İdealizm-Daimicilik

Tüm zihniyetlerin gerisinde bir de anlam dünyası vardır. Benzer düşünenlerin zihin kodlarında, akıl yürütmede temele aldıkları benzer bir zihin haritalama ve yönlendirme kodları yerleşmiştir. Kim, neye nasıl bakıyor?

İşte bunu, kişinin, sözünü ettiğimiz o zihin kodları belirliyor.

Kısaca, bana felsefeni söyle, senin ne olduğunu, nasıl düşünüp, nasıl hareket ettiğini bileyim.

İdealizm, gerçekliğin doğuştan olduğunu kabul eder. Yani insan, doğduktan sonra görüp işiteceği, öğrenip bileceği her ne varsa, onu bilecek zihin kodları ile doğar.

Kısaca bilgi doğuştandır.

Bu ön kabul bizi nereye götürür?

Değişmezliğe.

Daimicilik, idealizmin eğitime uygulanmasıdır. Bu sebeple, bu felsefeyi benimseyen eğitimciler, değişimi değil, değişmezliği savunurlar ki bu da muhafazakâr anlayışla bütünleşir.

Çünkü dini öğreti de değişmez.

Dini içerik bilgisi ile idealizm örtüşür. Zaten İslam felsefecilerinin birçoğunda, İlk Çağ filozoflarından Politinyus’un “Bir’lik” kuramı ve beraberinde evren anlayışı vardır.

Daimi, devamlı, süreğen olanların öğretilmesini isteyen eğitim görüşü karşısında, Pragmatizmin ilerlemecilik anlayışı vardır.

Pek çok kişi pragmatizmi hatalı algılar ve yanlış kullanır. Pragma, yarar, fayda demektir. Bencilce bir faydadan söz etmez. Salt çıkarcılık değildir. Genel çoğunluğun yararına, faydasına olan iyidir.

İlerlemecilik felsefesini geliştiren düşünür tanıdıktır: John Dewey.

Olaylara problematik bakar. Sorun merkezli düşünmeyi önerir ve sorun merkezli çözümün yollarını gösterir. Şimdi, şu an bütün dünyada bilimsel araştırmalarda onun bilimsel düşünüş yöntemi uygulanır.

Bu sebeple ilerlemeci bakış, problem (sorun) çözme üzerine kuruludur.

Atatürk, eğitimde ilerlemeci felsefeyi benimsemiştir. Bu sebeple Cumhuriyetin ilk yıllarında John Dewey’i Türkiye’ye davet ederek, kendisinden ülkemizle ilgili önerilerde bulunmasını istemiştir.

Dewey, ABD’nin varoluşunda önemli roller oynayan, Amerikan Laboratuvar okullarının kurucusudur. Bir göçmen ülkesi olan Amerika’nın uluslaşması yolunda Amerikan halk okullarının kurucu önderidir. 20. Yüzyılın son felsefecisidir.

Türkiye’nin geleceği açısından bakıldığında İlerlemecilik, çok önemli bir seçimdir. Savaştan yeni çıkan bir ülkenin yapması gereken başka yol var mıydı?

İlerleyecekseniz, zihin dünyanız; ilerleme üzerine, sosyal, siyasal, ekonomik, her türlü sorunun (problemin) çözümüne odaklanmalıdır.

Yerinizde sayacaksanız, daimici olacaksınız. Bu durumda yöntem bellidir: Eskiyi sürekli tekrar et, yine tekrar et ve ezberle. Bu zihin yapısıyla kalkınmaz, ilerlemez, sadece var olanı tekrar edersiniz; paranız varsa da her şeyi ithal edip satın alırsınız. Bu yöntemi seçen pek çok İslam ülkesi var.

İlerlemeci eğitim ise ezberci değildir. Çünkü hiçbir şeyi tekrar edip ezberleme üzerine faaliyet göstermiyor. Sorunları (problemleri), bilimsel yöntemlerle çözmeyi öğreterek, sorun çözücü insanlar yetiştirmeyi hedefliyor. Sorunları çözmek zaten ezberle olmaz.

Muhafazakâr kesim ve ideoloji, hayatın genel akışını daimici zihin yapısıyla yönetmek istemektedir. Esasında bunun alt yapısını ister istemez dini öğreti tamamlamaktadır. Kalıcı, değişmeyen öğreti üzerine kurulu algı sistemleri, gelişme, değişme ve ilerleme karşısında bocalayacaktır.

Hâl böyle olunca da, bu durumda ne yapacak?

En iyi bildiğini yapacak.

Tekrar, yine tekrar.

Değişimden korkuyor.

Zihin dünyası, gelişmelere problematik (sorunsal) bakamıyor.

Daimiciliğin izleri, milliyetçi kesimde de var. Bu kesimin değişim (ilerleme) karşısında nasıl davranacağını bilememesi; muhafazakâr öğretinin propagandasından kaynaklanıyor.

Hâlbuki dini öğretinin bir değişen bir de değişmemesi gereken kalıcı yanı var. Değişime izin veren nasların (ayetlerin) bizzat kendisi değil mi? “Düşünmez misiniz” diye insanoğluna soruyor. Düşünmek aynı zamanda akıl yürütmek demek ve bu akıl, çıkarım yaparak sorun çözebilir, evrensel gerçekliği bulabilir. Sonuca ulaşıp, bulduğu her ne ise işte o, yeni bir şeydir ve eskisinden farklıdır. Dolayısı ile yeni doğumla yeni bilgi ortaya çıkmış eski olan her ne ise o değişmiştir.

Yani?

İlerleme gerçekleşmiştir.

Değişimden kaçılmaz dememiz bundandır.

Yazarın Diğer Yazıları