İnanç ve kimlik siyaseti ihanettir

İnanç ve kimlik  siyaseti ihanettir
Ruhanİ liderler Bartholomeos, Haleva, Ateşyan, Çetin ve Sağ’ın sorunlarını dinleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmemeyi, etnik kimliği inancıyla sorgulamamayı temel ilke edindiğimizi, huzur ve barış içinde yaşamak istediğimizi ifade ettik” dedi.

İnanç ve etnik kimlik, siyasete alet olmasın

Ruhani liderlerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, kimsenin inancı ve etnik kimliğinin siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Türkiye Museviler Hahambaşı İzak Haleva, Ermeni Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Süryani Ortodoks Kilisesi Mor Filiksinosu Metropolit Yusuf Çetin ve Süryani Katolik Patrikvekili Yusuf Sağ ile  Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir araya geldi. Toplantıda, CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Özçelik ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, İstanbul Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Talin Ergüneş’de katıldı.  Basına kapalı gerçekleşen yemekli toplantının ardından Kılıçdaroğlu açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Ruhani liderlerle bir araya geldik. Büyük ölçüde onların sorunlarını dinledik. Sorunların bir kısmının yasalardan bir kısmının uygulamalardan kaynaklandığını ifade ettiler. CHP olarak hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmemeyi, etnik kimliği inancıyla sorgulamamayı temel ilke edindiğimizi, huzur ve barış içinde yaşamak istediğimizi ifade ettik. Aktardığımız sorunların bazıları önümüzdeki günlerde milletvekili arkadaşlarımız tarafından parlamentoda gündeme getirilecek” dedi

Birbirimizi dinlemeliyiz
Kılıçdaroğlu, kimsenin inancı ve etnik kimliğinin siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Buradan yurttaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum. Sizin inancınızı, sizin kimliğinizi siyasete malzeme eden siyasi parti bilin ki bu ülkeye ihanet eden partidir. Sokakta farklı düşüncelerde olsak bile bir araya geldiğimizde oturup güleryüzle birbirimize fıkralar anlatmalıyız. Sohbet etmeliyiz, birbirimizi dinlemeliyiz ama kutuplaştırıcı siyaset toplumu geriyor. Birbirimizi düşman olarak görmeye başladık. Buna hakkımız yok, bunu yapan siyasetçiye asla güven vermeyin, arkasında durmayın oy da vermeyin cezalandırın oylarınızla.” Kılıçdaroğlu bir gazetecinin, “1915 olaylarının 100. yıldönümü ve çarşamba günü Fransa’da bir dava görülecek. Perinçek-İsviçre davası. Nasıl bir değerlendirme yapacaksınız?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi: “Perinçek’in açıkladığı bir düşünce dolayısıyla yargılanmasını doğru bulmuyoruz. Düşünce özgürlüğü dediğimiz bir kavramın arkasında hep beraber durmak zorundayız. Bütün çağdaş dünyanın durması gerekiyor, bu bağlamda görüşülecek olan davanın da olumlu sonuçlanacağı kanısındayım.”