İşitme kaybı olmadan müdahale edin

İşitme kaybı olmadan müdahale edin
Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, kulakta meydana gelen bazı sorunların doğru zamanda teşhis edilmeyip tedavisi yapılmadığı takdirde, geri döndürülemez işitme kayıplarının yaşanabileceğini belirtti.

İşitme sorunu yaşamayan bir kişi için sesin olmadığı bir dünyayı tasvir etmek bile çok zordur. Hayatın her yerinde ve her anında var olan sesleri duymamıza izin veren iki güzel organ, kulaklarımız. Sadece bu kadar da değil, dengemizi koruyabilmemiz için de ihtiyacımız olan bu organlarımıza yeterli özeni gösteriyor muyuz? Birçok durum ya da sağlık sorununun işitme duyusunu etkileyebileceğini söyleyen Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, her yaş için önemli olmakla birlikte özellikle iki yaş altı çocuklarda yaşanabilecek işitme kayıplarının ciddiye alınması gerektiğine işaret ediyor.

Doç. Dr. Ali Titiz, kulakta meydana gelen bazı sorunların doğru zamanda teşhis edilmeyip tedavisi yapılmadığı takdirde geri döndürülemez işitme kayıplarının yaşanabileceğini söylüyor. Gürültü kaynaklarının kontrol altına alınmasının işitme sağlığı açısından en önemli koruyucu faktör olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ali Titiz, çalışma ortamında gürültünün azaltılması veya çalışanların gürültüden korunmasının da iş verimliliğini olumlu yönde etkileyeceğini söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; işitme kaybına yol açan faktörlerin yüzde 60’nın önlenebilir olduğunu anlatan Doç. Dr. Ali Titiz, “Bu açıdan bakıldığında işitme kaybı varlığının erken dönemde belirlenmesi ve işitme kaybı oluşturacak dış etkilerden korunma sorunun çözümünde temel basamağı oluşturur. Çocukluk çağında doğumsal veya hastalıklara bağlı işitme kayıpları ön plandayken çalışma hayatı ile gürültüye maruz kalma işitme sorunlarının gelişiminde ön plana çıkmaktadır” diyor.

İşitme kaybının erken teşhisi her yaş grubu için önem taşımakla birlikte çocukların bu dönemde gelişimini tamamlaması nedeniyle özellikle ilk iki yaş arasında çok dikkatli olmak gerekiyor. “İşitme ve konuşma fonksiyonumuzun, değerlendirilmesi ve varsa işitme kaybının bu dönemde belirlenip müdahale edilmesi, çocuğun işitme ve konuşma engelli bir kişi olmaktan çıkıp topluma normal bir kişi olarak kazandırılmasını sağlamaktadır” diye konuşan Doç. Dr. Ali Titiz, sözlerine şöyle devam ediyor: “Son yıllarda ülkemizde de oldukça yaygın ve başarılı bir şekilde uygulanan “yenidoğan işitme taraması programı” ile yenidoğan döneminde bu sorun gelişmiş odyolojik testlerle belirlenebiliyor. Sorunu olan kişilerde klasik işitme cihazı veya gelişmiş koklear implat uygulamaları ile işitmenin düzeltilmesi sağlanabiliyor.”

Çocuk veya erişkin olsun işitme kaybı gelişimi kişileri çevrelerinden kısmen veya tamamen soyutlayabiliyor. Bu nedenle toplumda sağlıklı bir iletişimin temelini işitme ve konuşma fonksiyonumuzun oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Ali Titiz, “İşitme kaybına bağlı olarak gelişen sorunların çözümü, kişinin toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılmasını sağlamakta ve yaşam kalitesini artırmaktadır” diyor.