İlker Başbuğ: Yeter artık

İlker Başbuğ: Yeter artık
Vardiya Bizde İzmir Platformu tarafından Konak Meydanı’nda düzenlenen “Sessiz Çığlık” eylemine katılan Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yaptığı konuşmada sert mesajlar verdi.

İlker Başbuğ: Yeter artık

İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı eylemde konuşan Başbuğ, tutuklu silahlı arkadaşlarının hürriyetine kavuşacağı ana kadar onların sesi olmaya devam edeceğini ifade ederek isyanını şöyle haykırdı: TSK ve personeline zulüm yapılıyor. Aziz milletim, bu ordu senin ordun. Yeter artık, sesini çıkart!

Bu nasıl olur, biri açıklasın
Gölcük’te 6 Aralık 2010’daki aramada ’eliyle konmuş gibi’ bulunan belgeleri yerleştiren kişinin mutlaka bulunmasını isteyen Başbuğ, ilginç bir konuya da dikkat çekti: Mahkemeden Emrah Karaca için arama kararı çıkartılıyor ancak başka bir Emrah’ın evi aranıyor ve aranan belgeler orada bulunuyor. Bu nasıl olur, biri açıklasın!


İlker Başbuğ: Yeter artık sesini çıkart!
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Vardiya Bizde İzmir Platformu’nca Konak Meydanı’nda düzenlenen “Sessiz Çığlık Eylemi”ne katılarak bir konuşma yaptı. Gölcük’te, 6 Aralık 2010’da yapılan aramada döşeme altına “eliyle konmuş gibi” bulunan belgelerin kimin tarafından konulduğunun mutlaka bulunması gerektiğini, bu kişinin asker olduğunu ifade eden Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı’nın da bu konunun üzerinde durduğunu ancak sonuç istediklerini kaydetti. Bu kişinin bulunmasının bütün davaların hem yeniden yargılanmasına hem de yerle bir olmasına neden olacağını savunan Başbuğ, casusluk davasındaki gizli belgelere dikkatli bakılması halinde iki davanın da seyirlerinin değişebileceğini söyledi. Başbuğ, “Türk Silahlı Kuvvetleri ve personeline Balyoz ve Casusluk Davalarında büyük darbe vurulmuştur” dedi.  İstanbul’daki Casusluk Davası’nda polisin bir kişinin evinde arama yapmak üzere mahkemeden karar çıkarttığını, evi aranacak kişinin Emrah Karaca olmasına karşın Emrah isminde başka birinin evinin arandığını ve bu evde Karaca’yla ilgili belgelerin bulunduğunu savunan Başbuğ, “Bu nasıl oluyor, birisi açıklasın” dedi. İzmir’deki Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davası’nın da ABD’den gelen bir elektronik posta ihbarıyla başladığını savunan Başbuğ, “İzmir davasında 3 tane denizci subayımız var. Dün gördüm üçünü de. Biri üsteğmen, biri yüzbaşı, biri binbaşı. İddianameye göre üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı örgüt yöneticisi. Bunlar hem müebbet hapis hem de 40 yıl ceza isteniyor. Üsteğmen diyor ki ‘Benim emrimde albaylar var’, yüzbaşı ‘Benim altımda generaller, amiraller var’ diyor. Siz Türk ordusunu başka bir orduyla mı karıştırıyorsunuz? Nasıl olur böyle bir şey. Bunların anlatılması ve izah edilmesi lazım” şeklinde konuştu. 

TSK’ya zulüm yapılıyor
Şu anda cezaevlerinde tutuklu bulunan silahlı arkadaşlarının hürriyetine kavuşacağı ana kadar onların sesi olmaya devam edeceğini ifade eden Başbuğ, “Yüce Türk milletine de son bir mesajım var. Aziz milletim, Türk Silahlı Kuvvetleri ve personeline zulüm yapılıyor. Hiçbir dünyada olmayan şekilde. Hiçbir dünyada hiçbir orduya bu şekilde davranılamaz. Aziz milletim, bu ordu senin ordun. Yeter artık sesini çıkart. Biraz sesinizi çıkartın bu ordu sizin ordunuz” ifadelerini kullandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, etkinlikte Başbuğ ile bir araya geldi. Katılımcılar daha sonra “Andımız”ı okudu.