İstek Erdoğan'dan

     Yanlış saymadıysam yeni kabinede çoğunluk, imam hatip mezunlarında. Diğerleri düz liselerden İlahyat Fakültesi gibi yüksek öğretim kurumlarına gitmiş...

      Bakanlar arasında değişiklik bekleniyordu ama düşünülen tarih sonbahardı...

      Gerekçesini bilemiyoruz, aynı zamanda AKP Genel Başkanı olan Erdoğan bazı bakanların çalışmalarından memnun olmadığını Başbakan'a "Değiştirelim Binali Bey" diyerek belli edince geçtiler masanın başına...

      İsimler ortaya döküldü...

      Hepsini birlikte irdelediler...

      Gönderilenler gitti, kalanlardan yer değiştirenler oldu...

      Kabinenin dışında kalmak en çok Yıldırım Tuğrul Türkeş'e koymuş olmalı... Tabii Faruk Çelik, Mehmet Müezzinoğlu, Nabi Avcı, Veysi Kaynak ve Akif Çağatay Kılıç da çok üzülmüşlerdir.

      Hele Kılıç...

      Seçim bölgesinde düzenlenen işitme engelli sporcuların katıldığı olimpiyat oyunlarının başarılı olması için gecesini gündüzüne katarak çalışmasının meyvesi bu olmamalıydı...

      * * *

      Hatırlayacaksınız; Başbakan Yıldırım ülkede bütün sorunların 2019'a kadar ortadan kaldırılacağını söylemiş ve şimdiden kollarını sıvadıklarını anlatmıştı. Süre kısalıyor, önümüzde bu hedefe ulaşmak için 17 ay kaldı...

      Yeni Bakanlar Kurulu bu süre içinde ülkeyi içeride ve dışarıda düze çıkarabilir mi, o henüz belli değil...

      Kabinenin birkaç kez değişmesi ihtimali var...

      O nedenle yeni Bakanlar Kurulu'na kalıcı demek zor!

      * * * 

      Yeni bakanları AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın belirlediği kesin...

     Atananların imam hatipli olmasına dikkat edilmiş.

      Demek ki ülkede yeni bir dönem başlıyor...

      Yeni kabinede dengelerin de gözetildiğini görüyoruz. Batı Trakyalı Mehmet Müezzinoğlu bakanlıktan alındı ama Batı Trakyalı Hakan Çavuşoğlu Başbakan Yardımcılığına getirildi. Böylece kabinede aralarında ırsi bağ bulunmayan iki Çavuşoğlu'muz oldu...

      Ne diyelim, hayırlısı!

 

 

"Ne ka ekmek o ka köfte" geride kaldı

------------------------------ -------------------------

      Sadece dün, 12 okurumdan bedelli askerliğe ilişkin e-posta aldım...

      Galiba yalnız bana değil, diğer yazar arkadaşlara da yollamışlar; sanıyorum baskı amaçlı bir kampanya başlatmak istemişler...

      Hemen söyleyim, ben yokum...

      Her Türk erkeği, şartlar ne olursa olsun vatani görevini alaveresiz, dalaveresiz yapmalı...

      Yurt içinde ya da dışında terörle mücadele ederken evlâtlarımız şehit düşecek, parası olan monşerler ise askerlikten kaçacak...

      Balkondan şehit cenazelerini seyredecek...

      Yok öyle beleş, "Ne ka ekmek o ka köfte" geride kaldı...

      Bedelli askerlik bekleyen, şehit düşen kadın yarbayımızın ruhundan utanmayacak mı...

      Savaş pilotu kadın yüzbaşımızın yüzüne nasıl bakacak...

      * * *

      Noktalıyorum...

      Komut, her Türk erkeği için aynıdır:

      -İstikamet kışla, marş marş!

 

Türk milleti iktidara geliyor

------------------------------ -------------

      Facebook'ta bir fotoğraf dikkatimi çekti...

      Üç kişi, ikisi hanım, biri bey; Prof. Mustafa Kafalı ile Sevgi Kafalı'yı hemen tanıdım. Diğer hanımefendinin yüzüne gölge düştüğü için seçemedim...

      Meğer o da Meral Akşener imiş...

      Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesi önünde çekilmiş bir fotoğraf, yıl 1991...

      Akşener şimdi yeni bir merkez partisinin kuruluş hazırlıklarıyla meşgul. Bu arada yaptırılan bir anket, iktidarın uykusunu kaçıracak işaretler verdi. Çıkan sonuca bakılırsa Türk Milleti bu partiyle iktidara geliyor...

      * * *

      Herkesin isteği aynı, birlikte yola çıktığı arkadaşları Akşener'i yalnız bırakmamalı. Ümit Özdağ, Sinan Oğan, Koray Aydın, Nuri Okutan, Yusuf Halaçoğlu, İsmail Ok, Süleyman Sazak, Mansur Yavaş, Atilla Kaya, Müsavat Dervişoğlu, Oktay Vural, Durmuş Yılmaz, Engin Alan ve diğerleri çalışmalara katılmalı ki teşkilatların kurulması hızlansın... 

 

Teşekkürler inan göksel

------------------------------ ------------

      Mudanya'ya yerleşen gazeteci arkadaşımız İnan Göksel, İstanbul'un sel felaketine uğraması üzerine şu mesajı yolladı:

      -Taş devri, tunç devri, bakır devri ve su devri...

      Teşbihte hata olmaz, tam isabet!

      Bu arada aklıma geldi, daha önce yaşanan benzer bir felaket sonrasında Kadir Topbaş suçlamalardan kurtulmak için Londra metrosunu örnek vermiş "Onu bile su bastı" demişti...

      Mantık şu, sel onu bastığına göre bizi de basar...

      Bastı da işte

      Yaygara yapmayın, bastı da ne oldu!

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------ -----------

      Yanlış yerde doğru kişi oldun mu dışlanırsın -(Cemal SÜREYA)

Yazarın Diğer Yazıları