İHANET RANTI TÜRKİYE’Yİ PAYLAŞIYOR 8

İHANET RANTI TÜRKİYE’Yİ PAYLAŞIYOR 8
İHANET RANTI TÜRKİYE’Yİ PAYLAŞIYOR 8

Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgunu

ARAŞTIRMA
Macit SOYDAN
Fatih ERBOZ
Önsel ÜNAL
Sümeyra YILMAZ

Yazı dizisi gazetemizde yayınlanmaya başladığında TBMM’de adeta bir feryat yükseldi. Kendisiyle görüştüğümüz CHP Kayseri Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabi Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Mehmet Şevki Kulkuloğlu maden sahalarının peşkeş çekildiğini söyledi. Kulkuloğlu, “Ben maden sahalarında yaşananların cumhuriyet tarihimizin en büyük vurgunu olduğunu belirtiyorum. Yabancılara ve yandaşlara maden sahaları acımasızca açılıyor. Yeni Maden Yasası bunları engellemek için yeterli olmuyor” dedi.

Büyük rantlar dönüyor...
Madencilik çalışmalarıyla birlikte yaşanan en önemli sıkıntıların başında çevre sorunları geliyor. Bunun ülkemizde eko sistemi etkilediği da ortada. Mehmet Şevki Kulkuloğlu yeni çıkan madencilik yasasının bir takım önlemler alınmasına rağmen yetersiz kaldığını söyledi. Kaz Dağları alanında yapılan madencilik faaliyetinin tüm Türkiye içerisinde anlam taşıyabileceğini belirten Kulkuloğlu, “Daha önce tekrarladım, bir kez daha tekrarlıyorum” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye tarihinin en büyük vurgunu ile karşı karşıyayız. Burada dikkat edilmesi gereken çevre sorunları kadar, yabancılara ve yandaşlara sağlanan ranttır,. Çevre sorunları küçümsenmeyecek kadar büyüktür elbette.

Ruhsatları alanlar aldı
Ancak öncelikle üzerinde durulması gereken konu ülkemizdeki maden talanıdır. Bölge bölge baktığımız zaman belki konunun boyutlarını çok fazla göremiyoruz. Öncelikle konuya Türkiye’deki maden alanları açısından bakmak gerekiyor. Yeni tasarı ruhsatlar konusunda yenilikler getirebilir. Ancak zaten ruhsatları alanlar aldı. Bundan sonrası için yaptırımlar söz konusu olacaktır. Ortada çok büyük vurgun var. Ruhsatlar zaten dağıtılmış durumda. Denetimlere bakıldığında zaten yetersiz. Belki altın madenciliğinde denetimler bir noktaya kadar yeterli olabilir. Esas denetimin getirilmesi gereken yerler kömür madenleridir. Türkiye’de bir denetim yetersizliği var. Bu yetersizlik aynı zamanda denetim elemanlarının yetersizliğinden de kaynaklanıyor. Kömür madenlerinde sızıntı var mı, yok mu? Bunlar nasıl tespit edilecek? Kazaların önlenmesinde yeterli olacak mı? Bu soruları sorduğumuz zaman yeni çıkan kanunun yetersiz olduğunu belirtebiliriz.”

Zenginliklerimiz yok ediliyor
Ruhsatların kimin elinde olduğunun net bir şekilde bilinmemesinden de yakınan Kulkuloğlu şunları kaydetti: “Ruhsatlar zaten dağıtılmış. Bunlar kimin elinde nasıl el değiştiriliyor, bunlara bakmak gerekiyor. Ticaret Sicil gazetelerinden bunları takip etmek elbette kolay değil. Benim araştırmam bir yıl sürdü. Hepsini bulabildim mi tam bilemiyorum. Türkiye’nin yeraltı zenginlikleri talan ediliyor. Bunları tek tek araştıranların başına neler geldiği ortada. Ben sadece 350 milyar dolarlık bir ranttan bahsedebildim. Altın madeni üzerine yoğunlaştım. Ancak bununla bitmiyor. Altın madenini bulan diğer kıymetli madenlere de yaklaşıyor. Örneğin gümüş. Nikeli bulan çinko rezervini de bulmuş oluyor. Bu açıdan baktığımız zaman ortada belki de 1 trilyon dolarlık bir rant var. Bunlar nereye gider tam bilinmiyor. Evet çevre sorunları da yaşanıyor, bunların denetlenmesi de çok önemli. Ancak öncelikle bu rant meselesini ülkemiz çok iyi analiz etmeli.”

