IŞİD üyesi bir kadın, elinde bıçakla şeriata karşı çıkanları ölümle tehdit ettiği videoyu yayınladı. Görüntüler üzerine bir operasyonla gözaltına alınan kadın, ifadesinde videonun Başakşehir Millet Parkı''nda çekildiğini itiraf etti.
Genç yaşta radikal İslamcı örgüt IŞİD yapılanmasına katıldığı iddia edilen Türkiye vatandaşı ‘Handan’, geçen günlerde örgüt üyeliğinden tutuklu yargılandığı davada beraat etti.
Kısa Dalga’dan Hale Gönültaş’ın haberine göre; ‘Handan’, tutuklandığı tarihe kadar ‘bacı evi’ olarak adlandırılan evlerde eşleri Suriye’de IŞİD saflarında bulunan ya da bombardımanda ölmüş kadınlarla birlikte yaşadı.
Örgüt içindeki Ebul ismindeki rukyeci/hacamatçı tarafından psikolojisinin düzelmesi için ‘acilen cinsel ilişkiye girmesi’ gerektiği söylenmesi sonrası cinsel istismardan ikinci bebeği dünyaya geldi.
Handan 2021’de İstanbul’da düzenlenen bir baskınla gözaltına alındı. İfadesinde masum olduğunu söylese de cihatçı gruplarla ilişki ağlarının dışında sosyal medya hesaplarından tevhid ve tebliğ amaçlı yayımladığı videolar masumiyetini sorgulattı.
1996 Adana doğumlu Handan eğitimini imam hatip lisesinde tamamladı. 21 yaşında (2017) ‘Baha’ isimli kişiyle imam nikahıyla evlendirildi. Evliliklerinde bir çocukları oldu.
Dini nikahlı birliktelikleri bir süre sonra sona erdi. Handan ailesinin evine dönmedi ve birlikteliği sırasında toplantılarına katıldığı Tevhid Dergisi çevresindeki kişilerle ilişkilerini sıklaştırdı.
Geliri ve barınacak yeri olmayan kadın, Tevhid Grubu aracılığıyla Kocaeli’nde yaşayan bir kadının evine gönderildi. Bir süre ilk birlikteliğinden olan çocuğuyla bu evde kalan Handan, evde kendisiyle benzer durumda olan, yalnız ya da eşleri Suriye’ye cihata gittikten sonra ölmüş kadınlarla beraber yaşadı.
Bir süre sonra İstanbul’da daha geniş bir evde yine kadınlarla yaşama olanağı oluştu. Aynı zamanda kaldıkları evlerde zaman zaman ileri yaşlardaki kadınlar rukye (dini ayetleri okuyup/üfleme) ve hacamat (vücudun herhangi bir yerini hafifçe çizerek ve üzerine boynuz, bardak ya da şişe oturtarak kan çıkarma) üzerinden de gelir elde ediyorlardı.
Handan, IŞİD örgütü üyeliği iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra verdiği polis ifadesinde gelirlerin örgüt tarafından toplandığını söyledi.
Kadınların kaldıkları fakat rukye ve hacamat üzerinden gelir elde edilmeyen evlere erkek örgüt militanları ‘infak’ adı altında belirli aralıklarla ayni ve nakdi yardım getiriyordu.
Evde kalış süresi örgüt tarafından belirlenen Handan, kendi isteğiyle ‘Um-Zahra’ kod adını aldı.
Handan ve çocuğu bir süre sonra kaldığı evden Süleyman isminde bir şahıs tarafından alınarak Başakşehir Güvercintepe’de bulunan başka bir eve getirildi.
Bu evde barınan kadınların tamamına yakını eşleri Suriye’de IŞİD saflarında çatışırken ölmüş, kaçakçılar aracılığıyla Türkiye’ye geri dönmüş kadınlardan oluşuyordu. İki hafta kadar bu kadınlarla kalan Handan’ın ifadesine göre kadınların kaldıkları evler belirli aralıklarla değiştiriliyordu.
HEDEFİ IŞİD
Handan’ın hedefi Suriye’ye IŞİD saflarına gitmekti. Evde kalan kadınlardan ‘Ayşe’, IŞİD saflarına gittiklerinde eşinin bombardımanda ölmesi üzerine çocuklarıyla birlikte kaçak yollardan Türkiye’ye dönmüştü.
Handan yakalandıktan sonda ifadesinde, ‘Ayşe’ye Suriye’ye cihada gitmek istediğini söylediğini, oradaki günlük yaşam hakkında sorular sorduğu’nu söylerken gitmeyi çok istemesine karşın babasıyla görüşmese de kanser olmasından dolayı Suriye’ye gitmeye hazır olmadığını söyledi.
Handan’ı örgüte katılmaktan alıkoyan, babası vefat ederse cenazesinde bulunamama kaygısıydı.
İKİ HAFTALIK İMAM NİKAHI
Handan da iki hafta sonra eve gelen bir erkek tarafından kaldığı evden alınarak, binek bir araçla yine Başakşehir’de başka bir eve götürüldü. Yeni evde kadınlara ayni ve maddi yardım getirilmesinden sorumlu kişiyse Serdar’dı.
Handan’ın TEM ifadesinde aktardığına göre, Serdar isimli şahıs, çeşitli bahanelerle eve gelip kadınlarla cinsel ilişkiye girmek istiyordu. Kimi zaman Serdar’la evdeki kadınlar arasında kıyılan imam nikahları iki/üç hafta sürerken, Handan, Serdar’ın ısrarlı beraber olma/imam nikahı kıyma isteğini geri çeviriyordu.
