IŞİD’in beyni Saddam’ın sağ kolu

IŞİD’in beyni Saddam’ın sağ kolu
Türk Başkonsolosluğu’nu basarak 49 kişiyi rehin alan terör örgütünün arkasındaki isim, ABD’nin“sinek papazı” ile aradığı İzzet İbrahim el-Duri çıktı

IŞİD’in beyni Saddam’ın sağ kolu

IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle birlikte Irak’ta meydana gelen son gelişmeleri Irak Meclisinin Türkmen Milletvekili Hasan Özmen YENİÇAĞ’a anlattı.Irak’ta sergilenen büyük çaplı operasyona dikkat çeken Hasan Özmen, perde arkasında Barzani’nin de bulunduğunu ileri sürerek, “Peşmerge ile IŞİD korordineli hareket ediyor. Sünni, Arap bölgelerini IŞİD, Türkmen bölgelerini peşmerge ele geçiriyor” dedi. Irak Meclisi Türkmen Milletvekili Hasan Özmen,  Bağdat’ta gelişmeleri yakından takip ediyor. Irak Meclisi’nin dün olağanüstü toplanamadığını bildiren Özmen, YENİÇAĞ’ın sorularını şöyle yanıtladı.

Talimat Suriye’den
-Musul’daki gerçek durum nedir?
 “Bu IŞİD adı altında bir sürü grup birleşerek oralara saldırdı. Daha ziyade bu işin arkasında BAAS Partisi vardır. Saddam’ın eski yardımcısı İzzet İbrahim el-Duri vardır, o yönetiyor. Onun şu anda Musul’da olduğu haberleri var. Eski Cumhuriyet muhafızları, Saddam’ın fedaileri, muhaberat ve başka istihbarat birimlerinin elemanları şu anda hepsi orada. Bütün herkesi organize ediyorlar. Hatta eski pilotlar bile, komutanlar bile bu işin içinde. Şu anda bu esasında öyle görüldüğü gibi bir şey değildir. Terör örgütü, bir aşırıların harekâtı değildir. Esasında büyük çaplı bir  operasyondur bu. Irak’ı bölme operasyonudur. Çünkü adamlar gayet tertipli, düzenli silahlı geldiler. Nereye nasıl saldırı yapacaklarını... Bir takım komutanlar da bu işin içindeydi. Bu komplonun içine tıpkı 2003’teki gibi herkes silahını, topunu, tüfeğini, tankını bırakıp sivil elbise giydi terk etti, Suriye’deki komutanlardan verilen talimat üzerine.” 
-Bu işin arkasında kim var, nasıl okumamız gerekiyor?
 “İçerden dışarıdan büyük bir projedir, büyük bir operasyondur. Irak’ı Sünni, Şii, Kürt esasına göre 3’e bölmedir. Zaten koordineli hareket ediyorlar. Bu IŞİD güçleri gibi güçler de peşrmergeler koordineli hareket ediyor. Birbiri ile çatışmıyorlar. Onlar kendi ele geçirmek istedikleri bölgeleri ele geçiriyor, onlar ise kendi bölgelerini. Sünni, Arap bölgelerini IŞİD ele geçiriyor, Türkmen bölgelerini ise peşmerge el koyuyor. Şu anda Kerkük tamamen Peşmerge tarafından el konuldu. Bir de Tuzhurmatu. 

Nuceyfi ve Maliki!
-Kerkük’e peşmerge tamamen el mi koydu?
“Tamamen el konulmuş durumda. Kerkük’te şu anda devlet yok artık. Kerkük, Tuzhurmatu Musul gibi. Musul IŞİD’in kontrolünde, Kerkük Tuzhurmatu peşmerge kontrölünde şu anda. Şehir olarak Kerkük’ün önemli bir bölümü Türkmen bölgeleri peşmerge kontrolünde, Kerkük’ün dışındaki Arap ilçe ve kasabaları IŞİD’in kontrolünde. Anlaşılıyor ki bunların hepsi koordineli, planlı ve daha önceden tamamen tasarlanmış şekilde hareket edildi.  
-Barzani’nin de parmağı var mı bu işte?
 “Nuceyfi’nin de var, Maliki’nin de var hepsinin var.” 
-Meclis olağanüstü toplandı mı Bağdat’ta?
 “Yok, toplantı yeter sayısı sağlanmadı. Toplantı olmayınca dağıldı Meclis. Olağanüstü hal talebi vardı meclisten. O gerçekleşmedi.” 
-Saddam’ın eski adamları var demiştiniz. Bu konuyu biraz daha açar mısınız?
 “Bu koordineli çalışıyor dediğim zaman kimse kimsenin bölgesine, kimse kimsenin etkili alanım diye kabul ettiğine karışmıyor. Kürtlerin daha önce talep ettikleri bölgelere onlar girmiyor, peşmerge ise onların bölgesine uzanmıyor. Yazılı olmasına da gerek yok ama şu anda o şekilde hareket ediliyor. Herkesin daha önce nüfus ağırlıkları, kendine talep ettiği, istediği yerlere uzanmıyorlar.” 
-Saddam’ın eski adamlarının bu işlerde rolü ne?
 “Şu anda zaten Haşim El Cemmaz eski Saddam ordusu subaylarından, Musul’a atanan vali.  Dün Musul’u ele geçiren silahlı güçlerin atadıkları Vali eski Saddam komutanlarından.” 
-Maliki’nin durumu ne?
 “Şu anda bir şey yaptıkları yok. Seyrediyor. Kuvvetlerini yeniden koordine etmeye çalışıyorlar. Daha öncekinden farklı bir sistem. Şu anda Irak’ın özel kuvvetlerine güvenerek iş yapmaya çalışıyorlar. Daha doğrusu özel kuvvetlerden istifade ederek.” 
-Türkmenlerin durumu ne?
 “Türkmenler şu anda şaşkın durumda, ne yapacaklarını bilmiyorlar.” 
-Can güvenlikleri nasıl? Nereye gidiyorlar?
 “Şu anda yerlerindeler, bir yere gitmiyorlar. Bekliyorlar.” 
-Herkes bölgelerini muhafaza mı ediyor?
Herkes yerinde duruyor.  Biz buradan talepte bulunduk Türkmen Cephesinden harekete geçip bölgelerinde kendilerini savunabilmeleri için halk komiteleri kurmaları için. Şu anda en uygun o olur. Türkmenler  şu anda endişe ve korku içinde bekliyorlar. 
-Türk hükümeti ile herhangi bir temasınız oldu mu? Bir çağrınız olacak mı?
 “Şu anda tabii ki Irak’taki Türk misyonları vasıtasıyla devam ediyor temaslarınız Türk hükümeti ile. Sürekli temas halindeyiz buradaki temsilcilikler kanalıyla.” 