Akdeniz’in yüzölçümü kadar
AKP döneminde verilen ruhsat sayıları artı. Bu sayı bin 500’den 45 bine kadar yükseldi. Bu sayıyla birlikte uzmanlar Türkiye’nin üçte birinin özel sektöre tahsis edildiği yorumunu yapıyor. Başkent Ankara’nın şu anda yüzde 38’inin ruhsatlı olduğu kaydediliyor. Ayrıca İstanbul’un yarıdan fazlasının da ruhsatlı olduğu kaydediliyor. Yabancılara doğrudan ya da dolaylı olarak tahsis edilen alanının ise neredeyse Akdeniz Bölgesi’nin yüzölçümüne yaklaştığı ifade ediliyor. Bu şartlar altında Türkiye’nin önemli bir kısmı yabancıların maden araması için tahsis edilmiş durumda.

Tablo çok vahim
CHP Kayseri Milletvekili Kulkuloğlu ruhsatlarla ilgili olarak yaptığı açıklamalarda vahim tabloya da değiniyor: “AKP iktidarının son 4 yılda yabancılar ve yabancılarla ortaklık oluşturan yandaşları olmak üzere tüm taraf ve etrafı madencilik sahasına girdi.” Geçtiğimiz haftalarda yasalaşan ve çok tartışılan ormancılık ile yaban hayatı alanlarını da madenciliğe açan yasa, Anayasa Mahkemesi’nin bozduğu rant düzenini bir anlamda yeniden yürürlüğe sokmuş oldu.

Yabancılara tahsis edilen alan Ankara’dan büyük
CHP’li Kulkuloğlu’nun bir buçuk yıla varan bir çalışmayla Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında yaptığı araştırmalar sonucunda AKP iktidarının serbestleştirdiği maden alanlarının tablosu şöyle oluşuyor: 1923 yılı ile 2004 yılları arasında verilmiş ve yaşayan yaklaşık 1500 ruhsat varken, 2004 yılının Mayıs ayında AKP’nin yaptığı kanuni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle 4 yılda 43 bin 500 ruhsat verildi. Türkiye’nin 780 bin 917 kilometre kare olan yüzölçümünün 282 bin 898 kilometrekaresi yani yaklaşık üçte birlik alanı bu yolla tahsis edilmiş oldu. Ankara’nın yüzde 38’i, İstanbul’un yüzde 54’ü, İzmir’in yüzde 41’i, Balıkesir’in yüzde 66’sı, Kütahya’nın yüzde 81’i, Sivas’ın ise yüzde 54’ü adeta kapatılmış durumda. 20 ilde yüzde 50’den fazla, 17 ilde ise yüzde 40-50 arası alan kapatılmış durumda. Yabancılara direkt olarak 30 bin kilometrekarelik bir alanın tahsis edildiği ifade ediliyor. Bu, Ankara’dan daha büyük bir alanı oluşturuyor. Bunun için ise yabancılar 5 yıllığına sadece 10 milyon dolar ödedi. Akdeniz Bölgesi’nde maden alanları için ruhsat alanların önemli bir kısmını ise yabancılar oluşturuyor.

100 bin kilometrekare yabancılarda
Yabancı şirketlerle irtibatı olan yerli şirketlerle birlikte yaklaşık 100 bin kilometrekarelik bir alandaki yeraltı zenginlikleri, yabancıların ticari kullanımına tahsis edilmiş durumda. Bilindiği gibi CHP 2004 yılında AKP’nin yaptığı yasal düzenleme için Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmişti. Bunu anımsatan Kulkuloğlu, şunları belirtiyor: “ Anayasa Mahkemesi’nin bu konuyu görüşüp karara bağlaması 4 yıl sürdü. Bu süreçte de AKP iktidarının başta yabancılar ve yabancılarla ortaklık oluşturan yandaşları olmak üzere tüm taraf ve etrafı madencilik sahasına girdi. Bu yapılanlar siyasi istismar, adam kayırma ve fırsatı ganimete çevirmedir.” İllere göre ise kapatılan alanların yüzdesi şöyle: Ankara yüzde 38, İstanbul yüzde 54, İzmir yüzde 41, Aydın yüzde 59, Balıkesir yüzde 66, Bilecik yüzde 64, Burdur yüzde 62, Bursa yüzde 42, Kayseri yüzde 45, Kütahya yüzde 81, Çanakkale yüzde 57, Erzincan yüzde 55, Eskişehir yüzde 57, Sivas yüzde 54, Yalova yüzde 55.