2021 kışında eve bir süredir yardım da gelmeyince ısınma, beslenme ve çocukların temel giderlerini karşılayamaz duruma geldiler.
YARDIM İSTEDİ
Handan, Um Zehra ismiyle üye olduğu sosyal medya uygulaması üzerinden kendisinin ve diğer kadınların ekonomik olarak zor durumda olduğunu yazıp yardım istedi.
Gruptakiler yardım için hazır olduklarını söyledikten sonra ertesi sabah eve gelen bir erkek, Handan ve evdeki kadınlardan birini çocuklarıyla birlikte aldı.
Götürüldüğü evin ‘sahibesi’, eşi halen IŞİD saflarında Suriye’de bulunan bir kadındı. Bir süre sonra kadının telkiniyle Handan’ın Mehmet isimli bir kişiyle imam nikahı kıyıldı. Mehmet, Handan ve çocuğunu bir eve götürdü. Fakat daha sonra eve gelmedi. Bir telefon görüşmesi sırasında da imam nikahını sonlandırdığını söyledi.
3''ÜNCÜ KEZ İMAM NİKAHI
İfadesinde ‘zorlu günler geçirdiğini, psikolojisinin iyi olmadığını’ anlatan Handan, Mehmet’in telefonla imam nikahını sonlandırdığı günlerde rukyeci (okuyup üfleyen) Ebul Bilal isimli kişinin evine gittiğini söyledi.
Ebul Bilal, Handan’a ‘içindeki kötü duyguların gitmesi için acilen cinsel birliktelik yaşamasını’ telkin etti. İsterse kendisinin Handan’la imam nikahı kıyabileceğini söyledi. Irak Türkmeni söz konusu şahısla aynı gün imam nikahları kıyıldı.
Handan adamın evinde yaşamaya başladı. Dokuz ay sonra da Handan’ın söz konusu kişiden bebeği dünyaya geldi.
Fakat Ebul Bilal, evine gelen Rukye ve hacamat yaptığı dul, eşi IŞİD saflarında ölmüş geliri olmayan kadınlarla imam nikahı kisvesi altında kısa süreli cinsel ilişkiler yaşıyordu.
Handan, TEM ifadesinde Ebul Bilal’in evinde kaldığı günleri aktarırken ‘Ebul Bilal’in yaşam biçiminin, evdeki diğer imam nikahlı kadınların bulunmasının psikolojisini iyiden iyiye bozulduğunu’ anlattı. Ebul Bilal yine bir gün eve gelen kadına imam nikahı kıydığı sırada Handan ayrılmak istediğini söyleyerek iki çocuğunu da alarak gitti.
‘SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ’
Handan, Ebul’un evinde yaşadığı sırada sosyal medya uygulaması üzerinden cihatçı gruplardaki topluluklardan Pendik’te yaşayan birkaç kadınla dostluk kurdu. ‘Selma’ da bu kadınlardan biriydi.
Handan, Ebul’un evinden ayrıldıktan sonra çocuklarıyla Selma’nın evine gitti. Selma Handan’ı, Irak ve Suriye’ye ‘insani yardım götüren bir sivil toplum örgütünde’ görevli Ahmet isimli kişiyle tanıştırdı. Ahmet, Handan’a yakın ilgi gösterip infak adı altında çocuklarının ihtiyaçlarını karşıladı.
Ahmet, yaklaşık bir ay sonra Handan ve çocukları Selma’nın evinden alarak Pendik’te başka kadınların da yaşadığı eşyalı bir eve götürdü. Fakat Ahmet’in uzunca bir süre eve gelmemesi, dolasıyla ayni ve nakdi yardımın ulaşmaması Handan ve diğer kadınları zora soktu. Handan rukye grubundan tanıdığı bir kadına durumu bildirdi.
Kadın, Handan’a Abdullah isimli bir kişinin kendisiyle iletişim kuracağını söyledi. Abdullah aynı gün Handan’ı arayıp ihtiyaçlarını sordu. Handan da ısınma ve beslenmenin yanı sıra kendisinin ve evdeki diğer kadınların kışlık çarşafa ihtiyaçlarını Sancaktepe’deki eve getirdi. Abdullah, Handan ve evdeki diğer kadınlardan Demet’e hazırlanmalarını söyledi. Handan Ebul’dan doğan bebeğini de yanına aldı. Bir münibüse bindiler. Abdullah’ın onu Başakşehir’deki ‘millet bahçesi’ne götürdü.
"ELİNE BIÇAK VERDİ VİDEO ÇEKMESİNİ SÖYLEDİ"
Handan’ın TEM ifadesine göre göre Abdullah arabada Handan ve Demet’e bıçak verdi.
Handan ifadesinde o anları şöyle anlattı: “‘Millet bahçesi’nde elimde bıçakla fotoğraf ve video çektik. Videoda ‘bıçağı göstererek kimseden korkmadığımı, şerefim ve namusum üzerine ölmeye hazır olduğumu’ söyledim. Bıçağı göstererek kadınları aldatanları bu şekilde kesmeye hazır olduğumu da söyledim.“
Handan geçen günlerde örgüt üyeliğinden tutuklu yargılandığı davadan beraat etti.
İsimlerin değiştirildiği habere konu olan ‘Handan’ın şimdilerde çocuklarıyla birlikte ailesinin de desteğiyle yeni bir hayat kurmaya çalıştığı belirtildi.
