Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

İtiraflardan alınması gereken dersler

"FETÖ'yü kara kutusu anlattı" manşetini Milliyet atmış. Bu yapının önde gelen zatlarından birisi bildiklerini anlatmış. Geçmişte yaşanan birçok adi, iğrenç ve aşağılık olayları aydınlatması bakımından anlatılanlar önemlidir. 

Kumpas ve komplo örgütü

"Kara kutu" olarak ifade edilen zat, Nuh Mete Yüksel'in DGM Savcısı olduğu dönemde Fetullah Gülen ile ilgili soruşturmaya başlar. Bunun üzerine FETÖ'cü yapı "Yüksel'i itibarsızlaştırmak amacıyla" harekete geçer.

 Gülen cemaatinin Emniyet imamı olarak bilinen kişiye dayalı olarak Nuh Mete Yüksel'e kurulan komployla ilgili itiraflara dayalı olarak şöyle anlatılır: "Bahse konu evde bulunan televizyon cihazının aynısı dışarıdan temin edilmiş ve içine çekim yapabilecek özellikler taşıyacak tarzda teçhizat yerleştirilerek televizyonlar takas edilmiş, kapı açıldığında cihazın kayda gireceği şeklinde sistem kurulmuş" sonra da gereği yapılmış.

Bu tür profesyonel komploları CIA, MOSSAD ve KGB türü istihbarat servisleri ancak yapabilir. Kumpas kurmak dünyevi bir iş olup uhrevi hayat ya da din, iman, maneviyat işleriyle uğraşanların işi olmasa gerek. Adını cemaat koyanların yapacakları iş ise hiç değildir.

İşin daha da ilginci bu iğrenç ve aşağılık işi, cemaat adına birilerinin yapması, yapabilmesidir. Bu adamların lağım suyuyla kaynak suyunu nasıl karıştırdıkları anlaşılır gibi değildir.

Türkiye her şeye müsait adamlar cenneti!

İtirafta bulunan zat, Gülen'in kendisini taltif ederek Kaynak Holding'in başına getirmek istendiğinde Gülen'e "Bu işten anlamam" dese de, Gülen'in kendisine, "Ben bulunduğum yeri anlıyor muyum ki, gel diyorlar geliyorum. Sen de böyle yapacaksın" der.

Anlatılanlar tam bir irade ve şuur yoksunu tavrı yansıtmaktadır. "Gel" denilince gelen tavır edilgen tavırdır. Bilindiği gibi lider 'emir almayan kişidir'. Birilerinden "gel" ya da "git" diye emir alan kişiden lider olmaz! Emri kim veriyorsa lider odur!

Anlatılanlar ortada kullanıma elverişli, uluslararası servislerin oyuncağı bir adam özelliği gösteriyor.

Bulunduğu yeri anlayamayan, birilerinin "gel" demesiyle gelen, "git" demesiyle giden sarsak ve şaşkın bir adamın peşine bunca insanın nasıl takıldığı, üzerinde durulması gereken en önemli husustur.

Bu ülkede her şeye ne kadar da müsait adam varmış!

Cemaat değil sanki sağmal inek!

Soru çalmak, şunun bunun namahremini dinlemek, kaset çekmek gibi ne denli menfur işi varsa yaptırıyor. Müritleri de bunu seve seve yapıyorlar. Ortada suç işlemek amacıyla örgütlenmiş bir çete var. Bu çeteye müzahir kimseler bir de kendilerine "cemaat" diyor.

İtiraflara bakılırsa cemaat içinde "Bizim mememizden süt emenler ve emmeyenler" diye bir ayrım vardır. Her işte bu ayrıma çok ciddi dikkat edilir. Tüm görevlendirmeler ve evlilikler bu çerçevede değerlendirilir.

Süt emenler, kendisine sadık güven derecesi yüksek olanlar olarak değerlendirilir. Cemaat içindeki fertler, öz ve üvey evlat kriterine tabi tutulur.

Emdirenlerin kendileri acaba nereden, kimin sütünü emiyorlar?

Cemaat değil sağmal inekler!

Soru çalma örgütü!

Ortada din, diyanet, ibadet dışında ne varsa onunla meşgul olan bir adam var. Uhrevi olan ne varsa onu bir kenara bırakmış, dünyevi güç elde etmek için şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemler kullanılıyor.

Komplo, kumpas, şantaj, tehdit akla gelebilecek ne kadar menfur olay varsa da onu yöntem olarak kullanıyorlar.

Büyük inançların küçük takipçileri tarafından düşürüldüğü hallere bakınız!

İbret alınması yetmez, tedbir alınması gereken bir dönemi yaşıyoruz! 

Yazarın Diğer Yazıları