İtirazlar neden 'Hayır' diyenlerden geliyor?

Hiç düşündünüz mü? Neden "Hayır" diyenler itiraz ediyorlar, "Evet" diyenler itiraz etmiyorlar?

Evetçiler, kaybedeceklerini anladılar ve türlü oyunlar çevirmeye başladılar. Başta mühürsüz oy pusuları ve zarflar... Kim bilir nerelerde blok oy atmışlardır. (Referanduma daha varken, bir TV programında, kazanmak mecburiyetinde oldukları, mutlaka hile yapacakları mealinde sözler etmiştim. Aynen vaki!)

Şaşırtıcı... HDP'liler bile ihlâller listesi hazırlamışlar. Eskiden PKK insanları korkutur, toptan oy kullandırır, işi bitirirdi. Asıl ihlâl kimden? Ak Partililerden.

AKP'nin YSK'daki temsilcisi Av. Recep Özel. Öyle sıradan biri değil... Partisinin özü. Üç dönem Isparta milletvekilliği yaptı. Sonra, seçimlerde her türlü manevranın yapılabileceği son merci olan Yüksek Seçim Kurulu temsilciliğine getirildi.

"Tek Adamcılar" gerilere düştüklerini fark ettiler, "Yetiş Recep!" dediler.  Demeden önce mühürsüz oy pusulaları ve zarfları gerekli gördükleri yerlere gönderttiler tabiî.

Daha yakın zamanda yurt dışında mühürsüz oyları geçersiz sayılmıştır. Bu karar belgeyle sabittir. Aynı oylamada zıt karar alınması ancak bir yerlerden gelen talimatla mümkündür.

Hiçbir medenî ülkede olması düşünülemeyen bir vaziyetle karşı karşıyayız. Anlayın "Tek Adam" seçiminin ne manaya geldiğini.

MHP'nin Balgat Mukîmi da anlasın, koltuğunda biraz daha oturabilmek için ülkeyi nasıl bir uçuruma sürüklediğini. MHP'lilerin yüzde 80'i "Hayır" demiştir. Kendileri MHP'yi ne kadar tanıyorlarsa biz de o kadar tanıyoruz. Çıksınlar sokağa, AKP yanında asıl kimin kaybettiğini sorsunlar!

O "Tek" bir yabancı kanalda "Önemli olan maçı kazanmak." demiş. Maç 1-0 da, 5-0 da kazanılır. Referandumda sahaya çıkan 11'ler değildir; bizatihi tribünlerdeki seyircilerdir. Hadi maç diyelim, hakemin görmezlikten geldiği bir elle oynama, bir tarafa galibiyet getirebilir. Zaten Türkiye'de olan da bu. 

Artık Ak Parti içi de rahat olmayacak. Kimlerin "Tek Adam"ın tahtı için çalıştığı, kimlerin çalışmadığı bir bir not edilmiştir. Çalışmayanlar kendilerini bilirler. Bundan sonra listeye konmayacaklarını da bilirler. Ancak olağanüstü vaziyet, onların seslerini çıkarmalarını engelliyor. Yenilerin de hevesi kırılmıştır.

Manzarayı gören "yandaş" kalemler bile kendilerine çizilen sınırları zorlayamadan kıyısından ucundan gerçekleri yazıyorlar. Bu satırların ötesi düşünüldüğünde nasıl bir çıkmaza girdikleri anlaşılır.

Ak Parti'nin bundan böyle belini doğrultması mümkün değil. Ebediyen başta kalacakları bir fırsat önlerine çıkıyor ama oylar başa baş... Ak Parti'de fire 1 Haziran 2015 seçiminin de gerisinde bir yüzdeye tekabül ediyor. Yani hükûmet kuramayacak bir milletvekili sayısıyla karşı karşıyalar. "Tek Adam", kendisini oylattıkça geriliyor, partisi oylanınca mesafe alıyor. İşte örnek: 1 Haziran ve 1 Kasım seçimleri, 16 Nisan referandumu.

Sihir bozuldu. Parti öne çıksa bile bitti bu iş. Ama biraz zaman alacak.

Yazarın Diğer Yazıları