Jandarma Genel Komutanlığı'na teşekkürler

Evet, geçen hafta beni çok sevindiren bir gelişme oldu, yetkilileri gördüğüm eksiklikler konusunda uyardığımda “geç de olsa” önlemlerin alındığını görüyor olmak, önlemler alınmadan önce ödenen bedeller olsa da beni mutlu ediyor.
İki yıl önce Dalyan Jandarma Karakol Komutanı Remzi Astsubayın Dalyan Kanalı’nda boğularak ölümüne neden olan olaydan sonra, silahla vurulma sonucu üç ölümlü olay daha oldu. Bu olaylarla ilgili olarak  hem Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı hem de Jandarma Genel Komutanlığı’nı uyarıcı yazılarım sonrasında, son gördüğüm gelişme de Jandarma Genel Komutanlığı’nın çözüm bulduğunu görmek yüreğime su serpti.
Diğer sorgulanması gereken nokta ise, belli şeylerin düzelmesi için illa belli bedellerin mal ve can ile mi ödenmesi geriyor? Sanıyorum bu artık toplum tarafından da kanıksanmış olmalı ki; “Allah’a Şükür sonunda düzeltildi” diye, yapanlara dua bile ediyoruz.
Dalyan Kanalı kenarında iki Jandarma Astsubayının, ileri teknoloji ile donatılmış sürat teknesinin sorumlusu olarak 24 saat görev yapmaları, Dalyan Kanalları ve Köyceğiz Gölü’nde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının bir göstergesi. Yüz binlerce yerli ve yabancı turistin özellikle yaz aylarında bölgeyi ziyaretleri sırasında son teknolojik imkanlarla donatılmış Jandarma botunu görmeleri, onlara daha bir güven sağlayacaktır.
Yılardır büyük bir karmaşanın yaşandığı Dalyan Kanalları ve Köyceğiz Gölü’ndeki  “güvenlik zafiyeti” bu uygulama ile en düşük seviyelerde tutulabilecektir. Her yıl Dalyan İztuzu Plajında meydana gelen boğulma, kalp krizi, güneş çarpması gibi olaylarda yaşanan ve bir türlü bulunamayan cankurtaran tekne sorunu da bu sayede çözülmüş olacak.
Önerilerimizi dikkate alan sayın devlet yetkililerinden bir ricam daha olacak; Yine her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turistin geldiği Dalyan İztuzu Plajına gündüzleri görev yapacak tam teçhizatlı, sağlık ekipli cankurtaran teknesini tahsis etmeleri. Bu sayede, ülkemiz aleyhine açılan milyonlarca dolarlık tazminat davaları da bertaraf edilmiş olacaktır.
Kazaların olması doğal karşılanabilir, ama doğal karşılanmayan bir kaza meydana geldikten sonra hangi önlemlerin veya ilk yardım olmazsa  olmazlarının yerine getirildiğidir. Maalesef, biz kaza sonrası altyapı eksikliği nedeni ile her yıl milyonlarca dolar tazminatı, yabancı sigorta firmalarına ödemek zorunda kalıyoruz.
Bu tazminatları öder iken de, alt yapısal eksiklikleri yetkililere bildirmeyen veya önlemini almayan devlet veya özel sektör sorumlularına bir ceza vermiyoruz. Birilerinin işini düzgün yapmaması veya savsaklaması yüzünden devletin vergisinin tazminat olarak ödenmesi, ayrıca peşine düşülmesi gereken önemli bir nokta.
Beklentim, devleti zarara uğratan işletmeciler kim ise olayın peşinin bırakılmaması ve olaya sebebiyet verenlerin de bir şekilde cezalandırılması yönündedir. Yoksa insanlar verdikleri zararlar yanlarına kâr kaldığı sürece kendilerini veya verdikleri hizmetleri düzeltme veya geliştirme gereği hissetmeyeceklerdir.
Bu tip uygulamaları kısa sürede ve özellikle turizm sektöründe görmek arzusundayız.

Yazarın Diğer Yazıları