İyi ki varsın sanat, estetiğin korunmasında ve nitelikli düşünmenin temelinde belki felsefeden daha önde yer alacaksın. Daima çözüm arayan, iyiye, güzele hep örnek teşkil eden ve gerçeği tüm çıplaklığı ile yansıtan, her güçlüğe rağmen sorunlara çözüm arayışta belki de en önemli etkensin.
Yüzyıllardır duygulara, düşüncelere aracı oldun. Öz verilisin. Sanatçının düşüncesiyle buluşup, duygusunu ürününe yansıtmasında hep sabırlısın, yapıcısın. İyi ki varsın... Bazen politik ve siyasi ağlara takılsan da, bilirim hoşlanmazsın hiç. Çünkü evrenselsin. Bulunduğun durumdan çabucak sıyrılır yine insanlığın idealinde en yüksek noktada yerini alırsın. Kültürleri kucaklar, kaynaştırır ve hep iyiye, güzele hizmet edersin. Bunu en iyi yaptığın dallardan birisi de tiyatro... Sanatların en eskisi tiyatro. İnsanı insana, insanla anlatır ve gerçeği en duru haliyle kimseye öykünmeden bizzat sahneye taşır. Oyunlar; yazar ve senaristin kaleminden kağıda dökülür.
Rejisör ve yönetmenin gözünden sahneye taşınır.
Aktör ve aktrisin aracılığı ile en iyi icraları seyirciye sunma çabasıyla beslenir, izleyicisine ulaşır. Bu müthiş sinerji tüm evrene yansır, dolaşır geri döner ait olduğu yere gelir,
sahneye...
Dünya Tiyatrolar Günü
Dün Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutladık. Sahneler yine cıvıl cıvıl. Yeni oyunlar, festivaller ve ödül törenleri... Resmen şenlik tadında bir sezon akıp gidiyor.
Ör: 4.Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali dün başladı.  Festival 4 Nisan 2010 tarihine kadar sürecek... Sahnelerdeki hareket tüm hızıyla sürerken, geçtiğimiz günlerde Ankara Devlet Tiyatrosu’nun usta aktörlerinden rejisör Murat Atak’la Dünya Tiyatrolar Günü öncesi tiyatro ve sanat üzerine keyifli bir söyleşi yaptık. Antalya operasında güçlü bir ekiple birlikte  “İstanbulname” isimli oyunu sahneye koymuş. Eser ilk prömiyerini geçtiğimiz hafta 13 Mart’ta yapmış. Atak; “Antalya operasının değerli sanatçıları ve güçlü bir takım ruhuyla müthiş bir eser çıktı”  diyor. Bir çok başarılı çalışmasını izlediğim sevgili Murat Atak’ın rejisiyle buluştuğuna göre 2010 yılına damgasını vuracak bir performans ortaya çıktığına eminim.
Söyleşi
Sevgili Murat Atak’la dizilerden, oyunculuğa, Kurtlar Vadisi’ndeki rolünden konservatuvar hocalığına kadar her konuda sohbet ettik... Sanat diyor Atak;  “Sanat bizi daha da insanlaştırmalı. Medeniyet’in en önemli ölçüsüdür” . Özellikle de tiyatronun hem toplumdaki hem de yüreğindeki öneminden bahsediyor.  “Ne yaparsanız yapın, sahnenin büyüsü bir başka” diyor.  Kendisine konservatuvardaki öğrencilik yıllarımızı hatırlatıyorum ve hocalıkla ilgili deneyimlerini soruyorum.
Tiyatroyu, sanatı öğretmek nasıl bir duygu?
“Paylaşmak müthiş bir şey. Biz konservatuvarda öğrenci yetiştirirken öncelikle ileride birlikte oynayacağımız meslektaşlarımızı seçiyoruz. İleride aynı sahneyi paylaşacağımız aktör ya da aktris adaylarını belirliyoruz. Ben şahsen bu gözle bakıyorum ve çok önemsiyorum” .
Kendisine Kurtlar Vadisi’ndeki rolünü sormadan edemiyorum.
“Tüm Türkiye’nin beğeni ile izlediği başka bir ekip çalışması, keyifli bir iş ve sürprizlerle dolu” diye cevap veriyor. Hal böyle olunca sohbetimizin teması da sanatta hep sürprizlerle iyiye giden açılımlar görmek oluyor. Teşekkürler
Murat Atak.
Sanatı desteklemeliyiz. Hem de her alanda, çünkü sanat milletlerin medeniyetinin aynasıdır. Sözlerimi yineliyorum. İyi ki varsın sanat, her şeye rağmen...