İnönü gibi olmak

Önce şuna karar verelim; ABD dostumuz mu, düşmanımız mı?

     Aramızdaki sorunun çözümü, vereceğimiz karara bağlı. Dostumuzsa ona göre, düşmanımızsa ona göre tavır takınmamız lâzım.

     İçinde bulunduğumuz bölgedeki varlığını, bize inat terörist çetelerden yana tavır koyarak sürdüren ABD'nin dostluğuna güven olmayacağı, ağır silahlarla donattığı YPG'yi tetikçi gibi kullanmaya başlamasıyla ortaya çıktı.

     Washington yönetimi bu yolla yani bölgenin haritasını Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçirerek değiştirmeye çalışıyor ve bunu da dünya kamuoyundan saklama gereği duymuyor...

     Böyle bir azgınlık içerisindeki ülkeden dost mu olur!! 

     * * *

     YPG'ye sadece Amerikalılar yardımcı değil, Ruslar da yardım etmekten geri kalmıyor. YPG'nin konuşlandığı binalarda iki emperyalistin bayrağı yan yana asılı; terör çetesine yardım ediyorlar iddiamızı doğrulayan sayısız delilden biri de bu...

      Suriye'deki iç savaşa müdahil olmasaydık ve güvenliğimizi sınırlarımızın içerisinde kalarak sağlasaydık, her iki emperyal hevesli ülkeyle ilişkimizi kontrol altına almış olurduk. Bize düşman ya da dost olmuşlar, hiç fark etmezdi, gereğini yapardık...

      Şimdi pirincin taşını ayıklamakta zorlanıyoruz...

      * * *

      Yalancılık ve sahtekârlık da bu kadar olur; ABD yönetimi YPG'ye verdikleri silahları ve araçları, Rakka kenti DEAŞ'tan temizlendikten sonra geri alacaklarını söylüyor ama bölgedeki askeri durumdan sorumlu Amerikalı davul kafa, "Silahları almayacağız, YPG'de bırakacağız" açıklaması yapıyor...

      Kime inanacaksınız...

      Bütün bu karışık durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile halkının meczup dediği Trump arasında yapılacak ikili görüşmeden sonra bütün hatlarıyla şekillenecek. Erdoğan, Trump'a, dostluğun nasıl olacağını ve hangi temeller üstüne kurulması gerektiğini anlatacak...

      * * *

      Rahmetli İsmet İnönü Amerika'nın kaypaklığını gördüğünde "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyada yerini alır" demiş ve muhtemel rota değişikliğinin işaretini vererek ABD Başkanı Johnson ile yönetimini hizaya sokmuştu...

      Olacağı buysa Türkiye, Trump'a da, yamuk yumuk işler yapan yönetimine de "Yeni dünyada biz de varız" diyebilir, demelidir, diyecektir.

 

DERKENAR

------------------

      İncirlik'te görevli bir subayımıza ABD tarafından kahramanlık madalyası verildi. Bu münasebetle yapılan toplantıda hazır bulunanları şaşırtan bir olay yaşandı. Kürsüye çağrılan Türk-Amerikan Ortak Karargâhı'nda görevli subayımız madalyayı aldı ve konuşmaya başladı. Son cümlesi şuydu: "Bu madalyayı kabul etmem mümkün değildir. Çünkü bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile iş birliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme izin vermiyor"... Sonra da madalyayı kürsüde bırakarak asker selamı verip ayrıldı. Bordo bereli olan bu subayımıza bütün birliklerden ardı arkası kesilmeden tebrik mesajı yağıyor...

 

Malezya iade edecek

------------------------------

      Bir düşmanlık da Almanya'dan; sığınma talebinde bulunan fetöcü askerleri Türkiye'ye iade etmeyeceklerini açıkladılar. Bu karar, Merkel'in Erdoğan'a ve Türkiye'ye karşı takındığı düşmanca tavrın sonucu.

      Sığınma talebinde bulunanlar arasında NATO nezdinde görev yapan subaylar ve aileleri de var...

      Türkiye'den kaçıp Almanya'ya sığınan 15 Temmuz artığı fetöcüler de Merkel'in portföyünde...

      Beri yanda Malezya'dan bir haber geldi. Ülkedeki fetöcüleri verecekler. Aralarında fetö okullarının müdürü de var, himmet katkısı yapmış iş adamı da, hepsi kısa günde derdest edilecek...

     Bir Malezya'ya bakın, bir Almanya'ya; hangisi dost, hangisi düşman anlayın!  

 

Suç duyurusu en iyisi

-----------------------------

     ATATÜRK düşmanı iki müfteri bu yazıyı yazdığım sırada tutuklanmak üzere polis tarafından aranıyordu...

     Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin tutuklama kararı gereği Süleyman Yeşilyurt ve Hasan Akar tutuklu yargılanacaklar...

     Derin Tarih adındaki satmayan fakat paraya boğulan derginin sahibi Mustafa Armağan hakkında da gözaltı söz konusu ama adam ortalıkta yok... Bu arada RTÜK, hakaret dolu yayını ekrana taşıyan Net televizyon kanalına da en yüksek para cezasını verdi.

     Bu cezanın, kanalı Atatürk karşıtlığından uzaklaştıracağını düşünmeyin. Reklam gelirlerine güvenerek benzer densizliklere devam edebilirler. Kanal, İlber Ortaylı hocamın dediği gibi, tarihçi geçinen hödükleri kullanarak karşıtlığını sürdürebilir. Paraları var ya...

     * * *

     Atatürk'e hakaret etmek, onun varlığına karşı çıkmak, yakınlarına iftiralar atarak küçük düşürmeye kalkmak basit suçlardan değil, ağır cezayı gerektiren suç. Yargı bu suçun cezasını verecektir. Türk Milleti de yasalara sığınarak devletimizin kurucusuna söz söyletmemekte kararlı. Bunların kökü suç duyurusu yapılarak kazınacak.

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ ------------------------------ ----------------------

Kibir, kin ve kıskançlık cennete giden yolları kapatır. (Hz. MUHAMMED)

Yazarın Diğer Yazıları