Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kabinede metal yorgunluğu

Büyüklerimiz, "Mahkeme kadıya mülk değildir" der. Her faninin ölümü tadacağı gibi her makam sahibi de koltuğunu kaybettiğini görecektir. 15. yılını geride bırakmakta olan AKP Hükümetindeki son kabine değişikliğini öncelikle böyle değerlendirmekte fayda var. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı ile yetinmeyerek partisinin başına dönen Recep Tayyip Erdoğan "metal yorgunluğu"na dikkat çekerek hükümette ve parti teşkilatında kapsamlı değişikliğe gidileceğini çoktan ilan etmişti. Kimilerine göre sürpriz değişiklikler olmuş olabilir. Fakat Ankara kulislerinde kabinedeki değişikliğin daha fazla olacağı beklentisi vardı. Altı ismin kabine dışı kalıp, bazılarının yer değişimi ile revizyonun bitmeyeceğini peşinen belirtmekte fayda var. Üç ayda bir uzatılan OHAL gibi, üç ayda bir kabine değişikliği yaşanırsa kimse şaşırmasın. Bu arada AKP MYK'sından kabineye taşınan isimlerin yerine kimlerin geleceği de önemli. Tayyip Erdoğan'ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından bu yana tanıyanlar, O'nun yönetim tarzını bilir. Erdoğan defalarca değiştirdiği kabinede sürekli yanında taşıdıklarının hemen hepsi belediye ekibinden. AKP'nin kurucu saç ayağı Abdüllatif Şener, Abdullah Gül ve Bülent Arınç'tan vazgeçen Erdoğan'ın belediye ekibi her halükarda yanında.

Gelelim son bakanlar kurulundaki rütuşlara… Yıldırım Tuğrul Türkeş'in yeni kabinede olmayacağını sağır sultan bile biliyordu. Türkeş'in 16 Nisan referandumundan önce yaptığı uyarılar doğru çıktı. 15 Temmuz gecesine ait gizemli konulara da vakıf. Tuğrul Bey'in tek kabahati Bakanlar Kurulu'nda ve MGK toplantısında Magna Karta'yı hatırlatması. Eleştiriye tahammülü olmayan Erdoğan, kendisine kayıtsız şartsız biat etmeyenlere hoşgörüyle bakmaz. Giden isimlerden Veysi Kaynak'ın üst üste yaptığı gaflar gidişini hızlandırdı. İstanbul İl Başkanlığı'ndan, Sağlık Bakanlığı'na daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na getirilen Mehmet Müezzinoğlu hakkında parti teşkilatının taleplerini yerine getirmiyor şikayeti yeterliydi. Erdoğan'ın özel kalem müdürlüğü yardımcılığından milletvekili ve bakan koltuğuna oturan Akif Çağatay Kılıç da selefi Suat Kılıç gibi Erdoğan'ın bilgisi dışında ufak tefek işlere imza atması…  Kılıç'ın kabahati Erdoğan'a göre önemsiz gibi görünen gelişmeleri haberdar etmeyişidir. Kuruluştan bu yana her kabinede yer alan Faruk Çelik'in yorulduğu doğru. Tarım ve Hayvancılık politikalarında hükümetin AB ve ABD'ye taahütlerinin dışına çıkması bardağı taşıran damla olmuştur. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'ya gelince; Erdoğan'ın büyük ümitlerle Milli Eğitim Bakanı yaptığı Avcı, Cumhuriyet tarihine en başarısız bakan diye geçince sonu kaçınılmaz oldu. Vefa konusunda duyarlı olan Erdoğan'ın Nabi Avcı'nın FETÖ kadrolarını milli eğitimde etkin yerlere getirmesini hazmetmesi düşünülemezdi.

Gelelim görev yeri değişenlere… Türkiye'de en çok tartışılan konu şüphesiz (Adalet…) Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü ile bütün dünya Türkiye'de adaletin olmadığını tartışıyor. Erdoğan'ın her emrini eksiksiz yerine getiren Bekir Bozdağ her haliyle o makamda durması AKP ve Erdoğan'ı yıpratıyordu. Kamuoyu araştırmalarına önem veren Erdoğan, kendi parti tabanında adaletten şikayetçi olması üzerine değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Ve Bozdağ'ı Adalet Bakanlığı'ndan çekip, tabanda biriken gazları alıyor.

Başkent kulislerinde koltuğunu kaybedeceklerin başında görülen MSB Fikri Işık için söylenecek çok şey var. Milli savunmada personel genel müdürü, özel kalemi, basın danışmanı ekibi vesaire vesaire… Erdoğan ile asker arasında sağlıklı iletişimi kuramadığı gibi Erdoğan'ın bilgisi dışındaki icraatlarının şikayeti ayyuka çıkmıştı. Erdoğan, Fikri Işık'ı MSB'den alıp başbakan yardımcısı yapışı ise "Kelle vermem" anlayışından ibaret. İlk kabine değişikliğinde, bu defa dışarıda kalacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na kaydırılan Numan Kurtulmuş farklı bir nokta. FETÖ ile mücadelede beklenen performansı yerine getiremediği aşikar. Hükümet sözcülüğünde ön plana çıkış devri de sona erdi. Hükümet sözcülüğü gibi bir kavram yok artık. Her şey "Saray"dan sorumlu.

 Önümüzdeki günler yapılacak diğer operasyonlarla ilgili yazmaya devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları