İnsan çöplüğü olamayız

Referandum sonrası 80 bin Suriyeli sığınmacı yurttaşlığa alınacakmış. Açıklama Başbakan Yardımcıları'ndan Veysi Kaynak tarafından yapıldı...

Bu tasarruf herhalde, referandum sandığından çıkacak sonuca göre hayata geçirilecek, ben öyle anlıyorum...

Sandıktan evet çıkarsa çoluk çocuk 80 bin sığınmacıyı yurttaş yapmak düşüncesinden vazgeçebilirler. Hayır çıkarsa biliniz ki hepsi AKP'li yurttaş...

16 Nisan tarihinden sonra yeni yurttaşlarımızı selamlamaya hazır olmalıyız!

***

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmak için sırada bekleyen çok insan var...

Büyük bölümü Türk Cumhuriyetleri'nden gelen soydaşlarımız..

Çalışma ve oturma iznine sahip olmadıkları halde kaçak çalışmak zorunda kalıyorlar. Kanunsuz duruma düşmek istemiyor, o nedenle yurttaş olmayı tercih ediyorlar. Ancak bunlara el uzatılmış değil...

Haymatlos olanlar da var; bunlar genelde Yunanistan'dan gelen soydaşlarımız. Onların da yurttaşlık talepleri beklemede... Osmanlı hanedanından olup da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayan ve bunu talep eden var mı bilemiyorum. Olsaydı bu iktidarın ilk işi o talepleri yerine getirmek olurdu.  Osmanlı hayranı olduklarını kanıtlayacak bundan güzel fırsat olmazdı.

***

Bu arada epey insan da yurttaşlıktan çıkarılmış olabilir...

Sırada fetöcü firariler var, başlarında da iblis ve Pensilvanya'daki şürekâsı...

Haklarında iade talebi yapılabilmesi için şimdilik onlara dokunulmuyor. Durum vuzuha erince yurttaşlıktan atılabilirler...

***

İnsanlar, özellikle de Suriye'den gelenler yurttaş yapılırken geçmişine mutlaka bakmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türkü ve Türklüğü aşağılamış, bunlara dil uzatmış, varlığımızı ayaklar altına almaya kalkmış olanları ve ülkesinde suç işlemiş sicili bozukları yurttaş yapmamalıyız...

Bu devleti siyasal mülâhazalarla insan çöplüğü haline getiremeyiz!

---

Hukuk devletinde yeri yok

Evetçi zevzekler "Kandil de hayır diyor, HDP de" diyerek oy avcılığına çıktı...

Hayır diyecek milyonlarca insanı terör örgütü ve siyasal uzantısıyla aynı paralelde göstermek ve bu yolla evet oylarını artırmak sevdasındalar...

Elbet de başaramayacaklar, çünkü inandırıcı değiller; yalan ve dolanla halktan oy alınamadığını görecekler.

***

Zaten kendi vekillerinden Orhan Miroğlu yaptığı araştırmayı açıkladı. Miroğlu'na göre "HDP'nin yarısı evet oyu verecek". Orhan Bey Kürt kökenli bir yurttaşımız, muhafazakar Kürtler'den...

Onun araştırmaya dayalı açıklamasına bakarak evet diyecek yurttaşları hain, kâfir, şeytan filan diye karalamamız elbet de söz konusu olamaz, caiz de değildir... Her Türk yurttaşı, hür iradesiyle oy kullanma hakkına sahiptir, onun bu hakkını kimse, hatta cumhurbaşkanı bile hilâf-ı hakikat söylemlerle ve yakıştırmalarla karalayamaz.

Hukuk devletinde buna katiyen yer yoktur...

 

Evet çıksa ne yazar...

Martaval dinlemeye vaktiniz var mı?

Halkı bakın hangi martavallarla kandırmaya kalkıyorlar:

Evet derseniz terör biter, ekonomi büyür, yatırımlar peş peşe gelir, demokrasi yerleşir...

Ya özgürlükler?

Henüz ona dair vaat yok...

***

Diğerleri birbirini izliyor:

KOBİ'bilere kredi verilecek, devlete olan borçlar ertelenecek, ana para ödemeleri yeni bir takvime bağlanacak, anneannelere ve ev hanımlarına maaş verilecek, emeklilere yeniden zam yapılacak, öğrenci bursu artırılacak, herkese sağlık sigortası getirilecek, benzin ve motorin ucuzlatılacak, pahalılık giderilecek, yeni öğretmenler atanacak, polis sayısı artırılacak...

İşsizliğin azaltılmasını bile evet'e bağladılar; herkese iş ve aş da 16 Nisan'dan sonra...

Sandıktan evet çıktı çıktı; çıkmadı işsizlik de, aşsızlık da berdevam...

***

Ya dış siyaset?

Anlaşıldığına göre geri adım atmak söz konusu değil; beyefendi tarafından çizilen dış politikamızın karkası aynı, çizgiler de öyle... Mehmetçik, El Bab'da olduğu gibi yine el kapısında!

***

Bütün bu vaatleri -Yazmayı unuttuklarım dahil- 15 yıllık süreçte yerine getiremeyen bir iktidar sandıktan evet çıksa ne yazar... (Birinin tekerlemesi bu, itiraf ediyorum aklıma esti takliden kullandım)

Bunları yapacak olan, 15 yılda bir kez değil hepsini en az iki üç kez yapardı...

Halkı kandırmak ve uyutmak amacıyla konserve edip saklamazdı...

---

Gelişmeye bakın  

ABD Başkanı Donald Trump, bundan böyle basın toplantılarına başta Newyork Times, The Times, CNN, BBC gibi etkili ve hatırı sayılır medya temsilcilerinin katılmasını yasakladı...

Beyaz Saray, akreditasyon konusunu yeniden düzenliyor...

Başkan, geziye çıktığında da yanına bu kuruluşların temsilcilerini almayacak...

Eskiden biz ABD'ye benzemeye çalışırdık, artık ABD bize benzemeye çalışıyor...

---

ANLAMLI SÖZLER

Cesareti olmayanın hep bir bahanesi vardır. (İlhan BERK)

Yazarın Diğer Yazıları