Sayın okurlarım, bugün 17 Aralık. Doğu Türkistan’ımızın liderlerinden sevgili büyüğümüz ve dostumuz İsa Yusuf Alptekin’in, on dört yıl önce uçmağa vardığı gündür.
Dünkü 16 Aralık da, kardeş Kazakistan Cumhuriyet’imizin bağımsızlık gününün onsekizinci yılı idi. Büyükelçilik tarafından Ankara’da tertiplenen “Milli Gün Toplantısı” ile ilgili, Gazetemizin genç yazarlarından Kürşad Zorlu kardeşimizin yazısındaki; AKP Hükümetinin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ve diğer siyasi yönelimlerimizin tutum ve davranışları da beni bir çok yönden ilgilendirdi. Bu konuyu gelecek haftaki Kazakistan Cumhuriyetimizin Milli Günü’nün Anıları başlıklı yazımla sizlerle bölüşmek istiyor ve konumuza dönüyorum.
İsa Yusuf Alptekin, Doğu Türkistan Türklerinin liderlerindendir. Çin parlamentosunda on bir yıl süre ile milletini temsil etmiş, Doğu Türkistan Hükümeti’nin genel sekreterliğini,  “Uygur Kültür Cemiyeti”nin ve  “Gençlik Teşkilatı”nın başkanlığını yapmıştır. 1939 yılında da görevli olarak Türkiye ziyaretinde bulunmuştur.
Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’ı istila etmesi üzerine bazı Türk guruplar Orta Asya Türklerine sığınma yolunu seçmişler ve 1949 yılında Keşmir’e iltica edip dağ yolları ile Tibet üzerinden Hindistan’a atlar ve develeri ile ulaşmışlardır. Çoğunluğu Doğu Türkistanlı ve Kazakistanlı Türkler, hukuki yollardan istifade ederek Türkiye’mize ulaşma gayretine girmişlerdir.
İşte bundan 58 yıl önce 1951 yılında, Doğu Türkistan Türk Topluluklarının liderlerinden tarihçi yazar Mehmet Emin Buğra beyle İsa Yusuf Alptekin bey, İstanbul yolu ile Cumhuriyet Hükümetimizin üst düzey yöneticileri ile görüşmelerini sağlamak ve iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye kabullerini temin etmek amacı ile Başşehrimiz Ankara’ya gelmişler ve Gül Palas otelinde konuğumuz olmuşlardır.
O yıllarda, bütün illerde şubeleri bulunan en büyük kültür kuruluşu, Türk Milliyetçiler Derneğimizin Genel Başkanı Isparta Milletvekili Sait Bilgiç idi, ben de Ankara Şube Başkanı idim. Bugün Prof. Turan Yazgan Hocamızın Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nda hâlâ beraberliğimiz olan eski Kayseri milletvekili tarih öğretmeni Mehmet Ateşoğlu ve milli şair Ayhan İlhan da o günlerde derneğimizin en faal üyelerinden idi.
Konuğumuz olan Doğu Türkistan Türk toplumunun lideri İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra’yı, Hükümetimizin milliyetçi bakanları ile temasa geçirdik. Dışişleri Bakanımız Prof. Fuat Köprülü’nün, Milli Eğitim Bakanımız Tevfik İleri’nin ve 1947 deki  “Miting Davası” nda benim fahriyen avukatlığımı yapan, Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu’nun yardımları ile, konuklarımızın arzularını yerine getirdik.
Ankara’dan ayrılana kadar konuklarımıza dernek salonlarımızda, sohbet toplantıları tertiplenmiş ve milliyetçi büyüklerimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver’le, Prof. Hüseyin Namık Orkun’la, Prof. Remzi Oğuz Arak’la, Prof. Necati Akter’le tanışmaları sağlanmıştır.
İsa Yusuf Alptekin Bey’in, diplomat davranışlarını, giyim kuşamı ile temsil görevine dikkat ettiğini ve yakışıklı  “Devlet Adamlığı” nı unutamıyorum. Diplomat yönü ağır basan bir şahsiyetti. 1954 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a yerleşmiş ve dostluğumuz vefatına kadar devam etmiştir. Vefatından dört yıl önce, 8 Haziran 1991’de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde, doksan yaşının baharındaki büyük Mücahit’e bir minnettarlık çelengi sunan komitede görev almanın huzuru içindeyim.
Cumhuriyetimizin duyduğu vefa borcunu her sohbetimizde dile getirmiş ve  “Türk Dünyasının yegane istinatgahı esir ve mazlum Türk kardeşlerimizin umut kaynağı olan aziz Türkiye’mizdir”  demiştir.
Ruhu şad olsun.
Tanrı Türk’ü Korusun.