Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

İsimsiz melek

Hikaye bu ya; bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.
Bir gün Tanrı’ya sormuş; “Tanrım beni yarın dünya’ya göndereceğini söylediler. Fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?”
Cevabı hemen gelmiş; “Tüm meleklerin arasından senin için bir tanesini seçtim. O seni bekliyor olacak ve seni daima koruyacak.”
Çocuk tekrar sormuş; “Peki insanlar bana bir şey söylediklerinde dillerini bilmeden nasıl anlayacağım?”
Hemen cevaplanmış; “Meleğin sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel sözcükleri söyleyecek, sana konuşmayı dikkatle ve sevgi ile öğretecek.”
“Peki, dünyada kötüler olduğunu duydum. Beni onlardan kim koruyacak?”
“Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak...”
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır. Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar...
“Şimdi gitmek üzere isem benim meleğimin adı ne?”
Cevap hemen iletilir; “Meleğinin adının önemi yok yavrum, sen onu (anne) diye çağıracaksın”
Evet bugün o kanatsız meleklerin, hayat pahasına yavrularına kol kanat olan annelerimizin günü... İsimsiz meleklerin günü...
Kelimelerle anlatılamayan fedakarlık, karşılıksız ve sonsuz sevginin pınarıdır anne. Ne olursa olsun affeder ve sevgisini daima karşılık beklemeden verir. Ünlü bir Alman yazar ananın yüreğini dibinde af bulunan derin bir uçuruma benzetmiş.
Gerçekten de doğru. Anne olmadan tanıdığımı sandığım ya da anlamaya çalıştığım duyguyla anne olunca yaşadığım derinlik ve duygu bambaşka. İşte o zaman anlıyorsunuz ki, analık duygusu çok özel ve Allah’ın kadınlara lütfettiği bir sınırısz sevgi pınarı. Ne dibi görünür, ne de ölçüsü vardır.
Her zorluğa, her yokluğa direnir. Bir tek yavrusuna bükülür beli... Yemez yedirir, giymez giydirir analar... Anayı toprağa benzettim nedense, nasıl sabırlı olduğunu, ister varlıkta, ister yoklukta, hiç ses çıkarmadan her zorluğa nasıl dayandığını gördüm. İşte o dilsiz tablonun düşüncelerimizde uyandırdığı çok seslilik karşısında kendi sabırsızlıklarımızı da görebilmeliyiz. Yorduğumuz, ya da bazen istemeden üzdüğümüz yüreklerdeki dinginliği, vericiliği görebilmeliyiz. Her şeyi en iyi bildiğimizi sandığımızda bazen duvara toslarız ya; ilk koşan yine anadır, ilk elini uzatan sevgiyle.
Kimilerimizin hala şansı var koşmak için kollarına. Kimileri düşlerinde yaşatıyor analarını ya da ulaşıyor dualarla. Hadi bugün sevgiyle koşalım annelerimize öpelim nurlu ellerini. Belki şansımız olmayacaktır sonrasına... Tüm annelerin özellikle de şanlı Türk analarının anneler günü kutlu olsun. Tüm annelere sonsuz sevgilerimle uzun ömürler diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları