İnsanın insan olmasının haber değeri(!)

Gazeteci adaylarına "haber"in ne olup ne olmadığını en kısa yoldan öğretebilmek için verilen "ilk ders" gibidir neredeyse:

-              Bir köpeğin insanı ısırması haber değildir. Bir insan köpeği ısırırsa işte o haber olur.

***

Kötü bir benzetme oldu belki ama Star TV Haber Koordinatörü Nazlı Çelik'in, önceki gece, ana haber bülteninde şehit haberlerini verirken gözlerinin dolmasını "haber"leştirmek özünde tam da bu misal değil mi?

Duyarsızlığı, vicdansızlığı, insafsızlığı, ruhsuzluğu, kalpsizliği yani olağan şartlarda olmaması gerekeni, insanın insanlıktan çıkışını haber yapacağımıza, "insanın insan gibi davranması" haber değeri taşır hale geldi.

Çelik, o haberi -geçmişte kimi kanallarda örneklerini gördüğümüz gibi- lakayıt bir üslupla, gülerek, yahut geride kalanları bütün duyularından kanırtacak bir üslupla sunsaydı o zaman haberdi de, her "normal insan" gibi, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, her Türk gibi, onun da bu ülkenin gencecik evlatlarını toprağa vermeye devam etmesi karşısında acı duymasının, isyan etmesinin neresi, niçin bu denli "sansasyonel" bir "haber" oluyor ki!

Orantısız yozlaşmadan sebep, "insan" olmak, "insanlık", bu denli az rastlanır, olağanüstü bir niteliğe dönüştüyse demek ki...

***

Cenazemiz var; kapalıyız

Durup durup, tam da şehit haberi aldığımız gün başlanıyor ya "bilmem kaç terörist etkisiz hale getirildi", "örgüte büyük darbe" haberlerinin servisine...

Yapmayın.

BİR:

Gaz almak için yaptığınız çok belli oluyor. Gerçek bile olsa inandırıcı gelmiyor.

İKİ:

Yaraları sarmak bir yana, insana kendini aptal yerine konulmuş hissettirdiğinden kırıyor, döküyor, o yaraya tuz basmak gibi oluyor.

Velhasıl;

Cenazemiz var kapalıyız böyle infiali frenleme oyunlarına!

***

Kripto bilirdik

Algıda, İYİ Parti'yle "FETÖ"yü özdeş kılabilmek üzere ortaya atılan şu tezi anlamakta güçlük çekiyorum:

-Sosyal medyada "FETÖ'cüler" açık destek veriyor. Övüyor. Alkışlıyor.

Ha bu arada, "Sosyal medyadaki FETÖ'cüler"den kasıt tek kişi aslında;

Taraf'ın, kumpas günlerindeki polis devşirmesi yazarı Emrullah Uslu!

Uslu'nun foyasını ortaya çıkarabilmek uğruna en çok yazanlardan biri olabilirim medyada... Bu "birikim"in ışığında sormak ihtiyacı duyuyorum:

"FETÖ"yle ilişkilendirilen ve algı operasyonu konusunda bu denli "profesyonel" olan bir kumpas erbabı, şu ortamda herhangi bir kişiyi/kurumu sahiden de destekliyor olsa, o desteği açık açık ilan eder mi acaba? Bunun desteklediği kişi/kuruma köstek olacağını bilmez mi, hesap etmez mi?

Dahası...

Çok sayıda İYİ Parti yöneticisi, günlerdir kendisine en ağır ifadelerle yüklendiği halde, -velev ki sahiden de destek niyeti- bunu devam ettirir mi?

Ettiriyor.

Demek ki yapmaya çalıştığı tersine bir toplum mühendisliği!

Hem bu modellerin en belirleyici özelliği "kripto" olmaları değil miydi; bu kör gözün parmağına tarzı da mı şüphe uyandırmıyor yani!

***

Ama hangi terörist

"Bizim için teröristlerin yanında olan herkes teröristtir" dedi Cumhurbaşkanı;

"Hadi inşallah" demek istiyorum da "ama hangi terörist" sorunsalını çözülemedi daha!

Malum; dün "terörist" dedikleriyle kol kola, "kahraman" dediklerini pekala "terörist" ilan edebilen bir anlayışla yönetiliyor memleket hâlâ!

"Terör" ve "terörist" tanımları konjonktürel olmaktan çıkarılıp, kesin, net bir vücut bulana kadar hiiiiç büyülemiyor beni bu çıkışlar.

***

İstanbul için fuar vakti

Masamda ne kadar yarım kalmış iş varsa toplama mevsimi;

Dolayısıyla ne zamandır dilimde eveleyip gevelediğim kitap bitti... Hatta iki kitap birden bitti ve fakat TÜYAP İstanbul Fuarı'na yetişmedi...

Ben kendi adıma Adana ve Ankara Fuarlarında olabilmek umudunu taşırken, aman ha, sakın diğer yazar arkadaşlarımızı yalnız bırakmayın İstanbul'da...

Muhteşem kitaplar yayımlandı; OHAL'de çok cesur kitaplar. 12 Kasım'a kadar Büyükçekmece'de olacaklar; bir omuz atın, bir el verin ki, yazarları, yenilerini yazacak morali depolasınlar...

Yazarın Diğer Yazıları