Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

"İşte hendek işte deve"

Adamın birisi şöyle demiş: "Cumhurbaşkanımız aya kadar 4 şeritli yol yapacağım dese vallahi inanırız".

Aklı tatile çıkartmak böyle oluyor. Bu ülkede hiçbir saçmalık müşterisiz kalmıyor. Türkiye dalkavukluğunda da eleştirisinde de sınır tanımayan insanlar ülkesidir.

21. Yüzyıl Türkiye'sinde kör inanç sahibi, dogmatik anlayışlı ve kula kulluk etmeye hazır olan çok büyük bir kitle var. Bunların sayısı bilinenden fazla, etkileri ise sanılandan büyüktür. Bunların alkışları, biatleri, itaatleri siyasetçileri şaşkına çevirmektedir.

Şu veya bu gerekçeyle tepedekilerin yanlışına yanlış, yalanına yalan, haramına haram denilememektedir. Bu durum yönetimleri de gerçeklerden ve akıldan koparmaktadır.

Gerçekten kopan toplumların da geleceği olmuyor.

Günümüz eski bir siyasetçisi diyor ki: "Başbakan uçurumdan atlıyorsa, bize yakışan onun arkasından atlamaktır." Bir başka siyasetçiyse "Biz davaya sadakatle lidere sadakatin aynı olduğuna inandık. Biatsa biat, itaatsa itaat. Ölümüne arkasındayız liderimizin" diyor.

Adam uçurumdan atlamaya kalkanı vazgeçirmeyi düşünemiyor. Aksine uçurumdan atlayanın arkasından kendisini de atmayı düşünüyor.

Dahası liderler sınırlı bir süre için vardır onlar davaların uygulayıcılarıdır. Davalar kalıcı liderler ölümcüldür. Herhangi bir liderle dava başlamaz, onun ölmesiyle de sona ermez. Davayla liderin karıştırıldığı yerde sapla saman da karıştırılmış olur.

                Amaç ile aracı karıştıranlar kör sadakatin karanlık dehlizlerinde düşmanla sözleşme yapmak zorunda kalırlar. 

Kör inanç sahiplerinin toplumları nasıl felaketlere sürüklediği tarihte kayıtlıdır.

İncili Çavuş aklı!

Rivayet odur ki Hasan Sabbah müritlerine afyon içirterek onların hayal görmelerini sağlatırmış. "Uçurumdan atla ve öl" diye bir emir verince müritleri gözünü kırpmadan kendilerini uçurumdan atarlarmış.

Halk arasında anlatılan bir fıkrada da benzer bir olay şöyle anlatılır: Padişah İncili Çavuş'u elçi olarak İran Şahı'na göndermiş. Şah, İncili'ye demiş ki: Adamlarım bana o denli bağlıdırlar ki şu iki uşağa "kendinizi, şu ilerideki uçurumdan atın" desem atlarlar demiş. Uşaklar emir verilince derhal uçurumdan atlamışlar.

Bu defa Şah, İncili' ye dönerek; "Haydi, sen de kendi padişahını seviyorsan uçurumdan aşağı atla" demiş. İncili Çavuş; "Hay hay" demiş ve uçuruma doğru koşmuş... Tam uçurumun kenarına varınca yere oturuvermiş. Şah bağırmış; "Niye durdun İncili? Hadi atlasana" İncili, Şah' a dönerek; "Yok Şah Hazretleri yook! Ben padişahımı buraya kadar severim" demiş.

21. Yüzyılda parti müritleri İncil Çavuş kadar akılcı olsalar yeter.

Erkek ya da dişi deve!

Çok bilinen bir hikâyedir. Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Küfe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: "Ver o dişi deveyi bana!" demiş. Tartışma büyümüş, Küfe'den gelen adam, "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.

Konu Muaviye'ye yansımış. O da halkı meydanda toplanmış... Muaviye, Küfe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış: "Bu dişi deve Şamlınındır!"

Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş: "Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?"

Cemaat hep birlikte bağırmış: "Şamlınındır!"

Küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:

-Ey Küfeli, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Küfe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: "Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!"

24 Haziran seçimlerini işte bu hendek ile deveyi ayırt eden ya da etmeyenler kazanacaktır!

Yazarın Diğer Yazıları