İnönü'nün Matbuat Müdürü Abdülhamid'e rahmet okuttu

Basın tarihimizde sansür ve gazete kapatma denilince akla hemen padişah II. Abdülhamid ve devri gelir. Halbuki ondan sonra gelen dönemde basınımız keyfi sansür uygulamalarına ve gazete kapatma cezalarına maruz kaldı. Her ne kadar, “Basın hürdür sansür edilemez” denilse de basın ve gazeteciler üzerindeki baskı ve sansürler zaman içinde şekil ve yöntem değiştirerek günümüze kadar geldi.


1940’lı yıllarda, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün, basın ve bilhassa gazeteler konusunda büyük yetki verdiği Matbuat Umum Müdürü Selim Sarper, kendine göre uygunsuz hükmü vererek her gazeteyi istediği süre içinde kapatma kararı ile yayın yasağı koyar ve buna kimse itirazda bulunamaz, bulunsa da, karardan dönülmesi mümkün olamazdı. Verilen ceza, telefonla bildirilmiş olan süre sonuna kadar devam ederdi.
Bir ara Demokrat Parti’den Konya Milletvekilliğine de seçilmiş, ailesi 76 yıldan bu yana gazeteciliği meslek edinmiş olan Ziyad Ebuzziya, o yıllarda baba ve amcasının mesleğini sürdürüyordu. Tasvir adlı gazetenin hem sahipliği, ayrıca başyazarlığını yapan Ziyad Ebuzziya, gazetesinin “Her şeyi doğru yazar ve yorumlar” ilkesine sadık kalmak suretiyle bir bakıma aile prensibini yaşatmaktan zevk duyuyordu.

***

 

Ankara’da foto muhabirliği yapan Haydar adlı genç, İnönü Kız Olgunlaştırma Enstitüsü önünde polis ve kalabalık görünce merak edip, baş komisere sorduğunda aldığı cevapla birlikte şunu da öğrenmiş:
“-Çok sayın Cumhurbaşkanımız ve Milli Şef İsmet Paşa Hazretlerinin muhterem refikaları, maiyetindeki öğretmen hanımlarla, Olgunlaştırma Enstitüsündeki resim ve işlenen esvapların sergisini şereflendirmişler, nerede ise kapıya teşrif edecekler, halkın tehacümünü önlemek için görev başındayız!.”
Ve foto Haydar, Cumhurbaşkanının refikaları Mevhibe İnönü’nün 4-5 resmini çekerken, hanımefendi de teşekkür anlamında elini sallar. Resimler gece Anadolu Ekspresiyle Tasvir Gazetesi’ne, gerekli bilgiyle elden şeftrene teslim edilir. Gazetenin Yazı İşleri Müdürü Ahmet İhsan, diğer haberler ile birlikte bayan İnönü haberini ve resimlerini Ziyad Ebuzziya’nın önündeki masanın üzerine yayarak bırakır.
Bundan sonraki safahati Ziyad Ebuzziya’dan dinleyelim:
-Daha önemli haberler olduğu için, 
-Ankara’dan gelen Cumhurbaşkanının eşinin resimli haberinin değerlendirilmesi takdirini Yazı Müdürümüz Ahmet İhsan Bey’e bırakıp kendisine gönderdim. Ahmet İhsan Bey o gün gazetenin mündericatı dolu ve daha önemli haberler olduğu için “Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe İnönü, Ankara Olgunlaştırma Enstitüsünü şereflendirerek sergiyi gezdi.” haberini 3. sayfanın ortasında baş köşeye oturtmuş. Ertesi günü gazeteyi gördüm, mizanpaj da güzel olmuştu.
Ancak günlük gazeteler o yıllarda akşamki trenle gönderilir ve Ankaralılar, İstanbul gazetelerini bir gün sonra satın alıp okurlardı.

***


Ertesi günü tam saat 10:00’da Ankara’dan Matbuat Umum Müdürü Selim Sarper beni aramış, bulamayınca Ahmet İhsan Bey’le konuşarak kendisini şöyle azarlamış:
 “-Muhteşem Cumhurbaşkanımızın, Muhterem Refikaları Mevhibe İnönü Hanımefendinin resmini gazetenizin baş sayfasında daha büyük puntolarla göstereceğinize, 3. sayfaya lâyık görmüşsünüz, teessüf ederim. Gazetenizin, yarından itibaren 1 hafta süre ile yayını yasaklanmıştır.”
Bu kararı öğrenince Ziyad Ebuzziya’nın çıtı çıkmamış. Zira  babası ve amcasının gazetelerinin 76 yıl içinde 37 kez kapandığı aklına gelerek sus pus olmuş.


Sol başta Ziyad Ebuzziya, Başvekil Şükrü Saraçoğlu, Mekki Sait Esen ve Vakit Gazetesinin Sahip ve Başyazarı Hakkı Tarık Us hemen arkasında Ulus Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Münir Berik görülüyor.

Yazarın Diğer Yazıları