuk. Bu kopuk durum böyle sorunlar üretiyor." ifadelerini kullandı. Bakan Ala, 1989'da dahi çalınan sorularla okula girenler olduğunu aktararak, 2003'te askeri bir liseye başlayan kimsenin bugün ancak üsteğmen olabildiğini, şu anki ele başlarının ana yapı olarak bu yapıya ait olduğunu ve 1980'lerden itibaren askeriyeye girdiklerini belirtti. AK Parti olarak da hükümet olarak da bir problemle karşılaştıklarında, bir daha Türkiye'nin o problemle karşılaşmaması için inisiyatif aldıklarını vurgulayan Ala, bütün siyasi partilerin de memleketin ve milletin geleceğini dikkate alarak bir dayanışma içerisinde olduğunu kaydetti
Askeri liselerin kaldırılmasıyla ilgili de konuşan Bakan Ala'nın açıklamasının satır başları şöyle:Normal liselerden mezun olanları alıp asker yetiştireceğiz. Şunu söylemek istiyorum, 2002’de girenler şu an üsteğmen. Baştaki tümgeneral, ana yapı olarak da tuğgenerallerin çoğu bunlardan. Demek ki 80’lerden itibaren girmeye başlamışlar. 90’larda girmişler, devam etmiş. 2003’te çoğu yüzbaşıydı.
İSTANBUL’UN ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE…
Hava Üssü, Ankara’nın göbeğinde buna lüzum yok. Kötü sistemle kötü niyetliler bir araya geldiğinde, ülkelere inanılmaz zararlar verebiliyorlar.
ABD’Lİ GENERALİN AÇIKLAMALARI
Lüzumsuz bir açıklama. Eğer bir itiraf değilse, olacak iş değil. ABD’nin muhatabı Türk devletidir. Tamamen düşünülmeden ya da çok düşünülerek, itiraf dememin sebebi o. Devletler arasındaki ilişkilerde yeri olmayan, diplomatik değeri olmayan bir cümle. Ama anlamsız bir cümle eğer yapılan işleri ifade etmiyorsa.Maşaların bir numarası belli, Pensilvanya’da oturan zat. Maşayı tutanları arıyorsak, onları kuvvetli tahminlerle söyleyebiliriz, ama çok açık etseler kendilerini maşaları kullanmazlardı. Bunlar bellidir, ama bunu söylediğinizde ispat istenir. Birincisi de belli, Türkiye’de ne yapmak istedikleri de belli. DAEŞ ne yapıyorsa Suriye’de El Kaide ne yapıyorsa Irak’ta nasıl ülkeleri perişan ettilerse Türkiye’yi de, şimdi denediler. Kaçıncı kez denediler.
HİMMET DİYE HARAÇ TOPLADILAR
Onlar dışarıdaki kullanılan maşaların ilişkide olduğu, paralel çete himmet diye haraç topladı, orada da paralar dağıttı. Milletin parasını pulunu yedirdiler. Darbeci alınmış sorgulanmış götürülmüş. Bunları söyleyebileceğiniz hiçbir vaka yok. Oraya buraya vurup kapıları kırıp girenler, kendi kendilerine bile yaptıkları şiddetin etkisiyle kendilerinde bazı emareler olabilir.
SORUŞTURMALARDA İLGİNÇ ŞEYLER ÇIKABİLİR
Bizden bu düzenlemeleri istiyorlar, gidip de linç edelim demiyorlar. Düzenlemeler bekliyorlar, en ağır şekilde cezalandırın diyor milletimiz. Bundan sonraki soruşturmalarda çok daha ilginç şeyler çıkabilir. Kim kiminle iş tuttu, hangi terör örgütleriyle paylaşımda bulundu, nasıl yapılması gereken işi savsakladı da şehitlerimiz oldu, nasıl verilmesi gereken istihbaratı vermedi de bombalar patladı. Bunlar sadece tahmini söylediğim şeyler değil. Mesela bir jandarmadan bir görevli, DAEŞ’ten aldığı bu yapıya ait aldığı istihbaratı paylaşmıyor ve güzergahta başka bir yüzbaşı var. Onlar bu istihbaratı emniyetle paylaşmıyorlar. O bomba sonra… Yani bu tür şeyler çok fazla. Daha bu hadise olduğu zaman kendi aralarındaki görüşmelerinde nasıl bunlardan bilgi aldıklarını itiraf edenler var. Hakkari’de mesela duran hanımefendilere sokakta, polis zırhlı aracının içinden maytap atıldı, onları hemen görevden aldık. Van’da sokakta yanan polis araçlarını, yanmayan polis araçlarını panzerler götürdü. Onları da görevden aldık. Bunlar yakaladıklarımız.