Sevgili okuyucularım; eğitim ve öğretim yılının ikinci dönem startı geçtiğimiz hafta verildi. Daha önceki yazılarımda da zaman zaman değindiğim gibi amaç genç nesilin kişilik ve yeteneklerini geliştirmek ve onları topluma başarılı bireyler olarak kazandırmaksa, sadece öğrenmelerini sağlamak ya da her birini maratona hazırlanan atletler gibi tek bir hedefe kitlemek yetersiz ve yanlış olur diye düşünüyorum. Bir başarıyı hedeflerken o başarıyı besleyecek yan unsurlar ve güçlü desteklerde olmalı. Gelişmiş v e eğitim oranı yüksek toplumlarda görüyoruz ki, bu güçlü destek sanattır.

Peki, okullarımızda sanat’a bakış nasıl? Tabii ki bu bir anket sorusu değil ama en azından bunu çok değerli bir eğitimciye, çocuk ve genç pedagojisinde uzman bir hocaya, Münevver Öztürk İlköğretim Okulu Müdürü Yalçın Tamer’e sordum.

İlköğretim çağındaki çocukların ve dolayısıyla geleceğin bireylerinin sanat’a bakışı nasıl destekleniyor bunun önemi ve sizin bu alandaki görüşleriniz nelerdir?

Cumhuriyetimizin düşlediği ve amaçladığı çok yönlü ve donanımlı bireylerini yetiştirecek okulların amacı sanatla iç içe sanatı yaşamla ilişkilendirmiş ve destekleyip saygı duyan bireyler yetiştirmektir.

Bu anlamda biz eğitimcilerde yukarıda sözünü ettiğimiz düşünceleri çalışmalarımızla destekliyoruz. Ve diyoruz ki; geleceğin bireyi sanatla en azından ilköğretim çağında tanışıp, gelişerek yetişmelidir. Çünkü ilköğretim çağındaki çocuğun gelişimini sanat besler. Çocuk eğer ilköğretim okulu çağında sanatla tanışmazsa ileriki zamanlarda sanatsal gelişimi ya yavaşlar yâda tamamen durur. Dolayısıyla biz ilköğretim okullarında kesin ve net bir sanatseverliği ve sanatsal eğitimi destekliyor ve okulumuzda da çok önemsiyoruz.

Sayın hocam, eğitim ve öğretimde bireyin çok yönlü gelişimi açısından baktığımızda sanatsal gelişim ruhsal gelişimi ve doğal olarak bilişsel gelişimi nasıl etkilediği konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Piage’nin çok önemli bir sözü var. Eğitimin kritik evreleri vardır. O kritik evrelerde birey’e uygun zamanda uygun uyaranlar ya da uygun eğitim hizmeti üretilmediğinde biraz öncede söylediğim gibi gelişim ya yavaşlar yâda tamamen durur.

Eğitim ve öğretimde bireyin çok yönlü gelişimini, kişilik, kimlik, sosyal, sanatsal hatta ruhsal gelişimi kesin ve net olarak bilişsel gelişimini besler. Dolayısıyla sanat eğer okullarda desteklenir de, o anlamda öğrenciler geliştirilirse bilişsel gelişimleri de o oranda beslenecek demektir.
Peki tüm konuştuklarımız ölçü alındığında okulunuzun bu çerçevedeki resmi nedir? Sizin bu alandaki projeleriniz nelerdir? Bir eğitimci olarak ilköğretim çağındaki gençlere, üniversiteye hazırlanan gençlere, belki bir gün sanatı meslek edinecek gençlere önerileriniz nelerdir?
Bence eğitimlerini monotonluktan, ezbercilikten farklı duruma getirecek ve yaratıcılıklarını geliştirecek olan sanatsal etkinliklerden taviz vermeden çalışmalarına devam etsinler, sanatı önemsesinler projelerimizse; biz çocuklarımızın sanatla tanışık ve barışık olmasını çok önemsiyoruz. Dolayısıyla okulumuzda resim yarışmaları yapıyoruz. Müzik ve koro çalışmaları özellikle tiyatro, bale, seyirlik oyunlar ve folklorumuz hakkında bilgi sahibi olmaları için halkoyunları çalışmalarını destekliyor, geleneksel sanatlarımıza değinilmesinin önemi çok büyük diye düşünüyoruz.

Çünkü akademik gelişimlerinin yani bilişsel gelişimlerinin oldukça etkileneceği ve pozitif yönde gelişeceği kanısındayız. Tüm öğrencilerimize bir eğitmen olarak nasihatimse;

Ben bu noktada ulu önderimizin güzel bir sözünü hatırlatmak istiyorum. “Sanat’tan ve sanatçından yoksun bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” Sanatı önemsesinler...

Sanatı ve sanatçıyı önemseyen düşüncenin daim olmasını diliyor ve Yalçın Tamer’e teşekkür ediyoruz...