İngiliz istihbaratçılarından Türkiye’ye büyük gözaltı!

İngiliz istihbaratçılarından Türkiye’ye büyük gözaltı!
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesi ve sonrasında yeni devletin kurucuları, komutanları, edebiyatçıları ve sanatçıları hakkında İngiliz istihbarat servislerinin tuttuğu gizli kayıtlar “Fişlenen Cumhuriyet” adlı kitapla gün ışığına çıkarıldı.

İngiltere’nin süper güç olduğu yıllarda, İngiliz istihbaratının tuttuğu gizli kayıtların yer aldığı “Fişlenen Cumhuriyet” kitabında, fişlenen şahısların kısa geçmişi, başarıları, başarısızlıkları, İngiltere hakkındaki düşünceleri, eşleri, zaafları ve fişleyenlerin şahsi yorumlarına yer veriliyor. İngiliz İstihbarat raporlarından çıkarılarak Prof. Bülent Özdemir ve Prof. Cihat Göktepe tarafından hazırlanan kitapta, Sultan Vahdeddin’den, Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet İnönü’den, Adnan Menderes’e, Nazım Hikmet’ten, Şükrü Saraçoğlu’na kadar birçok ünlü komutan, diplomat ve edebiyatçı hakkında tutulan raporlardaki bilgiler bulunuyor. “Fişlenen Cumhuriyet”, olayların üzerinden uzun bir zaman geçtikten sonra kaleme alınan hatıratların kullanıldığı çalışmalardan ayrı olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni kurulduğu yıllarda tutulan, tâbir câizse ’sıcağı sıcağına’oluşturulan, istihbarat raporlarından yola çıkılarak hazırlanıyor. ’Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni kurulduğu yıllar’olarak belirtilen zaman aralığı, İngiltere’nin dünya siyasetini yönlendirdiği ve şekillendirdiği bir zaman aralığına denk geliyor. Dolayısıyla dünya siyasetinin bu baş aktörünün, Türkiye Cumhuriyeti’nin önde gelen şahsiyetleri hakkında raporlar hazırlaması, bu raporlar ışığında Türkiye Cumhuriyeti’ne
yönelik politika ve stratejilerini belirlemesi de kitabı, dönemi anlamak açısından sadece tarihçiler için değil, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanlarında çalışanlar için, de önemli bir kaynak haline getiriyor. Kitabın giriş bölümünde, ana hatlarıyla Türk-İngiliz ilişkilerinin tarihi seyri ortaya koyuluyor. Akabinde 1930 ve 1947-1950 olmak üzere iki dönem halinde Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli şahsiyetleriyle ilgili yapılan fişlemeler paylaşılıyor. Raporları hazırlayan İngiliz görevlilerinin, raporlarda yalnızca bir durum tespiti yapmakla yetinmeyip, raporların son kısımlarına kısaca şahsî görüşlerini ve şahıslarla ilgili kişilik tahlillerini de eklediği görülüyor ki, bu ayrıntı belgeleri ve onlar aracılığıyla
ulaşılacak bilgileri zenginleştiren, önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Fakat istihbarat raporlarındaki her bilginin mutlak doğru olarak kabul edilmemesi gerçeğinden hareketle bu çalışmada isimleri geçen tarihî şahsiyetlerin
bazıları hakkındaki ithamların, tamamen İngiliz belgelerinde yer alan o döneme ait değerlendirmeler olduğunu da unutmamak gerekiyor.