İngiliz üretimi ihanet paçavrası

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir ihanet paçavrası hükümetin talimatıyla göndere çekildi. Bu rezalet yetmemiş olacak ki dün de Çankaya Köşkü'ndeki Barzani-Yıldırım görüşmesinde, ikilinin arkasında yine o paçavra vardı. Anlaşılan, Ahmet Davutoğlu döneminde başlatılan peşmergeyi "devletleştirme" projesi aynen devam ediyor.

Atatürk Havalimanı'ndaki görüntüler karşısında İran medyası bile ayağa kalkıp tepki gösterirken, yandaşlardan tek bir eleştiri bile yapılmadı. Bilakis "Bu bayrak Kürtlerin bayrağı, bundan rahatsız olunmamalı" diye tepki gösterdiler.

"Türkiye seninle gurur duyuyor" denilerek parti kongrelerinde ağırlanan peşmergeye alkış tutanlar için, göndere sözde Kürdistan bayrağı asılması "ihanet" olarak adlandırılamazdı. Onların nazarında Barzani, ticari ilişkilerin geliştirildiği müttefikti.

Ayrıca sormak gerekiyor; "Irak Bölgesel Yönetimi" olarak adlandırılan ve ABD tarafından Irak'tan koparılmak istenen bölge Irak'a ait değil midir? Irak coğrafyası kim ve kimler tarafından ameliyat edilerek bu hale getirilmiştir?

Cevabını eğip, bükmeden verebilecek misiniz? Biz verelim. Bölge, birinci Irak müdahalesinin ardından, 2003 yılında başlayan ABD işgaliyle oluşturulmuştur. Bizzat ABD'nin planlı-programlı projesidir. Bölge, Barzani ve PKK'ya pay edilirken milyonlarca Müslüman hayatını kaybetmiş, bir o kadarı yaralanmıştır.

"Ümmetçiyiz" diye ortalarda dolananlar Irak'ta ABD bombaları altında akıtılan Müslüman kanı olduğunda sessizliğe gömülürken, o kanlar üzerine inşa edilen sözde Kürdistan'a nasıl alkış tutarlar?

Ağrı isyanı ve sözde bayrak

Kendi tarihini, kendi geçmişini, ecdadının şanlı direnişini bilmeyenlerin Türkiye'yi getirdiği manzaranın özetidir aslında tüm bu olanlar...

"Kürtlerin de bayrağı olabilir" denilerek masumlaştırılan o bez parçasının hikayesini, geçmişini anlamını bilmezler.

Havalimanına ve Çankaya Köşkü'ne asılan o paçavra, Türkiye topraklarını da kapsayan sözde Kürdistan'ı temsil eder. Alman ırkçıları için gamalı haç neyi ifade ediyorsa, Kürt ırkçıları için de göndere çekilen bez parçası onu ifade etmektedir.

PKK'nın organizasyonunda açılır, PKK'nın eylemlerinde kullanılır, üniversitelerde vatansever-milliyetçi öğrencileri hedef alanlar tarafından kutsanır!

Hepsinden ötesi bir İngiliz uydurmasıdır. Nasıl mı?

Kuvayı Milliye, işgal kuvvetlerinin yanı sıra aynı zamanda İngiltere güdümündeki padişahlık makamıyla da mücadele ediyordu. Kuvayı Milliye, ordusu dağıtılmış bir milleti zor imkanlarla yeniden bir araya toplarken, "Vahdettin Buyruğu" denilerek Damat Ferit imzasıyla idam kararları yayınlanıyor ve Kuvayı Milliye'ye katılanların mülklerine hukuksuz bir şekilde el koyuluyordu. O metinde, Kuvayı Milliye ordusuna katılanların hain olduğu iddia ediliyordu. "Padişah Buyruğu" İngiliz uçaklarıyla Anadolu'nun dört bir yanına dağıtılırken, millî mücadele ateşi her yanı sarmıştı.

Tüm saldırılara, baskılara, ihanetlere rağmen Kuvayı Milliye Anadolu'yu kurtarıp, Türk bayrağını yeniden göndere çekerken kaybedenlerin başında da İngiltere geliyordu.

Bu yenilgiyi hazmedemeyen İngilizler, Cumhuriyet'in ilanı sonrasında Anadolu'nun her yanında isyanlar çıkarttırarak merkezi otoriteyi sarsmak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da "Kürdistan" kurmak istiyorlardı.

Üst üste patlayan Kürt isyanlarından birisi de Ağrı'da meydana gelmişti. 1927'de "Ağrı Kürt Cumhuriyeti" adı altında kurulmak istenen sözde Kürt devleti, Cumhuriyet'in genç ordusu tarafından kısa bir sürede bastırıldı.

İsyan, muazzam bir kararlılıkla bastırılırken İngilizler bir kez daha kaybediyordu.

İşte bugün "Kürtlerin bayrağı" denilerek, Atatürk Havalimanı'nda göndere çekilen paçavra ilk olarak Ağrı'daki isyanda kullanılmıştır. Tasarımıyla, hazırlanmasıyla, kullanılmasıyla yüzde yüz "Made in British Empire" dır.

Yazarın Diğer Yazıları