Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

İyidil ve ötesi...

Anadolu'muzun çarıklı erkânı "Yarım doktor candan, yarım imam dinden eder" der ya... Tecrübe ile sabittir. Kendi adıma Anadolu'muzun çarıklı erkânına, tecrübe dolu ak sakallılarına inanırım. Yol gösterirler. Teşhislerinde yanılmazlar. Ömrümün önemli bölümünü FETÖ ile mücadele ile geçirdim. "Keşke haksız olsaydım" diye defalarca iç geçirdim. Hele şu 15 Temmuz darbe girişiminde bir nevi "bilirkişi" ilan edilmem yüzünden başıma gelmeyen de kalmadı. 7 Eylül'de "bir siyasi partiye sızmaya kalkışmak" iddiası ile gözaltına alındığım gibi; uğramadığım "kumpas" kalmadı. Tevazu göstermeyelim... "İmamların Öcü" kitabı literatüre geçtiği gibi 17-25 Aralık sonrası uyananların "başucu eseri" haline geldi. Yazdıklarım, tanık olduklarımın yanında kafamdaki soru işaretleri yüzünden istiklalim ve istikbalimi tehlikeye attığımı söyleyenlere "gider" yaptığımı da ifade etmeliyim.

***

15 Temmuz'da yapılan darbe girişiminin "Kemalist görünümlü Gülenist" darbe olacağını o geceden 2 yıl önce yazdığımda beni "paranoyaklık"la suçlayanlar, o gece ve bugün ne düşünüyor bilmiyorum.

Şimdi son yazılarımdan dolayı "Yahu şu Metin İyidil" konusunda geri adım mı atıyorsun? gibi benzeri sorularla canımı acıtıyorlar! Ötesinde "İmamların Öcü" adlı kitabımın 90-91. sayfalarında yazdığım Korgeneral Metin İyidil ile ilgili ilginç sorular yöneltiyorlar. Evet; Metin İyidil'in Kara Kuvvetleri ve Genelkurmay'da Personel Başkanlığı yaptığı dönemde "FETÖ'cülerin mevzilendiği" gerçeğini ilk kez bu satırların yazarı ifade etti. Hakim-Savcı ve infaz memuru olmadığım için kimseyi  suçlu ilan etmedim. Kaldı ki FETÖ'nün TSK'ya sızmanın sorumluluğu bir kaç kişiye yüklenemez. Yürütme görevini üstlenmiş hükümetler sorumludur. Başta Ergenekon ve Balyoz zanlılarının kanaati ile Kara Kuvvetleri ve Genelkurmay Personel Başkanlığını yürüten Korgeneral Metin İyidil hakkında gazete yazılarımda ve kitaplarımda olumlu görüşler beyan etmedim. Lakin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra incelediğim dosyalarda, saniye, dakikalarla izlenen tahkikatlarda İyidil'in yaşamı, hayatı, ailesi ve ilişkilerini mercek altına aldığımda asla FETÖ'cü olmayacağı sonucuna vardım. Bu konuda beni aydınlatan Ergenekon kumpasında Levent Göktaş'ın Balyoz'da ise Kurmay Albay Mustafa Koç ve diğerlerinin avukatı olan Abdullah Kaya'nın son derece önemli katkılarının altını çizmeliyim.

Abdullah Kaya ki, Şike ve Fenerbahçe davasında Aziz Yıldırım'ın müdafiiydi. Kumpasın çökmesinde ciddi rol aldı. Ardından 15 Temmuz'da Metin İyidil'in müdafii olarak çıktı karşıma. İnanmadığı, mazlum olmadığından emin olmadığı davaları yüklenmez. Dosyanın bütün detaylarını serdi önüme... Baktım, satır satır inceledim. Etimesgut'ta Cem Tuce çıktı önüme. Dünkü yazımda ifade ettiğim Korgeneral Yıldırım Güvenç ile karşılaştım. Ardından o gece hiç yanından ayrılmadığı 7-8 TV kanalında darbeye karşıt söylemleri ifade ettiği açıklamalarını izledim. Dakika ve saniyelerde kimlerle görüştüğünün HTS kayıtlarına baktım. Yanından ayrılmayan Faruk Paşa'nın 15 Temmuz'dan sonra yüklendiği göreve tanık oldum. O gece Etimesgut'ta Barış Dedebağ adındaki astsubaylıktan geçme Binbaşının hezeyanlarını zaten yazmıştım. Bugüne kadar açıklama-düzeltme vs.. yok... Dedebağ'ın o gece "inzibata teslim edin" talimatıyla "şüphe" edildiği beyanı yüzünden  Metin İyidil tutuklu olabilir... Ancak aynı Barış Dedebağ kahraman edasıyla; polislerle girdiği Etimesgut kışlasında bir ayrıntıyı kaçırmış. Metin İyidil'in o gece hiç yanından ayrılmayan ve darbe gecesinden sonra Kolordu Komutanı olan Korgeneral Faruk Şengün; sivil kıyafetlidir. Çok fazla ön plana çıkmaz. Binbaşı Dedebağ Faruk Şengün'ü tanımış olsa O'nu da şüpheli listesine dahil edebilirdi.  Şengün için de FETÖ'cü damgasını yapıştırırdı. İyidil, 15 Temmuz'dan sonraki süreçte Dedebağ ve gizli tanıkların ifadesi ile tutuklandı. Bu tutuklanma gerekçesinde Hava Kuvvetleri'nin eski Savcı Hakimi, Dr. Alb. Ahmet Zeki Üçok'un ihbarları ve dilekçeleri de göz ardı edilmez. Şimdi yakın dostlarım soruyor; İyidil FETÖ'cü mü? Dedim ya dosyayı satır-satır inceledim. Zeki Üçok'un, "Yanıldım" bahanesi ile İyidil'in lehine savcılığa kendi isteği ile verdiği ifadeyi de okudum. O gece İyidil'in darbe karşıtlığına dair onlarca, binlerce kanıt var. HTS kayıtlarında, dakika dakika Ankara'nın neresinden nereye gittiği, harita üzerinde çizilmiş. Her şey ortada. Bu yüzden Metin Paşa'nın bir dakika bile tutuklu kalması vicdanları yaralar.

***

Türkiye ilginç bir memleket.. Dava dosyasında AKP hükümetinin içindeki çekişmelerin izini de buldum. İyidil'in akrabalık ilişkileri üzerinden birileri sırf Erdoğan'a yaranmak amacıyla durumdan vazife çıkarmak dahası "rol çalma"ya kalkışabilir. Dedim ya bu iş bizi aşıyor... Yılmadan, üşenmeden araştıracağız ve gerçeğin üzerine gideceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları