Her gün başka bir güne ve gündeme uyandığımız dünyamızda dilsiz hayvanların eğer konuşabilselerdi; “Burası bizim de dünyamız ve sizler kadar yaşamaya hakkımız var” diyeceklerini düşünüyorum. Onları sadece tablolardaki güzel resimler yada kitaplardaki sevimli yaratıklar şeklinde değil, yaşadığımız evreni bizlerle birlikte paylaşma hakkına sahip canlılar olarak kabul etmeliyiz. Bu vesile ile “Terapi Klinik” sahibi değerli dostum veteriner hekim Gonca Gülen ile hayvan sevgisi, sağlığı ve hakları üzerine sohbet ettik. Kendisine ilk sorumu sordum: Neden veteriner hekimlik?
“Hayvan sevgisi” dedi sevgili Gonca; “Zaten bu sevgi eksik olursa veteriner hekim olmanız mümkün değil. Çünkü sevmediğinizde dokunamazsınız ve hayvanlar bunu hisseder, kendisine dokunmanıza izin vermez. Bu sevgiyi paylaşmalıyım ve onlara da birinin yardım etmesi gerek diye düşündüm. Bugün sevdiğim işi yapıyorum.” derken gözleri gülüyor... Öte yandan en çok merak edileni konuştuk:
Kedi, köpek kılı “kist” yapar, ciğerine yapışır vb. Hekim gözüyle ne kadar doğrudur?...
Cevap, yanlış bilinenleri düzeltiyor. “Evde hayvan beslemenin belli şartları var. Mutlaka hekim kontrolünde aşıları yapılmalı, parazit ilaçları verilmiş olmalı. Özellikle belirtmek istiyorum ki, yanlış yargıyı yıkalım. Kiste neden olan hayvanın tüyü değildir. Bir çeşit parazittir. Eğer hayvan bu paraziti taşıyorsa, bağırsaklarında bulunan bu parazit yumurtaları gayta ile birlikte dışarı atılır. Bazen havada asılı kalabiliyor veya etrafındaki tüylere yapışabiliyor.
Şayet kişi yumurtayı taşıyan tüyü yutarsa ancak o zaman kistlere sebebiyet verebilir. Ama sağılık kontrolleri düzenli olan, parazit ilaçları verilen ve periyodik aşıları yapılan hayvanlar için böyle bir ihtimal yok. Taşıması ve bulaştırması imkansız... Dolayısıyla bu tüylerin battaniye ya da halı tüyünden pek farkı yok. Yutarsanız da önemli değil. Yeter ki sağlık kontrolleri düzenli yapılsın. Bu yüzden çocuklarımızı hayvanlardan soğutmayalım. Sevgiyi öğrenmek için bir arada yaşamalarını sağlayalım” diyor.
Özellikle “Hayvan Hakları” yasası diyorum.
“Evet çıktı ama çok eksikle çıktı, yanlışlıkları var, çok açık yönleri var bir de işlerliği yok şöyle ki; elimizde hala bir yaptırımımız yok. Ör. Hayvanlara eziyet eden bazı şahısları buluyoruz ama nereye vereceğiz? Yani, jandarma-polis bunlara ne ceza verecek bu konularda boşluklar var. Bir süre sonra salıveriliyorlar, yetkililerin de bilgilendirilmeleri gerek. Özellikle belediyelerimiz hayvanlara yapılan zulümlere ve sebepsiz öldürülmelerine karşı önlemler almalılar. Ör. Hayvan barınakları arttırılmalı, aşılama ve kontroller daha sıkı denetlenmeli, doğal hayvan parkları kurulmalı. Bunlar dilsiz hayvanların korunmasında ve doğada bizlerle birlikte huzur içinde yaşamaları bakımından çok önemli.” Bir zamanlan sokak hayvanlarının toplu katledilip öldürüldüğünü ve kamyonetlerle üst üste yığılıp toplandığını da hatırlıyoruz. Neyse ki o günler gerilerde kaldı diyoruz. Ama yine de sesleniyoruz buradan. Lütfen öldürmeyin ! Masum canlara kıymayın! Bu insanlık dışı, bir canlının katili olmak... Hatta diyor sevgili Gonca Gülen mümkünse bu sıcak yaz günlerinde müsait yerlere tas içinde su bırakalım. Canlıların yaşaması için... Onları doğadan koparıp ekolojik dengeyi bozmayalım... Dr. Gonca Gülen ve ekibine teşekkürler tüm hayvan dostları adına. Hayvanlar hakkında sağlıklı bilgi almak için Dr. Gülen’in telefon numaraları: 0312 - 241 70 71 / 0312 - 440 55 53