Yetki il özel idarelerinde
Yeni Maden Yasası’nın getirdiği hükümlere göre orman alanlarında madencilik yapılmasının önündeki engeller kaldırılmış oldu. Özellikle kamuoyunun çevre sorunları kapsamında gündemine gelen ve günlerce tartışılan Kazdağları başta olmak üzere, İzmir’in Bergama ilçesine bağlı Kozak yaylasında ve Turgutlu Çaldağı’nda madencilik faaliyetleri gerçekleştirilebilecek. Bilindiği gibi özellikle Kozak yaylasında yapılan altın madenciliğinin çam ağaçlarlında ve ekolojik sistemde yarattığı olumsuz etki sivil toplum kuruluşları tarafından daha önce gündeme getirilmişti. Kozak yaylasında yapılan madencilik faaliyetlerinden dolayı ağaçların kesildiği ve bunun da yöre sakinleri tarafından tepkiyle karşılandığı kamuoyuna yansımıştı. Yeni çıkan yasa uyarınca söz konusu bölgelerde belediyelerin sorumluluğunda olan gayrisıhhi müessese izni verme yetkisi de il özel idarelerine devrediliyor. Buna göre yerel yönetimlerin sorumluluk alanında olan madenler için söz söyleme yetkisi  genel sekreteri merkezi hükümete bağlı olan il özel idarelerinde olacak. Bu alanlar için imar mevzuatı madenciler için uygulanmayacak. İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılaması için planlanan Çamlı Barajı’nın yer aldığı Efemçukuru’nda, madencilik yapan firmalara karşı İzmir Büyükşehir belediyesi’nin hiçbir yaptırım yetkisinin olmadığı da iddialar arasında.

Zeytincilik alanları nefes aldı
MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu en azından zeytinlik alanlarda kaydedilmiş olan ilerlemeyi olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor ve bunda muhalefetin dik duruşunun önemli olduğunu söylüyor. Madencilikte yaşanan sıkıntı Ege Bölgesi’ni de yakından ilgilendiriyor. Ege Bölgesi’nde son zamanlarda en çok tartışılan konulardan bir tanesi madencilik faaliyetlerine zeytinlik alanların açılması oldu. TBMM’de komisyonlar ve genel kurulda çok tartışılan bu konu verilen soru önergeleriyle düzeltilmiş oldu. Buna zeytincilik alanlarında madencilik faaliyetlerine izin veren tasarı metni yasadan çıkarılarak, genel kuruldan geçti. Bu da zeytincilik yapılan alanların nefes alması anlamına geldi. MHP Edirne Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Cemaleddin Uslu, muhalefetin bu konuda dik durarak zeytincilik alanlarının madencilik faaliyetlerine açılmasının önüne geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: “Bir anlamda zeytinlik alanlar kurtulmuş oldu. MHP olarak bu konunun üzerine ciddiyetle gittik. Aynı zamanda muhalefet de hassasiyetini ortaya koydu. Sonuçta bir anlamda zeytinlik alanlar kurtulmuş oldu. Burada eski yasadaki hükümler geçerli olacak. Zamanında çıkarılmış, Zeytinciliğin Islahı Kanunu’nda ilgili hükümler var. Bunlar dikkate alındı. Ormanlık alanlarda da madencilik faaliyetleri yapılırken yasayla bir anlamda denetim getirilmiş oldu.” 

 Yarın: HES’LERİN BEDELİ NE OLACAK

---------------------------------------------------------------------------------------
Yasal Uyarı:
Yayınlanan araştırma yazısı/haberin tüm hakları Yeniçağ Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş'ye aittir. Kaynak gösterilse dahi araştırma yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan araştırma yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın