İstanbul'a deprem uyarısı

İstanbul'a deprem uyarısı
"Bodrum depreminde çok hasar görmedik ama bunun nedeni, aslında hazırlıklı olmamızdan çok depremin beklenin çok altında gerçekleşmesidir" diyen İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tüysüz, İstanbul'la ilgili de uyarıda bulundu.

Kos açıklarında meydana gelen ve Bodrum'u da vuran depremi CNN TÜRK yayınında değerlendiren İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, artçı depremlerin süreceğini, önümüzdeki haftalar sönümleneceğini söyledi. Tsunaminin deprem esnasında deniz tabanındaki çökmeler nedeniyle gerçekleştiğini, artçılar nedeniyle bir tsunami oluşmasını beklemediklerini ifade etti.

Gökova Körfezi'nde önümüzdeki 150 yıl içinde büyük bir deprem beklentisi olmadığını, ancak Ege'de yüzlerce fay bulunduğunu ve depremler yaşanabileceği uyarısında bulundu.

'DEPREM BEKLENENİN ALTINDA'

Türkiye'nin deprem sonrası çalışmalar konusunda başarılı olduğunu belirten ancak deprem anı ve öncesine ilişkin hazırlıklarda geri kaldığını söyledi.

Bodrum'da en fazla hasar gören yer hastane oldu. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Deprem öncesi konusunda hazır olduğumuzu söylemek mümkün değil. 1999 depremi sonrasında çok çalışma yapıldı, ancak bunlar yeterli değil maalesef. Bodrum depreminde çok hasar görmedik ama bunun nedeni, aslında hazırlıklı olmamızdan çok depremin beklenin çok altında gerçekleşmesidir. AFAD'ın verilerine göre '159 Gal'lik bir sallantı. Bu ne demek? Üçüncü derece deprem bölgesi gibi sallanmış. Oysa orası Birinci Derece Deprem Bölgesi. Oldukça kuvvetli bir deprem fakat yüzeydeki sarsıntı miktarı küçük. Hasarın az olmasının temel nedenlerinden biri bu."

İSTANBUL UYARISI: 'MİNİMUM 1 MİLYON KİŞİ EVSİZ KALACAK'

Türkiye'nin en önemli deprem kaynağının Kuzey ve Doğu Anadolu Fayları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tüysüz, şunları söyledi:

"Özellikle Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Marmara Denizi içerisinde bir deprem beklentisi 1999 depremi sonrasında da çok dile getirildi. Ancak deprem öncesi hazırlıkları bağlamında Marmara bölgesinin çok önemli sorunları olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Özellikle İstanbul'un çok eski, depreme dayanıksız bir yapı stoku var. Bunların çok önemli bir kısmı mühendislik hizmeti görmemiş yapılardan oluşuyor. 1999'dan sonra yapılan inşaatlarda yapıların çok önemli bir kısmı iyileştirildi, takviye edildi ya da yıkılıp yeniden yapıldı. Ama, hala çok önemli bir oranda yapı stoğunun depreme dayanıksız olduğunu biliyoruz. Bu yapı stoğunun mümkün olan en büyük hızla depreme hazır hale getirilmesi gerekiyor. Altı çizilmesi gereken en önemli sorunların başında da depremden sonraki toplanma alanlarının yok edilmesi geliyor. Depremden sonra Bodrum'a baktığımızda insanlar nereye gideceğini bilmez haldeler. O nedenle toplumun bir deprem anında nereye sığınacağını çok iyi bilmesi ve bu alanların acilen açılması lazım. Afet acil yolları bugün otopark olmuş durumda, toplanma alanlarının çok büyük kısmında rezidanslar, AVM'ler yapılmış durumda. Bodrum çok küçük bir örnektir. İstanbul'da olabilecek bir depremde minimum 1 milyon kişinin evsiz kalması, en azından 1 milyon çadır kurulması beklenmektedir. 14 milyon nüfuslu bir İstanbul ile yüz binlerle ölçülen Bodrum'u kıyaslarsanız durumun ne kadar güç olduğunu çok kolaylıkla algılayabileceğiz."

İlgili Haberler