İYİ Partili Behiç Çelik’ten Yeniçağ’a ziyaret

İYİ Partili Behiç Çelik’ten Yeniçağ’a ziyaret
İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Rusya-Ukrayna savaşından bölgede yaşanan tüm gelişmeleri Yeniçağ'a değerlendirdi. Çelik, "Türkiye iyi yönetilmiyor. İyi yönetilen bir Türkiye bölgesel güç olmanın ötesine geçer" dedi.

Kaan Özbek-Yeniçağ

İYİ Parti''nin vatandaşla buluşma projesi ''Anlat İstanbul'' kapsamında İstanbul''a gelen Mersin Milletvekili Behiç Çelik, ilk ziyaretini Yeniçağ''a gerçekleştirdi. Behiç Çelik, Yeniçağ İmtiyaz Sahibi Ahmet Çelik ve gazete yöneticileriyle bir araya geldi. Çelik, burada Rusya - Ukrayna savaşı üzerinden Türkiye ve bulunduğu coğrafya üzerindeki gelişmeleri değerlendirdi. Rusya''nın Ukrayna''da bir batağa saplandığını belirten Çelik, "Rusya öyle bir batağa girdi ki daha uzun yıllar uğraşacak. Türkiye bölgedeki avantajlarını iyi kullanırsa bölgesel güç olmanın da ötesine geçer" dedi.

Yaşanan savaşta kısa dönemde Ukrayna''nın çok zayiat vereceğini düşündüğünü belirten Çelik, "Orta ve uzun vadede ise verilecek bu zafiyet tam tersine bir Ukrayna''nın yıldızını parlatacak. Ukrayna ulus olacak. İkincisi imparatorluklar hep çöktü ulus devletler çağı başladı 20. yüzyılda biliyorsunuz. Birinci dünya savaşı Osmanlı İmparatorluğu''nun ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu''nun sonunu getirdi. Ama Çarlık rejimi Sovyetler Birliği''ne dönüştü devasa bir imparatorluk oldu. Şimdi bu çatışma bir çok yazarın da ifade ettiği gibi 3. dünya savaşı... Öyle bir başlık altında değerlendirecek olursak son Rus İmparatorluğu''nun sonunu getirecek diyebiliriz 1300''lü yıllardan başlayan Rus İmparatorluğu 700-800 yıl sonra çökmüş olacak. 146 milyon nüfus 16 milyon metrekarelik bir coğrafya. Bu nüfusun 30 milyonu Türki halklar ve gayri Rus halklardan oluşuyor. 100 milyonun altında nüfuslu bir imparatorluk olmaz. Buranın kaderi çökmektir" diye konuştu.

Rusya''nın dünya haritasından silinmesinin Türkiye açısından olumlu olmadığını vurgulayan Çelik, "Rusya''yı yaşatmak bizim için önemli. Ama etrafa tehditler savuran bir Rusya''dan ziyade, işbirliği yapacak ılımlı bir Rusya tercihimizdir. Çünkü Rusya''yı dünya haritasından çıkarttığınız zaman geriye Çin kalıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye''nin stratejik öneminin bir kez daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Çelik, dünyada var olan 11 büyük sorunun hepsine müdahil olan devletler arasında ilk sırada ABD''nin geldiğini ikinci sırada Rusya''nın üçüncü sırada da Türkiye''nin geldiğini ifade ederek, "Türkiye''nin bir siyasal coğrafyası var. 785 bin kilometre kare... Bu bizim siyasi coğrafyamız. Ekonomik coğrafyamız biraz daha geniş. Kafkasya''yı alıyor, Balkanları alıyor, biraz daha geniş. Bir de kültür coğrafyamız ya da gönül coğrafyamız var bu çok çok büyük. Türkiye pasifik sorununda, ABD-Çin sorununda da var. Türkiye niçin pasifikte var? Çok uzağız bir oraya 12-13 bin kilometre var. Sebep Doğu Türkistan. İç Moğolistan var, sarı Uygurlar var. Bizim elimizdeki kartlar güçlendikçe Çin içerisinde namzet ülke konumundayız. Diğer taraftan Çin''in bir yol bir köprü projesi var. Sayın Erdoğan orada Şi Cinping ile 6 büyük antlaşma imzaladı . Dolayısıyla biz yine Çin üzerinden de bu proje dolayısıyla da pasifik sorununa müdahil bir devletiz. Ortadoğu devletiyiz. Ortadoğu''daki bütün sorunlar da bizim ile ilgili. Filistin, İsrail, Doğu Akdeniz sorunu bunlar çatışma alanları. Suriye Irak sorunları ve ve Doğumuzda İran ile sorunlarımız var" şeklinde konuştu.

Avrupa''da güvenlik mimarisinin yeniden oluşturulduğunu ancak Türkiye''nin başından bu yana engel olduğu Avrupa Ordusu kurulması konusunun pek mümkün olmadığını dile getiren Çelik, şunları söyledi:

"Avrupa ordusu konusu 90''lı yılların başında başladı. O zaman Brexit yoktu. O zaman İngiltere de bu kapsamın içerisindeydi. İngiltere, Almanya ve Fransa, Avrupa ordusu kuralım şeklinde bir faaliyete giriştiler. Türkiye bunları NATO dahil olmak üzere her platformda engellemeye çalıştı ve başarılı da oldu. Türkiye''nin izlediği politika doğruydu. Çünkü Avrupa ordusu gerek Akdeniz''de gerekse Balkanlar''da gerekse Romanya ve Bulgaristan üzerinden Karadeniz''de yeni bir güç haline gelecekti. Türkiye bunu nasıl engelledi? Birincisi beni de al diyerek, ''madem ki ben AB başvurumu yaptım o zaman bu ordu oluşumunda ben de olayım'' diyor. İkinci tez, ''beni almıyorsanız o zaman zaten NATO var NATO Ordusuyuz AB ordusuna ihtiyaç yok'' diyor. Bu tezlerle onları oyaladı. Onlar da orduyu kuramadılar. Kuramazlar mı kurarlar ama ordu öyle çok ucuza mal olacak bir yapı değil. Milyar euroların harcanması gereken bir teşkilat. Avrupa ekonomisi de şu an bunu kaldırabilecek güçte değil. Yine orada yük kimin üzerine binecek, kuşkusuz Almanya''nın Almanya''da bu konuda yan çizdi. Şimdi Almanya ordu kuracak, o orduyu besleyecek, fakir Bulgaristan, Romanya, Çekya, Yugoslavya''dan ayıran Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan hepsi Almanya''nın ordusu sayesinde rahat edecek semirecek. Burada hala bir tartışma var. ABD''de bu konuda Avrupa''da gücüm azalır diye pek razı olmadı. Türkiye''nin tezini destekledi. İngiltere çıkınca o Avrupa ordusu projesinden iyice çıkmaza girdiler ve bugüne kadar geldiler. Şimdi yeniden canlandırmalarının nedeni ABD tabii Ukrayna üzerinden politikasından Avrupa devletleri rahatsız oldu. Ama zorunlu olarak ABD politikalarını destekliyorlar."