Fırsatçılığa çevrilmesin 
-Neler istiyorsunuz? Onlardan ne cevap geliyor?
 “Bizim istediğimiz şu anda grupların Türkmenlere karışmamalarını, dikkatli olmaları yönünde telkinde bulunmaları. Daha doğrusu oldubittiye getirilmesin. Şu anda Irak’taki durumdan istifade ederek bunun fırsatçılığa çevrilmemesi. Bunu bir fırsat olarak değerlendirmemeleri.” 
-Biraz daha açabilir misiniz?
 “Bazı gruplar emrivaki, defakto yaratma gibi bir olayın içine girmemeleri Türkmen bölgelerinde. Türkmen bölgelerini bu otorite ve emniyet boşluğundan yararlanarak Türkmen bölgelerini başka bir yere ilhak etmemeleri için telkinde bulunulması.” 
-Nerelere ilhak olabilir mesela? Bazı gruplar diyerek neyi kastediyorsunuz?
 “Bunlar bellidir. Siyasette olan herkes bilir. Buraların ilhakı yönünde bir çaba içerisinde, bir fırsatçılığa girişilmemesi.” 
-Grup derken IŞİD mi, peşmerge mi?
 “Her iki taraf da. Şu anda sahada bulunan aktörler ve silahlı güce sahip olanlar.” 
-Türkiye’den bir beklentiniz, bir yardım talebiniz var mı?
 “Şu an için en önemlisi Kızılay’ın bizim sivil toplum kuruluşları ile koordineli hareket ederek Musul’dan özellikle göç eden insanlara insani yardım ulaştırılması. Şu anda en acil olan budur. Şu anda zaten bilinmesi gereken bu normal bir terör eylemi veya bir güç ve gövde gösterisinden öteye bölgenin yeniden haritasının çizdirilmesi olayının başlangıcı haline gelebilir. Veya bu yönde kullanılabilir. Ona göre herkesin dikkatli olmasını talep ediyoruz.” 
-Musul’da rehin alınan konsolosumuz ve Türkler hakkında bilgiye sahip misiniz?
 “Vallahi, bir bilgiye sahip değiliz sadece basından duyduklarımızdır. ” 
-Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
 “Bu tamamen şu anda bu bölgelerde başladı. Böyle El Kaide’nin sesini duyurmak için yapılan gövde gösterisinden öte bu planlı, projeli. Zaten dairelere de idareye atamalar da yapıldı. Hazır listeler vardı. Sünni bölgesi kurdular. Tikrit de düştü... Her tarafta ordu çarpışmaya girmeden, karşı karşıya gelmeden terk ediyor her tarafı. 

Bağdat’a kadar gelir
-Peki, bunu merkezi hükümet kontrol edemiyor mu?
“Merkezi hükümet bırakıyor, askerleri her tarafı, teslim oluyor. Teslim olmayanları da Kerkük’tekileri de çarpışmaya girdiler. Peşmerge ile silahlı kuvvetler ordusu çatıştı, karargâhlara da el koydular. 
Başka yerlere de sıçrar mı çatışmlar?
Bağdat yakınlarına kadar gelir. 
Bağdat’a girerler  mi?
 “Girmez ama Bağdat’ın çevresine kadar gelir. ” 


“Kürtlerin yanındayım” 
Musul Başkonsolosluğumuzu işgal edip 49 kişiyi rehin alan IŞİD’in bir numaralı ismi konumudaki İzzet İbrahim el-Duri, Irak Başbakanı Nuri Maliki’yi “Irak’ı bölmek” ile suçlarken, “Bağdat yönetiminin Kürtlere saldırması durumunda Kürtleri savunacağım” demişti. ABD’nin Irak’ı terk etmesinin ardından kurulan Maliki hükümetiyle ilgili olarak o dönemde bir gazeteye açıklamada bulunan El-Duri, “Irak halkı, onun milli ve İslamcı güçleri, Safevi-İran ittifakına karşı olan adil talepleriniz fark edilene kadar sizi destekleyecektir” derken, Baas yönetiminin “Safevi-İran” ittifakını destekleyen sivil ve askeri güçlerin cezalandırılmasını hedefleyen bir kampanyayı da düşündüğünü eklemişti. EL Duri, bu açıklamalarıyla İŞID’ın o dönemde kurulduğunu da açıklamış oluyordu. ABD’nin Irak işgalinin ardından 55 kişilik “arananlar” listesinin 6. sırasında yer El-Duri, ne hikmetse kadar yakalanamamıştı. Öte yandan Maliki karşıtı Şii lider Mukteda el-Sadr ise El-Duri’yi “İsrail ve ABD’nin ajanı” olarak nitelendirirken, “Eğer hükümet onu yakalamaktan veya öldürmekten acizse, bu görev Allah’ın bu dünyadaki askerleri olan bizlere düşer” diye konuşmuştu. 
Ahmet Takan