Kararı ABD aldığı halde, iktidar yalnızca İsrail'e sallıyor gerçeğini koyalım bir tarafa..

İslam dünyasında yaprakların nazlanıyor olması da bir başka genel sorunumuz, onu da koyalım bir tarafa..

İki gündür bakıyorum en üst perdeden isyan var, İsrail Başbakanı Netanyahu'ya..

İsyan haklı bir isyan.. Kimin haddine Türkiye'ye o kadar laf saydırmak..

Hele de AKP iktidarı boyunca pembeleşmiş de olsa, kırmızı çizgilerimiz üzerinden ülkemize laf etmek..

Ama..

İşte işin 'ama'sı var..

Sen, zamanında üç beş oy uğruna çıkıp kürsülere; "1938'te kendi milletini bombalayan devlet" ilan edersen Türkiye Cumhuriyeti'ni,

Netanyahu da çıkar bugün için yapar aynı seviyesiz, mesnetsiz ithamları..

Ne demiş beyimiz "Kürt köylerini bombalayan.."

Siz ne dediniz daha birkaç yıl önce, "Kendi milletini bombalayan"...

Kim için dediniz? Sabiha Gökçen üzerinden Atatürk için, genç Cumhuriyet için..

***

Ne demiş İsrailli beyimiz?

-Ülkesinde her tür anti demokratik uygulamayı yapan..

Kim için demiş? Cumhurbaşkanı Erdoğan için..

Haddi değil evet.. Ama siz ne dediniz 15 yıllık iktidarınız boyunca?

-Anti demokratik.. Vesayetçi.. İki ayyaş diktatörlüğü..

Ne için dediniz? Bu Cumhuriyet ve onun kurumları için..

***

Ne dedi yıllarca AB? Demokratikleşmen lazım, sistemin dinamiklerini elden geçirmen lazım..

Kim için dedi? Cumhuriyetin temel kurumları, ordusu, yargısı, güvenlik bürokrasisi için..

Peki ne dediniz 15 yıl boyunca?

Kumpas davalarında "Savcıyım" deyip orduyu.. "Allah verdikçe veriyor" deyip yargıyı.. Arka bahçe kadrolarıyla doldurup "Güvenlik teşkilatını" tam da istedikleri gibi darmadağın ettiniz..

**

Ne dedi Barzani?

"Bağımsız kürdistan hayal artık değil?"

Ne için dedi? Irak'ın kuzeyi ve Cumhuriyetin güneyi için..

Peki ne yaptınız?

Bu hayalle, 3 bin peşmergesini eğiten ABD ile BOP ortaklığı yaptınız..

Bu hayalle, 3 bin peşmergesi eğitilen adamla oturup saz çalıp türkü söylediniz..

Bu hayalle eğitilen 3 bin peşmerge operasyonundaki tercümanı 'Bakan' yaptınız..

***

Tüm bunlar gözümüzün önünde olurken.. Ve bugün faturalar bir bir önümüze gelirken..

'İşgalci' İsrail'in Başbakanı çıkıp bu lafları edince feryat ediyorsunuz he mi?

Ülkemizi ve Cumhuriyetimizi ve gururumuzu hedef alan o basit, o hadsiz sözlere feryat ediyorsunuz he mi..

Biz ne yapalım? Hadi onların yeri belli, niyeti belli, fıtratı belli..

Biz ne yapalım?

Kendi ordusu için kendi milletini bombalayan derseniz, önüne gelen, ağzına geleni söyler..

Herkes yer belki ama hafızası olan istese de yiyemiyor..

Nereden mi biliyorum? Kendimden..

***

Adamlara boşuna kızmayalım.. Onlar sufle yaptı, bizimkiler icraatını.. Ve geldik bugüne..

Bugün Netanyahu'nun hadsizliğine atar-gider yapıyoruz..

Ülkemin Cumhurbaşkanlığı makamına laf ettiği için, İsrail'in Netanyahu'su laf etti mi kanıma dokunuyor ama..

Ben bunların yerinde olsam, atarlanmam, Neşet babaya kulak verip, türkü söylerim;

"Kendim ettim, kendim buldum.."

Haaaa. Güncelleme diyordunuz değil mi?

O zaman Lozan'dan önce gelin bu türküyü güncelleyelim;

Kendin ettin ama sana bir şey olmuyor.. Olan milletine oluyor..