İYİ Partili Yokuş:"Korku toplumu oluşturuyorlar"

İYİ Partili Yokuş:"Korku toplumu oluşturuyorlar"
OHAL sonrasında AKP'nin TBMM'ye sunduğu yasa teklifini eleştiren İYİ Partili Fahrettin Yokuş, "Valilere süper yetkiler verildi, insanların çalışma özgürlükleri ellerinden alındı. Herkes başıma bir şey gelir korkusuyla konuşmuyor, eleştirmiyor" dedi.

Alp Eren KAYA/Ankara

OHAL'in kaldırılmasından sonra AKP'nin TBMM'ye sunduğu ve Adalet Komisyonu'nda görüşülen terörle mücadeleye yönelik yasa teklifine eleştiriler sürüyor.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, yasa teklifinin Türkiye'de bir çok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini söyledi.

Teklifte özellikle çalışma özgürlüğüne aykırı maddeler olduğunu belirten Yokuş, "Kişinin çalışma özgürlüğünü elinden alamazsınız. Bir kamu çalışanını, örneğin şüpheli olduğu gerekçesiyle açığa alabilirsiniz, idari ve adli soruşturma yapabilirsiniz. Bunların hepsi tamam, ancak şüphe var diye işinden atamazsınız. Bir insanın elinden çalışma özgürlüğünü nasıl alabilirsiniz? Bu Anayasa'ya aykırı. Bu yasalaşırsa iktidar istediği kişiyi sorgusuz sualsiz işinden atabilir" dedi.

Bir kişinin hakkında isnad edilen suçun kesinleşmesi halinde kamudaki görevine son verilebileceğini vurgulayan Yokuş, teklifte şu anda var olan hükmün mutlaka çıkarılmasını istedi.

OHAL yetkilerinin valilere devredildiğini de anımsatan Yokuş, bu uygulamaya da şöyle tepki gösterdi: "Artık her yerde ciddi sorunlar oluşabilir. Bir kere insanların ifade özgürlüklerini, insanların kendilerini anlatma özgürlüklerini elinden aldığınız zaman korku toplumu oluşmaya başlıyor. Öyle bir noktaya geliyor ki arkadaşlarınız 'dikkatli konuş' diye sizi uyarmaya başlıyor. Herkes, herkesi uyarıyor. Bunun nedeni yarın başlarına ne geleceğini bilemedikleri için korkmaları. Bugün Türkiye'de artık Cumhurbaşkanı dışında kimse dokunulmaz değil. Milletvekillerinin bile dokunulmazlıkları tartışılır hale geliyorsa, toplumdaki birey ne yapsın, o zaman da korku toplumu inşa etmeye başlıyorsunuz. Esas ciddi sorun burada başlıyor. Korkan toplum hiçbir şey konuşmuyor, çekiniyor. Bunlar doğru olmayan şeyler. Bu, toplumun gidişi için de, ülkenin gidişi için de iyi değil. Bu nedenle anayasaya aykırılıklar çok iyi gözden geçirilip, düzeltilmeli."

Yargının da siyasi iktidar baskısından kurtulamadığını dile getiren Yokuş, şöyle devam etti: "Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun üyeleri eğer bir iktidar partisinin oyları ile seçilirse o hakim ve savcı ne yapacak? Eskiden hakimler ve savcılar için vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmamalı denirdi. Son zamanlarda yapılan iyileştirmelerle hakim ve savcı yaklaşık 5 bin lira maaşla göreve başlıyor. En düşük devlet memurundan yüksek maaş alıyor. Bu kötü değil, hakim ve savcılara bu iyileştirme yapılmalı, çünkü yaptıkları iş, bireylerin durumunu ve geleceklerini yakından ilgilendiriyor. Tam burası düzeliyor iyi oldu derken bu sefer hakimler ve savcılar iktidar ile vicdanları arasına sıkışıp kaldılar. Özellikle kritik davalarda, soruşturmalarda bu insanlar ne yapacak, nasıl karar verecek. Tarafsız olsalar daha sonra ne olacakları, başlarına ne geleceği belli değil. Siyasi iktidarın bu tür uygulamaları yargıyı da olumsuz etkiliyor. Bunun da tespit edilmesi ve derhal çözüm bulunması önemli."