İnönü Stadyumu’nu "Arena" gibi yapmayınız!..

Sayın okurlarım, geçen hafta Galatasaray Kulübümüzün futbol maçlarından başka hiçbir sporun yapılamayacağı Türk Telekom Arena futbol stadyumunun açılışından bahsederek, büyük maddi imkânlarla yapılan “Ali Sami Yen Stadyumunu yıkmayın, yenileyin” diye yazmıştım. Her yaştaki insanlarımızın spor ve sağlık hizmetlerine sunulması için futbol alanının “Halka açık spor alanı” haline getirilmesini teklif etmiştim.
İki gün önceki 25 Ocak Salı günü de gazetelerde bu kere, Beşiktaş Spor Kulübümüzün İnönü Stadyumunda yeni projesinin yapımına imkân sağlanmasından bahsedilmektedir. “Nasıl bir stad olacak?” başlıklı haberde, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun gündemine aldığı stadyum projesinin tasdikinden sonra stadın yıkılması işlemlerine sezonun sonunda başlanacağı bildirilmekte ve stadyumun spor dalları yönünden özelliklerinden bahsedilmektedir.
Altmış yıl önce yapılan İnönü Stadyumu, her çeşit spor faaliyetine hizmet vermiş, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarımızın merasim yürüyüşleriyle gösterilerine de cevap vermiştir. 1947 yılında açılışı yapılan bugünkü adı İnönü Stadyumu dediğimiz Dolmabahçe Stadyumunda, 800 metre olimpiyat şampiyonu Amerikalı Whit Furt’la yarıştığımı ve üçüncülük madalyası aldığımı unutamam.
İnönü Stadyumumuzun tribünlerinin altındaki boks, halter ve cimnastik salonları da bugün spor malzemesi satan dükkânlar haline gelmiştir. Spor, yerini bugün yalnız futbol’a bırakmıştır.
Stadyumun yönetimi, son yıllarda Beşiktaş Spor Kulübümüzün devredildikten sonra, koşu pistleri yerine tribünler yapılmış ve İnönü Stadyumumuz da futbol arenasına dönüştürülmüştür. Artık stadyumda, profesyonel futboldan başka hiçbir spor ve resmî bayram törenleri de yapılamamaktadır.
Gönlümüz uzun yıllar her çeşit spor faaliyetlerine ve millî bayram törenlerimize kucak açan İnönü Stadyumumuzun, “Beşiktaş Gençlik ve Spor Kulübümüz” ile “İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi” ve “Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu” tarafından yine toplumumuzun spor ve sosyal hizmetlerine cevap verecek şekilde inşasına karar vermelerini ve İNÖNÜ STADYUMUMUZU DA FUTBOL ARENASINA çevirmemelerini diliyoruz.
Yalnız sanat tarihçisi Dr. Deniz Esemenli, İnönü Stadyumu’nun yeniden yapılması durumunda, Dolmabahçe Sarayı’na büyük bir zarar geleceğini söyledi. “Sarayın ve bölgenin altından geçen havalandırma alanlarına zarar gelirse, Dolmabahçe’yi kaybedebiliriz” dedi.
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun orada her hangi bir zarara izin vermeyeceğini söyleyen Esemenli, şöyle devam etti: “Böyle bir inşaata izin vereceklerini sanmıyorum, aklımdan bile geçirmek istemiyorum. Dolmabahçe Sarayı ve Camiye bir zarar gelmesine kurul izin vermez. En azından, öyle bir proje onaylanamaz.” 
Sayın okurlarım, ben Esemenli kardeşimiz gibi düşünmüyorum ve bizim her yanlışı yapmaya durumumuzun müsait olduğunu biliyorum. Ben İstanbul’umuzun uzak bir semtinde ve ekspres otobüsleri ile bir saate ulaşabildiğim Bahçeşehir’de oturduğumdan, şehre her gidiş gelişimde, gece kondular arasında yapılan “Olimpiyat Stadyumumuzu” uzaktan üzülerek seyrediyor ve “Güzel İstanbul’umuza bu yanlışlığı nasıl yaptılar?” diye kahırlanıyorum.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları