Bu sezon tarihine yazdığı “Siyah sayfalar” ile anılan G.Saray, son kötü sayfasını da dün Ankara’da yazdı...
Camia için oldukça önemli olan Fenerbahçe derbisi öncesinde hem moral kazanmak, hem de o maçın provasını yapmak isteyen sarı kırmızılılar, kötü bir oyundan sonra yine sahadan boynu bükük ayrıldı...
Ankara’da dün bir siyah sayfanın daha yazılmasından sonra, artık Galatasaray’ın iyi bir takım, Hagi’nin de hoca olmadığını kabul etmeliyiz...
Zira, artık Galatasaray kadrosu ne yazık ki bir zamanlar başkan Adnan Polat’ın dediği gibi bir ’dünya takımı’hiç değil, hocaları Hagi de futbolculuk zamanındaki gibi efsane falan asla değil...
Derbi maçını düşünerek Culio’yu İstanbul’da bırakan, sarı kart korkusuyla Yekta ve Kazım’ı kulübede tutan Rumen hoca, ligin 25.haftasında 25.yeni kadrosuyla bir yenilgiye imza atarken, sahaya çıkan takımda birlik, beraberlik ve hırsı da almış götürmüştü...
Sarı kırmızılılarda dün bir gol ve bir asist yapan Pino ile gençliğinin verdiği enerji ile birşeyler yapmak isteyen Aydın’ın dışında konuşulacak, hakkında iyi şeyler yazılacak kimse yoktu...
Hagi’nin ara tranfserde büyük umut diye getirdiği Stancu ile Zapata, hocalarına ancak bu kadar ihanet edebilirdi. Romanya’nın genç yeteneği Stancu hiçbir olumlu bir hareket yapmazken, Zapata’nın yediği goller insanı çileden çıkartmaya yetti de artı. Uzun bir aradan sonra sahaya dönen Arda’nın çabası takım kurtarmaya değil, kendisine bile yetmedi...
Dün iki kez öne geçmesine rağmen, sahadan boynu bükük ayrıldığı maçtan sonra Galatasaray’ın yapacağı tek şey, başarısızlığı kabul ederek Hagi’ye ve takımın büyük bir bölümüne hemen yol vermesidir...
Zira Fenerbahçe maçında alınacak bir galibiyetin- ki bu çok zor- Galatasaray’ı ne yazık ki iyi günlere götürmeyeceği dün Ankara’da ispatlanmıştır...