Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

İslam'a değil ABD'nin ihtiyaçlarına uygunluk!

            Türk milleti, 15 Temmuz'da korumakla görevlendirdiği unsurların kendi vatanına, Meclisine, insanına ve güvenliğine saldırıldığını görünce adeta isyan etti.

Ancak bu melun saldırıya isyan etmek sorunu çözmüyor. Bu insanların öz vatanına düşman hale nasıl getirildiğini öncelikle anlamak gerekiyor.

15 Temmuz hıyanetinin cemaat, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik yönü kadar stratejik yöntemleri üzerinde de durmak gerekir.

Küresel hâkimiyet ve iğdiş edilmiş inançlar!

Küresel hâkimiyet, kontrollü inançlara, iğdiş edilmiş yerel değerlere ve esnek yapılara ihtiyaç duyar.

ABD, hâkimiyetini kutsayan dinleri, ideolojileri ve öğretiler inşa etmek için cemaatleri, mezhepleri ve ideolojileri kullanmaktadır.

FETÖ, bu bağlamda ABD'nin "İslam'ı Islah" yoluyla ılımlaştırma aracıdır.

ABD, FETÖ'nün eliyle millî bilinç yoksunu, kesin inançları olmayan, kendine güven duymayan ve başkalarının çıkarlarının aleti olacak nesiller yetiştiriyor. 

Bu nesillerin yöneleceği değerler konusunda ölçü ve ilkeleri yoktur.

Dış etkilere sonuna kadar açık ve kullanışlı öğedirler.

Kullanıma müsait olan bu tür insanların ilmi, akli, millî ve ahlaki filtreleri hem etkisiz hem de işlevsizdir.

Bu insanları inançları, kimlikleri ve idealleri değil başkalarının yönlendirmeleri harekete geçirir.

Bu yüzden küresel güçler yalnız devletleri ve onların yönetimlerini değil aynı zamanda o topluma yön veren inançları, kültürleri ve değerleri de kullanırlar.

Küresel odaklar, küresel ihtiyaçlar için iğdiş edilmiş inançlara ihtiyaç duyarlar.

İnanç sahiplerini iğdiş edip devşirmek amacıyla, damak zevkinden modaya, eğlence biçiminden ibadet şekline kadar her türlü ölçü ve kurala müdahale ederler.

Uyulacak ölçü ve kuralda sınırları aşmak!

Uyulacak ölçü ve kuralların yok edilmesiyle insanlar vatansız, inançsız, milliyetsiz, tarihsiz, kimliksiz ve memleketsiz hale getirir.

İnsanların davranışlarında uyulacak ölçü ve kuralların kaybolması, onları, yönlendirilmeye uygun hale getirir.

Los Angelesli TV yapımcısı ve yazar Bridget Byrne asıl sırrın Michael Jackson'ın reklamlarda kullanılmasında olduğunu söyler: "Ne genç ne yaşlı, ne siyah ne beyaz, ne erkek, ne kadın... pazarlama için kusursuz logo."

Birileri de tam buna benzer biçimde Pensilvanya'da 'ne Türk ne Yunan, ne Müslüman ne Hristiyan, ne doğulu ne batılı, ne Türkiyeli ne Amerikalı olduğu' belli olmayan bir logo kullanmıyor mu?

Bu durum bir bütün olarak küresel güçlerin hedeflerine uygun düşerken millî ve yerel algılardaki Müslümanlık/Hristiyanlık, hainlik/vatanseverlik, erkeklik/kadınlık, siyahlık/beyazlık, gençlik/yaşlılık arasındaki sınırı da yıkmaktadır.

Böylece bir anlamda eylem ile söylem, karşıtlık ile yandaşlık, ihanet ve vatanseverlik arasındaki duvarlar da yıkılmış olmaktadır. Bireyler bu manada karşı olduklarını sandıkları bir çok değeri kendi bünyelerinde ya da midelerinde konuk etmekte sakınca görmezler.

ABD'nin küresel ihtiyaçlarına uygunluk!

Günümüzde ABD, geçmişte ise İngilizler dünyanın her yerinde dini yorum farklılıklarıyla, mezheplerle, tarikatlarla ve cemaatlerle ciddi biçimde ilgilenmişlerdir.

Bir yerde birbirine düşürülmüş inançlar ya da birbirlerine karşı şiddete başvuran cemaat, tarikat ve mezhep mensupları varsa orada bir İngiliz de var demektir.

Kesin ve katı inanç sahibi toplumları, inanç itilaflarını kullanarak kendi içinde birbirine düşürüp etkisizleştirmek geleneksel olarak bir İngiliz siyasetidir.

Üzerinde güneş batmayan imparatorluklarını İngilizler böyle kurmuşlardır. Bugün de ABD, küresel hâkimiyet için aynı stratejiyi takip etmektedir.

Bugünlerde Türkiye'nin başına musallat olan FETÖ'nün de özü itibarıyla küresel güçlerin kullanımına uygun bir inanç sistemi inşa etmekle görevli olduğu bilinmelidir.

FETÖ hareketi yumuşak başlı, köle kadar itaatkar, hiçbir ölçü ve sınır tanımayan kullanıma uygun sözde "Müslüman" insan inşa etmekle görevlidir.

Yazarın Diğer Yazıları