İdare bitince!..

Kim bilir; belki de bizimkilerin elinde en sonunda kalacak odur: 
“Maslahat!” 
Ne demek bu? 
Müsaadenizle anlatayım. 
Bildiğiniz gibi bir zamanlar Ermeniler bizim için “milleti sadıka”  idi.
Güya, “sadık millet.” 
Ancak sonradan durumun öyle olmadığı anlaşıldı. Türkler kuvvetten düştükçe, devlet zayıfladıkça durumdan yararlanan komitalar hemen eyleme geçtiler.
1889-1909 yılları arasında çoğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde olmak üzere toplam 32 isyan çıkardılar.
Zaman içinde olaylar gelişerek Karadeniz bölgesinde de etkili olmaya başladı. O günün Trabzon valisi yerel kuvvetlerle önü alınamayan isyanların bastırılması için dönemin hükümetine sık sık telgraf çekerek kuvvet istedi. Ancak her seferinde İstanbul hükümetinden aynı cevabı aldı: “Durumu idareimaslahat ediniz.” 
Bir zaman sonra Ermeni komitaları baskınlarını artırdı. Kan dökülmeye, can alınmaya, Türkler köylerinden sürülmeye başlandı. Artık önü alınamaz hale gelince vali derdini anlatamamanın hüznüyle hükümet merkezi İstanbul’a şu telgrafı çekti:
 “İdare bitti, elimizde maslahat 
kaldı.” 
Bizimkiler Oslo süreciyle güya barış getiriyoruz derken, bir taraftan da 2001’de iyice dibe vurmuş PKK’nın şehir ve kent merkezlerinde palazlanıp güçlenmesine, hükümet ile pazarlık yapacak düzeye getirilmesine ön ayak oldular. 
Türkiye, bağrına dayanmış hançeri çıkaracak bahtı kara maderini arıyor.
Şimdilik yok.. 
Ortalıkta emaresini bile görmüyoruz.. 
Halkımız, Cemil Meriç’in müthiş tespitiyle “Mehlika Sultan’a aşık.” 
Gözünü karartmış, illüzyondan kendini kurtaramıyor.
Tayyip de Tayyip diyor.
Kısaca idareimaslahat ediyor..
Hâlbuki geçmişte olduğu gibi bugün de ihanet boş durmuyor. Bütün fırsatları lehine çevirmek için elinden geleni yapıyor. Devletin önemli merkezlerinden sızan bilgilere bakılırsa artık şehirleri kan gölüne çevirecek güce ulaşmış durumda. Yığınakları, örgütlenmesi tastamam yerli yerinde, gelecek isyan emrini bekliyor.
Hedef belli: MHP’nin 10’uncu büyük kongresindeki tespitler aynen geçerli.
“Anayasa değişikliği yoluyla Türklük tasfiye edilecek, Türk vatandaşlığı tanımı hücuma uğrayacak, ortaklık devleti tesis edilecektir...
İlk olarak tek millet, tek devlet esasına dayanan üniter yapıda kurulan milli devletimizi yıkmak, onun yerine çok kimlikli, çok milletli yeni bir ortaklık devleti kurmak vardır... İkinci olarak, devletin kurucu kimliğini değiştirmek, bunun yerine Türkiyelilik zırvasını yerleştirmek, kuru, yavan ve fonksiyonsuz bir vatandaşlık bağının Türkiye’nin üst kimliği olmasını sağlamak yer almaktadır. Üçüncü olarak da Türkiye’nin idari yapısının bölgesel otonomi modelleriyle yeniden düzenlenmesi, eyaletler sisteminin hukuki ve siyasi alt yapısının hazırlanması bulunmaktadır.” (4 Kasım 2012)
Eğer hükümet durumun ciddiyetini anlamazsa, korkarım ki sonunda varacağımız yer bellidir. Trabzon valisinin dediği gibi “idare”  bitecek elimizde  “maslahat”  kalacaktır. Seçimler makûs talihimize yön verecektir. 

Yazarın Diğer Yazıları