Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

İktidar da muhalefet de mutlu!

"Şimdi zamanı değil..."

CHP ile ilgili her sorunda, her tartışmada dillendirilen bu cümle anlamını yitirdi...

Referandumda oyların çalındığını, YSK eli ile açık hile yapıldığını konuştuk...

Sonuç?

Koca bir sıfır... "Atı alan Üsküdar'ı geçmişti..."

CHP yönetimi o dönemde "AİHM'e gideceğiz" dedi, "işin peşini bırakmayacağız" dedi... "Parti içi tartışmaları bir kenara bırakın Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri var sırada, ona hazırlanalım" dedi...

Çalınmış referandum skandalı zamana yayıldı ve uyutuldu...

Referandumda binlerce sandıkta gözetmen bulunmadığı ortaya çıktı.

Hatta Sayın Kılıçdaroğlu aylar sonra; "oyumuz aslında yüzde 52'ydi" diye açıklama yaptı!

Vekillerden belediye başkanlarına kadar, parti örgütünde, kadrosunda yönetiminde yer alanların referandumdaki başarısızlığın hesabını sorması gerekirdi...

Sormadılar, soramadılar... Çünkü eleştiri, CHP yönetiminin "kara listesine" girmek anlamını taşıyordu... Olası vekillik beklentisi, başkanlık beklentisi, koltuk beklentisi parti yönetiminden örgütlere kadar derin bir suskunluğa neden oldu...

Olan yine CHP'yi iktidara taşımak isteyen ve yönetime her seferinde bir şans daha tanıyan milyonlarca samimi, temiz yürekli seçmene oldu...

***

Bakınız;

Erdoğan'ın tek adamlığını ilan ettiği seçimin üzerinden 15 gün geçti...

Ortada hala ıslak imzalı belgeler yok!

CHP kaç sandıkta var, kaçında yoktu?

Seçimlerde hile olacağı,

Ölülere seçmen kağıtları çıkarıldığı,

Adrese dayalı seçmen kağıtlarının gerçekliğinin mutlaka gözden geçirilmesi gerektiği,

Anadolu Ajansı'nın yalan söyleyeceği,

Alternatif seçim takip sisteminin muhalefet tarafından mutlaka kurulması ve ajansla eş zamanlı olarak kamuoyuna gerçek verilerin açıklanması gerektiği,

ve daha bir yığın benzer uyarı, öneri yazıldı çizildi...

Muhalefetin en etkili, en büyük güç ve motivasyonla hazırlanması gereken seçimiydi 24 Haziran...

Ama biz o akşam ekranlara yansıyan kabullenmişliğin nedenini hala anlamış değiliz...

Anlamadığımız bir başka şey daha var;

AKP bir "gelenek" olarak oyları bir an önce saymış gibi yaparak zafer ilan ediyor...

Kaç seçim geçti aynı taktik...

Aceleci ve oldu bittiye dayalı seçim akşamları....

Peki CHP yönetimine soruyorum; sizin aceleniz neydi?

40 bin sandık YSK kayıtlarına göre açılmadan,

12 milyon oy YSK kayıtlarına ve Ajans verilerine göre henüz sayılmadan neden yenilgiyi kabul ettiniz?!

İktidarın "kazandık" hızı ile yenildiğini açıklamak muhalefetin görevi midir?

***

Cumhuriyet tarihinin en karanlık seçimi olarak kayıtlara geçti 24 Haziran...

Üstelik bu karanlığın sorumlusu yalnızca iktidar değil!

Türkiye'de müthiş bir dizayn yapılıyor...

İran operasyonu öncesi ABD, bölgedeki iktidarı ve muhalefeti ile dizayn ediyor...

Irak saldırısında olduğu gibi "olumsuz" bir direnişle karşılaşmamak için ABD bu kez daha sağlam düğümler atıyor...

Yaşayıp göreceğiz;

Saray; ABD'nin bölge planı, İran operasyonu, Fırat'ın doğusundaki terör devleti başlıklarında nasıl bir yön izleyecek?

Kıbrıs'ta ne yapacak? Doğu Akdeniz'deki doğalgaz haklarımızda, Ege'de işgal edilmiş adalar meselesinde tavrı ne olacak?

***

24 Haziran seçimlerinden iktidar mutlu, muhalefet mutlu, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Mutlu...

Bir tek bizler mi mutsuzuz?

O gece, elindeki oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi ağlayan milyonlar mı hatalı?

Seçimleri muhalefet kazandı da haberimiz mi yok?

***

Duayen diplomat Onur Öymen ile konuşuyorum;

ABD derinlerine bağlı eski CİA başkanının açıklamalarını hatırlatıyor;

"Biz 90'a yakın ülkenin seçimlerine müdahale ettik ve hala da seçimlere etki etmeye devam ediyoruz" diyor eski CIA başkanı...

Rusya ise 36 ülkenin seçimlerine müdahale etmiş...

Türkiye'deki seçimler bu ülkelerin etki alanları dışında mı gerçekleşti?

Sorular havada asılı kalıyor çünkü; bu seçimde dahi sandıkların tamamına muhalefetin hakim olmadığı ortaya çıkıyor!

Muhalefet bir an önce, süreci uyutmadan, zamana yaymadan kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapmak ve varsa eksik-hata- yanlışlarını açıklamak zorunda...

Son söz; aynı yolları izleyerek farklı sonuçlar beklemek aptallıktır...

Yazarın Diğer Yazıları