"Hükümet kuruluyor yeni kabine belli oldu" diyorlar.

Hangisi yeni?

Tuğrul Türkeş mi yeni?

Numan Kurtulmuş mu?

Binali Yıldırım mı?..

Hangisi?

Aslında hepsi aynı kabine, kimin yerleri değişik kimin şekilleri.

Kabiliyetleri belli.

Yaptıkları belli..

Yapacakları belli.

Hepsi "Tayyip Erdoğan Partisi'nin" kabinesi…

O kadar…

                Ne yani yeni kabine kulunca Türkiye'nin yeme içme, alıp götürme, yandaşa dosta ihale verme yöntemi mi değişecek?

Önce aile vakfı kur. Sonra ülkenin değerli arazilerini ona hediye et. Böylece vakıf kimdeyse araziyi kullanan o olsun; şeklindeki ele geçirme yöntemi yerini hak ve hukuka mı bırakacak?

Ne olacak kabine değişince?

Ekonomi politik mi ters yüz olacak..

Kalkınma sanayii öne mi çıkacak?

Finansal büyümenin yerini üretim sektörüne dayalı bir çeşit küçük Çin olma hayali mi olacak?

Yoksa?

Yoksa dış politikada Amerikan kardeşliğine halel mi gelecek?

Ne olacak yeni hükümet kurulunca?

Sadece hiç…

Eski tas eski hamam. Yola devam. O kadar.

Burada esas konu başkanlık sistemi. Gerisine boşuna  kafa yormayın..

Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı gitmiş yerine İsmet yılmaz gelmiş..

Ne değişecek?

Milli eğitimde ne olması gerektiğini ve ne olacağını hâkim sendika belirliyor. Resmi parti sendikası ne isterse bakanlık aynısını yapıyor.

Bugüne kadar gerçekleşenlere bakın. Hepsi önceden o sendikanın dergilerinde yazılmış, anlatılmıştır.

                Gerisi boş laftan ibaret..

Televizyonlar boşuna yorum yaptırıyor.

Boşuna zaman harcıyor…

Görün bakın..

Olacaklar şimdiden belli..

                Sağlık Bakanı Akdağ, bize tahmin etmekte zorlanacağımız ne sürpriz yapabilir?

Tuğrul Türkeş, işgal edilen Ege'deki Türk adaları için sahibinin sesi dışında ne söyleyebilir?

Birileri istiyor diye Kıbrıs'ı vermese öp başına koy…

Efendim "Yalçın Akdoğan harcanmış" imiş.

Yalçın Akdoğan tabi gidecek.

O PKK ile yapılan ikili görüşmeleri çağrıştırıyor.

Her görüldüğünde Dolmabahçe fotoğrafını aklımıza getiriyor. Yanında PKK yanlısı vekiller, "mutabakat" diye elinde bir metinle duruyor karşımızda… Onunla Türk milletine yapılan haksızlığı görüyor, hatırlıyoruz. Göz önünden alınsın ki, millet unutsun…

İmajı olumsuz onun..

Tıpkı Ensar Vakfında yaşanan tecavüz meselesinde hanım bakanın gafı gibi. "Bir kereden n'olur" dediniz mi niyetiniz iyi de olsa imajınız kararıyor…

Bakın kabineye…

Değişen işte bu ve benzerleri.

İmaj sorunu olanlar ile kısmen Davutoğlu ekibinden olanlar gitti…

Hepsi bu kadar...

Gerisi bildiğimiz, tanıdığımız kabiliyetler ve kapasiteler… Çapları belli, yapabilecekleri belli.

Yeni kabine, yeni hükümet Erdoğan kabinesi ve hükümetidir. Sahibi bellidir. Bu sebeple partili Cumhurbaşkanının hedeflerine göre işlev kazanacaktır.

O da başkanlıktır..