İşte detaylarıyla AKP-MHP koalisyonu

Koalisyon görüşmelerinde sona yaklaşılıyor. 24 Ağustos’a kadar hükümet kurulmazsa erken seçim kararı alınabilecek. Erken seçim kararı alınırsa, dört siyasi partinin temsilleri oranında katılacağı erken seçim hükümeti kurulacak. Ancak erken seçimin gerek ülkedeki koşullar gerekse siyasal partilerin pozisyonları sebebiyle ne ölçüde doğru ve kabul edilebilir olduğu tartışmalı. Terör örgütleriyle birden fazla cephede mücadele verilirken, sınırın hemen öte yanında bir Kürt devleti kurulmaktayken atılacak bu adım ülkedeki kaotik durumu daha da derinleştirebillir. Örneğin yüzlerce canlı bomba ihbarının yapıldığı böylesi bir dönemde düzenlenecek mitingler, açılışlar vb. etkinliklerde güvenliğin sağlanması sorunu gündeme gelecek. Siyaset üstü meselelerle uğraştığımız bu dönemde partiler arasındaki uçurum ve ayrışma olabildiğince artacak. 

AKP-CHP umutsuz
Bugünlerde AKP ve CHP arasında koalisyon görüşmeleri devam ediyor. Bu görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkması mümkün gözükmüyor. Her ne kadar CHP, bir koalisyon hükümetinde yer alarak hedef kitlesini genişletmek istese de AKP’nin buna izin vermesi siyaset mantığı içerisinde oldukça zor. Zira AKP’nin 13 yıldır oluşturduğu seçim argümanlarının en önemli dayanağı CHP karşıtlığı. Baksanıza terör gibi hayati bir meselede bile TBMM’de uzlaşma sağlayamadılar. CHP ile koalisyon bu denli çıkmazda ise AKP açısından ortada 3 seçenek duruyor: MHP ile koalisyon hükümeti kurmak, CHP ya da MHP destekli (MHP bunu kabul etmeyeceğini açıkladı) bir azınlık hükümeti oluşturmak ve erken seçim hükümetine başvurmak... Bunlardan hangisinin daha katkı sağlayıcı olacağını iki önemli değişken belirleyecek. Birincisi ve en önemlisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “herhangi bir koalisyonda yer almama kararını gözden geçirmesi”, ikincisi ise bu hafta tamamlanacak anket sonuçlarında AKP’nin tek başına iktidara ne kadar yakın olduğu...

MHP’nin stratejisi
MHP tarafına gelince, Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu kırmızı çizgiler ve koalisyon yapmama gerekçeleri MHP’yi önemli bir konuma taşımıştır. Bu süreçte en çok konuşulan parti MHP olmuş ve eğer bir koalisyon kurulacaksa MHP’nin eli kuvvetlenmiştir. Şimdi adım adım MHP’nin “tüm seçenekler tıkandığında taşın altına elimizi koyarız” sözlerinin öne çıkacağı bir sürece giriyoruz. Sayın Davutoğlu muhtemelen 1 hafta sonra bu süreci başlatacak ve gözler MHP’nin vereceği yanıta çevrilecek. Ve belki de MHP, AKP tarafından kendisine yöneltilen “iktidar istemiyorlar”, “ülke için uzlaşmıyorlar” propagandasını çökertecek.

Cumhurbaşkanı ile ilişkiler
Belirtmek gerekir ki MHP’nin kırmızı çizgileri arasında yer alan çözüm süreci durmuş ve her iki parti tabanı açısından asgari bir müşterek oluşmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konumu ve bakanların yüce divana sevk edilmesi konusunda ise bazı ara formüller üretilebilir. Mesela Cumurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi bu hükümet döneminde askıya alınabilir ya da edecekse bile yer olarak yeni Başbakanlık seçeneği hayata geçirilebilir. Ve derhal bir önerge ile söz konusu bakanlar hakkındaki yasal süreç başlatılabilir. MHP’nin bu iki hususta AKP tarafından makul bir adım atılmasını sağlaması kendi seçmenine olan sorumluluğu açısından vazgeçilmez bir öneme sahip.

MHP umutları artırır
Elbette ki bunların dışında ülkenin sorunlarına yönelik ideolojik ve ilkesel ayrışmaların ortak bir noktada buluşturulması zorunluluğu var. Muhtemel bir koalisyonda denenecek yöntem MHP’nin siyasal yaklaşımlarındaki olmazsa olmazların daha belirgin hale getirebileceği bir yöntem ve bakanlık dağılımı olmalıdır. Çünkü iç ve dış politikada bugün yaşanan sorunların öncelikli odağı AKP’dir. Bölücü terörle mücadele ve sorunlar yumağı haline gelmiş dış politikada inisiyatif alamayan bir MHP’nin koalisyonda yer alması zaten beklentilerin dışında bir gelişme olur. Herşeyden önemlisi ülkenin şuanki koşullarında MHP’nin yer alacağı bir hükümet Türk milletinin umudunu artırır ve tıkanan, tekrara düşme eğilimi olan siyasal kanallar açısından yeni bir dönem başlayabilir. Şimdi önümüzde bir kaç haftalık bir dönem var. Nihai sonucun 24 Ağustos’tan önce belirginleşmesi neredeyse kesin...

Yazarın Diğer Yazıları