Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

İstihbarat ve millî güvenlik sorunu

2008 yılında bu köşede şöyle bir tespit yapmışız: "Türkiye'nin sınırları yok, yol geçen hanları var. Sınırlar kevgire çevrilmiş durumdadır."

FETÖ'ye Kozmik odanın açıldığı tarih: 19 Aralık 2009'dur. Bu tarih aynı zamanda devlet sırlarının CIA'ya aktarıldığı tarihtir.

2010 yılında da "Devlet kevgire döndürüldü. Ülkenin hiçbir gizlisi/saklısı kalmadı. Her türlü bilgi; gazete, televizyon ve sorumsuz siyasi aktörler tarafından ulu orta açıklanır hale geldi. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı dahil her türlü devlet yetkilisinin konuşmaları pazarlara düşmektedir."

Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in en mahrem yerde yaptığı konuşma çarşaf çarşaf yayınlandı. İstanbul'da birinci ordunun karargâhından bavul bavul evrak taşındı. Mahremin de mahremi olan yerlerden "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" dokümanları bulunup medyaya ve mahkemeye servis edildi.

Genelkurmay GES Komutanı Tuğgeneral Münir Erten'in konuşmaları Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'taki operasyonun başlamasına 2 gün kala dinlenip servis edilmişti.

Başbakanlıkta böcekler bulunuyor, Dışişleri konutunda yapılan çok gizli toplantı dışarıya servis ediliyordu.

Dönüş feci oldu!

2013 yılında ABD'li tarihçi Tarpley, Türkiye'nin Güneyindeki ABD'nin faaliyetlerini ve manzarayı şöyle anlatıyor: "Türkler, güney bölgelerinin tamamını CIA'ya devrettiler. Oralarda CIA başıboş, kontrolsüz dolaşıyor. İskenderun otellerinde CIA cirit atıyor. Oteller El-Kaide teröristleri ile dolu. CIA, Adana yakınlarındaki İncirlik Üssü'nden bölgeye getirdikleri teröristleri kullanıyorlar. Bunun Türkiye'ye dönüşü feci olacak."

ABD'de Türkiye'ye yönelik olarak açılan bütün davalar bu dönüşün nasıl olduğunu açıkça ortaya koyar niteliktedir.

Türkiye mahremini devletteki ABD ile iltisaklı FETÖ'cü vb. unsurlara devredince onlar da bütün bilgileri CIA'ya aktarmışlardı.

Süreçte iktidarı ulusal çıkarlar noktasında köşeye sıkıştıracak şantajlar yapılırken muhalif siyaseti de kasetlerle dizayn etme girişimleri gerçekleştiriliyor.

15 Temmuz darbe girişimini Cumhurbaşkanının, eniştesinden öğrenmek zorunda kalması da bu sürecin ürünüdür.

Burada şu soruyu sormak gerekir: Bütün bunlar olurken Türkiye'yi kim yönetiyordu ve ülkeyi yönetenler ne işle meşguldüler?

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin ve İsrail'in Türkiye'ye karşı elini güçlendiren en önemli faktörlerin başında Türkiye'den sızdırılan enformasyon gelmektedir. ABD'de Türkiye'ye karşı açılan davaların gerekçesinde Türkiye'den sızdırılan bilgiler vardır.

Bugün de rahip Brunson ve Türkiye'de tutuklu CIA'nın adamları hakkında en fazla bilgiye Türkiye'den daha çok ABD sahiptir.

İstihbaratın mükemmel olmadığı bir yerde eksik, sorunlu ya da kusurlu bilgilerle karar almak söz konusu olacaktır. Bu durum izlenen siyaseti başarısız kılar.

İdlib'de istihbarat savaşı!

Savaşın an meselesi olduğu İdlib'de şu sıralarda istihbarat savaşları yaşanmaktadır. Bölge ajan kaynıyor. Dünyada etkinliği olan her ülkenin istihbarat servisleri kendi ülkelerinin çıkarlarına bölgede çalışıyor. CIA (ABD), FSB (Rusya), MI6 (İngiltere), MOIS (İran), MSS (Çin), MOSSAD (İsrail), GIP (Suudi Arabistan) ajanları en fazla etkin olan ülkelerin istihbarat servislerdir.

ABD/İsrail servisleri Rusya'ya bölgede ne yaptığınızı ve yapmak istediğinizi biliyoruz mesajı verirken Rus istihbarat servisi de karşı mesajı da ABD'ye veriyor. Hem ABD hem de Rus istihbaratları birbirlerinin ensesinde oldukları duygusu yaşatıyorlar.

Her ülkenin bölgedeki hesabı farklıdır. Çinli ajanlar Suriye'ye gelerek savaşan Çinli şahısların geri dönmesini engellemeye çalışıyor. Arap ülkeleri bir yandan Trump'ın arzusu gereği YPG'nin masraflarını karşılarken diğer yandan, CIA'ya bilgi topluyorlar.

Dünya kamuoyuna ABD istihbaratı Suriye rejiminin, Rus istihbaratı ise ABD'nin kontrolündeki muhaliflerin kimyasal silah kullanacaklarına yönelik haberler servis ediyorlar.

Türkiye'nin içinde ve sınırında küresel güçlerin istihbarat servisleri bilek güreşi yapıyor. Türkiye geç de olsa durumun farkına varmış görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları