İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu: Önceliğimiz Türkiye

İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu: Önceliğimiz Türkiye
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu İzmir programı kapsamında Gaziemir ve Narlıdere ilçelerini ziyaret ederek, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları (STK) ve bölge esnaflarıyla bir araya geldi.

İzmir / İsmail Aybars Aksoy

İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı’nın öncülüğünde ve Gaziemir İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği kahvaltı etkinliğinde ilçeye bağlı mahallelerin muhtarları ve çeşitli STK’larla bir araya gelen Müsavat Dervişoğlu’na, İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İl Başkan Yardımcıları, İl Yöneticileri ve İlçe teşkilatı da eşlik etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in liderliğinde tüm parti teşkilatlarıyla Türkiye’yi karış karış gezerek, partiyi anlatmak yerine öncelikle milletin sorunlarını dinlediklerini ve milletle el ele çözüm önerileri üzerinde çalıştıklarını dile getiren Dervişoğlu, ilçeye bağlı mahallelerin muhtarlarının ve ilçede bulunan bazı STK şubelerinin başkanlarıyla ilçenin talepleri ve genel politikalarla ilgili fikir alışverişinde bulundu.

“SİYASETİN DİLİ BOZULDU”

Kahvaltı sonrası İYİ Parti Gaziemir İlçe Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen Müsavat Dervişoğlu burada da basının sorularını cevapladı. Yapılan ziyaretlerde ağırlıklı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürülecek yerele ilişkin problemleri gözlemlediklerini belirten Dervişoğlu, diğer partilerin de siyaset yapmak yerine öncelikle milletin sorunlarını dinlemesi gerektiğini ifade etti. Dervişoğlu aynı zamanda, Türkiye’de siyasetin 2002’den beri kademeli olarak kutuplaştırıldığını ve siyasetin dilinin bozulduğunu, İYİ Parti’nin Türkiye’de siyasetin dilini düzeltmeye çalıştığını ve iktidar partisi önderliğinde Cumhur İttifakı’nın kullandığı hakaret, hamaset ve nefret dilinin yerine makulü kucaklayan bir dil kullandıklarını belirtti.

Sözlerine Cumhurbaşkanlığı makamı ile millet arasındaki iletişimde uçurumun gün geçtikçe büyüdüğünü söyleyerek devam eden Dervişoğlu, “Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kurdeleyi zamansız kesen küçük çocuğa karşı tavrının toplumun tüm kesimleri tarafından çok yadırganmıştır, ancak Cumhurbaşkanı başka alanlarda da benzer tutumlar sergilemektedir.” dedi.

“YA İSTANBUL BENİ ALACAK YA BEN İSTANBUL’U”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu, Fatih Sultan Mehmet’e benzettiği iddialarının son günlerde kendisine çok sorulduğunu söyleyen Dervişoğlu, öncelikle Meral Akşener’in bir tarihçi olduğunun hatırlanması gerektiğini ve söylemlerinde bireysel bir benzetme yapmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sürecinde, İstanbul’u fetheden Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in “Ya İstanbul beni alacak ya ben İstanbul’u” sözünü söylediğini hatırlatan Dervişoğlu, “Esas sakıncalı durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidar partisinin vekilleri tarafından Allah’ın sıfatlarıyla anılmasıdır.” dedi.

“HİÇBİR SİLAH SAHİBİNE SADIK DEĞİLDİR.”

Seçim barajının %7’ye düşürülmesi konusunda da konuşan İzmir milletvekili Dervişoğlu, kamuoyunun millet ittifakının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alt edecek bir aday çıkaracağını bildiğini, bu nedenle Erdoğan’ın rakip adayı belirleme gayesinde olduğunu, ancak buna Millet İttifakı’nın izin vermeyeceğini belirtti. Adaylık konusunda gerekli cevabın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından verildiğini ve Millet İttifakı’nın adayının Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olacağını söyleyen Dervişoğlu, iktidarın kanun yapma güçlerini sonuna kadar kullandığını söyledi ve “Hiçbir silah sahibine sadık değildir.” dedi.

“ÖNCELİĞİMİZ TÜRKİYE.”

Son olarak, mevcut rejim ve anayasa çalışmalarına değinen Dervişoğlu, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemini taşıyamadığını, İYİ Parti’nin önceliği olan parlamenter sisteme dönmek için çalıştıklarını ve eğer mevcut iktidar da isterse çalışmalarla ilgili kendileriyle görüşebileceklerini belirten Dervişoğlu, “Önceliğimiz Türkiye. Bu nedenle bu görüşmeleri kapalı kapılar arkasında yapmayız, ancak böyle bir taleplerinin olacağını sanmıyorum, zira Cumhurbaşkanı Erdoğan parlamenter sisteme geri dönmek yerine, cumhurbaşkanlığı sisteminin eksiklerini gidermeye çalışıyor; Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e bile bu kadar yetki verseler, kendisi istemezdi.” dedi.