İhanetin temel taşları 20 yıl önce döşendi!

İhanetin temel taşları 20 yıl önce döşendi!
Yeni Zemin’de

Oslo’daki PKK-MİT görüşmelerinin alt yapısının 20 yıl önce Yeni Zemin Dergisi’nde hazırlandığı ortaya çıktı. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, “Oslo’da yapılan ikili görüşmelerde ortaya çıkan sürecin temelleri Yeni Zemin Dergisi ve benzer entelektüel yapılarla 1990’lı yıllarda atılmıştır. Bu kadrolar, sadece AKP’de değil diğer siyasi yapılarda da yer aldı” dedi.  

Norveç’in başkenti Oslo’da yapılan PKK ve MİT görüşmelerinin altyapısının 20 yıl önce Yeni Zemin Dergisi’nde hazırlandığı ortaya çıktı. Konunun ortaya çıkmasına, Suriye’nin Ayn el-Arap kasabasına yapılan IŞİD saldırılarını protesto amacayla düzenlenen eylemlerde can kayıpları üzerine HDP Milletvekili Altan Tan’ın eleştirel açıklamaları neden oldu. Tan’a yanıt, Özgür Gündem Gazetesi’nde “Hüseyin Ali” ismiyle yazan terör örgütü PKK yöneticisi Mustafa Karasu’dan geldi. Oslo’daki PKK-MİT görüşmelerinin de katılımcısı olan Karasu, Altan Tan’ı, “Çarpık yaklaşımla ölümlerin üzerini örtme” çabalarının bir parçası olmakla suçladı. Tan, Karasu’ya aynı gazeteye gönderdiği mektupla yanıt verdi ve sözlerinin arkasında olduğunu söyledi. Ama mektubun başındaki bir ayrıntı gözlerden kaçmadı. Tan, Karasu ile Almanya’nın Başkenti Berli’nde 20 yıl önce tanışıp aynı evde kaldıklarını açıkladı. Mustafa Karasu, daha önce de Oslo görüşmelerinin resmi olarak 2008 Eylül’ünde başladığını belirterek, “Ama önceden dolaylı görüşmeler var. Aracılık yapan, uluslararası bir kurumdur. Dolayısıyla bazı büyük devletlerle ilişkili olma olasılığı da vardır” açıklamasını yapmıştı.

Gayet doğal
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Murat Karasu ile Altan Tan’ın Berlin’de bir evde tanışıp, birlikte kalmalarının gayet doğal olduğunu belirterek, “Yurtdışına giden herkes önce bir arkadaşını, hemşehrisini buluyor ya. O da Türkiye’den  bir adres alıp gitmiştir” dedi. Yurt dışındaki bütün örgütlerin, PKK dahil, oradaki istihbarat teşkilatlarının koruması altında olduğunu kaydeden Tantan, şöyle konuştu: “Tabii ki bu ilişki bir örgüt ilişkisi. PKK Merkez Komitesi Üyesi’nin evini bilmek tesadüf müdür? Altan Tan’a Murat Karasu’nun adresini örgüt vermiştir. Yani ille örgütün içinde görünmesi gerekli değil ki. Ayrıymış gibi gözüküyor ama amacı aynı. Bugün PKK’nın bu kadar büyük entellektüel, teknik altyapısı var Medya patronluğu, holding patronluğu, siyasette, ekonomide, maliye de her alanda büyük bir güce ulaşmışlar. Teknolojik silah kullanımında da bayağı eğitimli vaziyete getirilmişler. Hem dünya tarihinin en acımasız bir vahşi terör örgütü hem de organize suç örgütü. Ve Davutoğlu, bu işin bir milli mesele olduğunu söylüyor. O zaman Davutoğlu’na sormalı: ‘Organize suç ve terör örgütünü masada taraf olarak görmek nasıl bir milli meseledir?” 

Projenin parçası
Tantan, Fatih’te 1990’lı yılllarda irili ufaklı kurulan 20’ye yakın yayın organı olduğunu, görev alanlarına bakıldığında ağırlıklı olarak Kürtçü yayın yaptıklarını belirtti. 1980 öncesi hatta 1940’lı yıllardan itibaren Kürtçülük faaliyeti altında kurdurulan silahlı ve silahsız bir sürü yapı görüldüğünü ifade eden Tantan, şöyle devam etti: “1980 öncesi öğrenci ve işçi hareketleri içinde yuvalandığını gördüğümüz bu yapıları 1980 sonrasında ise entellektüel yapı içinde görüyoruz. 80 öncesi gerek işçi, öğrenci, 80 sonrası ise entellektüel yapılarda hem sağda hem solda hem de dinci hareketlerin içinde bunları görüyoruz. Özellikle 1 Körfez Savaşı ile beraber hem Türkiye içinde hem de yurt dışında Kürtçülük hareketi içinde entellektüel, uluslararası alanda hareket kabiliyeti yüksek insan yetiştirildiğini görüyorsunuz. Bunlar bu projenin birer parçası. Onları öyle okumak lazım.” 

Her yere sızdılar
Tantan, Bugün Kürt devletinin kurdurulmasına doğru gidişte, Orta Doğu’nun yeniden şekillenmesinde, bölgemizde gerek Türkiye’de gerek Irak’ta gerekse de Suriye’de haritaların değişmesinde mali ekonomik, silahlı biçimde görev alanların birlikte olduklarının artık ortaya çıktığını kaydetti. Tantan, “İşin acı tarafı bu kadroların iktidar ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin içinde etkin konumda olmasıdır. Oslo’da yapılan PKK-MİT görüşmelerinin ortaya çıkan sürecin temelleri Yeni Zemin ve benzer entellektüel yapılarla 1990’lı yıllarda atılmıştır. Sadece AKP’nin içinde değil diğer siyasi yapılarda da bu kadrolar yer aldı. Bunları kamu, özel sektör ve cemaatler içinde de de görüyoruz” dedi. Tantan, şöyle konuştu: “Bu konuda 80’den sonra daha ziyade AKP döneminde kurulan sivil toplum örgütü, vakıf, dernek gibi yapılarda çok daha aşırı uçta, çok daha yoğun biçimde faaliyet içinde oldukları açığa çıkıyor. Bütün bu fotoğraflara baktığımızda da hepsi bir bütünün parçası. 1980 öncesi ve 2000’li yıllardaki bu hareketlerin içerisinde yer alanların aslında PKK’nın siyasallaşması için Vamık Volkan’ın başkanlığı’ndaki ekopolikte görebiliriz. Vamık Volkan ve ekibi bir rapor hazırlayıp, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e vermiştir. Bu rapor, aslında Türkiye’nin ayrışmasını anlatan bir fotoğraftır. PKK’nın siyasallaşmasını isteyen bu fotoğraf aslında Türkiye’nin gerçeğini de anlatıyor. Yani Türkiye’nin temel altyapısının olmadığı, altyapısı gibi gözükenlerin de Türk halkına ait olmadığını.”